Toplumsal sterilizasyon…

Ülkemizde hunharca gerçekleştirilen darbe girişimi, bir toplumsal arınma sürecinin de hızla başlatılmasına vesile oldu.
Devletimizin öncülüğünde başlatılan bu arınma süreci, halkımız tarafından da büyük destek görmektedir…
Anacak halkın sürece meydanlarda olan desteğinin, toplumsal filtrelerini çalıştırarak, günlük yaşamları içinde de devam ettirmelerini gerektirmektedir…
Başarının kalıcı olması, toplumu içten içe kemiren bu toplumsal bilinçaltı virüslerinin, hızla mutasyon geçirerek değişebilme kabiliyetine sahip olduklarının iyi bilinmesinden geçiyor...
Bu ise; şer odaklarınca, toplumsal bilinçaltı virüsleri aracılığı ile yayılan hastalıklı düşüncelere karşı, meydanlarda verilen desteğin yanı sıra, toplumsal akıl ve vicdan süzgeçlerinin doğru çalışmasına katkı yapacak toplumsal sterilizasyon mekanizmalarının doğru işletilmesiyle yakından ilişkilidir.
Sterilizasyon kelimesini kullanmamın, fazlaca teknik veya akademik olduğunu düşünebilirsiniz…
Ama özellikle sağlık bilimlerinde dezenfeksiyona göre, bir obje ya da nesnenin üzerindeki mikropları çevreye zararlar verebilecek kimyasallar kullanmadan yok edebilmenin en etkili yolu olduğunu düşünürseniz, bana hak verebileceğinizi umuyorum…
Çünkü bu arınma işleminin, toplumun diğer kesimlerinin de zarar görebileceği yan ürünler yaratılmadan gerçekleştirilmesi büyük önem taşımaktadır.
Dünya ülkelerinin pek çoğu, kendi toplumsal dönüşüm süreçleri içerisinde, akıllardan çıkmayacak sosyal çalkantılara tanıklık etmişlerdir. Ortaya çıkış kaynakları ve amaçları bir birlerinden farklı olmakla birlikte, toplumların benzer olayları yaşamaları olasıdır…
Önemli olan bu süreçten geriye doğru değil, ileriye doğru bir hamlenin ortaya çıkmasıdır.
Umarım her şey, şu Afrika atasözünü haklı çıkarır; “Yıllarca koşan yalanı, doğru bir anda geçer…”