Türkiye, 9 Temmuz 2018 tarihi itibariyle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçti. Cumhurbaşkanı yürütmenin başı oldu. Bildiğiniz üzere Cumhurbaşkanı bakanları, üst düzey kamu yöneticilerini atayıp, görevlerine son verebiliyor.
Türkiye, 9 Temmuz 2018 tarihi itibariyle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçti.
Cumhurbaşkanı yürütmenin başı oldu. Bildiğiniz üzere Cumhurbaşkanı bakanları, üst düzey kamu yöneticilerini atayıp, görevlerine son verebiliyor.
Cumhurbaşkanı bütçeyi TBMM’ye sunuyor. Meclis’in bütçeyi hazırlama yetkisi ortadan kalktı malumunuz üzere. Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisine ilişkin konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabiliyor.
Şunu demek istiyorum, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde her şeyin sorumlusu bir kişi.O da Cumhurbaşkanı. Yani sorumlu arama dönemi 2018 itibarıyla bitmiş durumda.
Neyse, gelelim konumuza…
Malum TBMM’de 2024 bütçe görüşmeleri sürüyor.
CHP Eskişehir milletvekilleri Utku Çakırözer, Jale Nur Süllü ve İbrahim Arslan,bütçedeki önemli ayrıntılara dikkati çekmeye çalışıyor.
TBMM Dışişleri Komisyonu üyesi de olan Çakırözer, TBMM Genel Kurulu’nda devam eden bütçe görüşmelerinde söz alıp, AKParti iktidarının övündüğü yabancı ülkelere yapılan yardımları gündeme taşıyarak, bütçeden milyarlarca dolar harcanmasına rağmen Türkiye’nin etki ve itibarının artmadığını, ulusal çıkarlarının korunamadığı eleştirisini dile getirdi.
“2022 itibarıyla 170 ülkede 30 bin proje yürütülmüş, 8 milyar dolar kalkınma yardımı yapılmış. Asla küçümsemiyoruz. Ama ortada bir sorun var! Ofis açtığınız 62 ülkeden, milyarlarca dolar yardım yaptığınız 170 ülkeden birine dahi KKTC’yi tanıtamadınız” ifadesini kullanan Çakırözer, şöyle devam etti:
“Ülkemize soykırım iftirası atan ülkelere ofis açtınız ama bu iftirayı sildiremediniz. Doğu Akdeniz enerji koridoru, Hindistan-Avrupa ekonomi koridorundan Türkiye dışlanırken, ofis açtığınız yardım gönderdiğiniz Ürdün'e, ‘Türkiye yoksa biz de yokuz’ dedirtemediniz. Yardım gönderdiğiniz 170 ülke ile İsrail'e karşı bir tane dahi ortak yaptırım kararı çıkaramadınız. Tüm bunlara ‘fiyasko’ denmez de ne denir?”
SÜLLÜ: HALKIN TERAZİSİ SALLANIYOR
CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü ise elinde terazi ile kürsüye çıktı ve bütçenin dengesiz olduğunu söyledi.
Devletin gelir ve gider kalemlerini teraziye koyan Süllü, “2024 yılı bütçesinde 8 trilyon 437 milyar lira gelir, 11 trilyon 89 milyar lira gider öngörülüyor. Aradaki 2 trilyon 652 milyar fark, bütçe açığı olarak dengeyi bozdu. Faiz dışı açığın 1 trilyon 397 milyar olduğu görülüyor. Gerçekleşmeler düşünüldüğünde açık daha da büyüyebilir” değerlendirmesinde bulundu.
Toplanması öngörülen gelirlerde en büyük payın yüzde 91 oranıyla, 7 trilyon 407 milyar lira olan vergi gelirlerini oluşturduğunu ifade eden Süllü, “Vergi gelirlerinin yaklaşık yüzde 53’ünün dolaylı, yüzde 47’sinin gelir ve servet vergisi olarak gerçekleşeceği anlaşılmaktadır. Gelir vergisinin yüzde 70’i ücretli çalışan işçi ve memur maaşlarından geliyor. Bu da hep yakınılan ücretliler üzerinde oluşan vergi baskısının büyüklüğünü gösteriyor” diye konuştu.
Süllü, devlette, siyasette ve toplumdaki dengenin bozulmasıyla yeni terminolojilerin ortaya çıktığını dile getirerek,“Halkın ruhsal dengesi, psikolojik dengesi bozuldu. Hiç kimse mutlu değil bu ülkede artık. Yurt dışına kaçıp kurtulmak isteyenlerin sayısı azımsanacak gibi değil. Ülkede artık nefes alamaz hale geldik” yorumunu yaptı
ARSLAN: ÇAKTIRMADAN BİR SIFIRI GERİ GETİRDİNİZ
CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan da TBMM Genel Kurulu’ndaki bütçe görüşmelerinde söz alarak, bütçe büyüklüğüne dikkati çekti.
Arslan, AK Parti’nin iktidara geldiği 2002'de 220 milyar dolar seviyesinde olan bütçenin bugün 380 milyar dolara yükseldiğine işaret ederek, şunları söyledi:
“Döviz kuru üzerinden bütçe büyüklüğü son 2 yılda yüzde 74 artarken, TL cinsinden yüzde 274 büyüklüğe ulaştı. Ne oldu da ek bütçelere ihtiyaç duyuldu ve TL'de bu kadar değerkaybına ulaşıldı.
Bunun bir sorumlusu var.
Her şey, ‘Ben ekonomistim’, ‘faiz sebep enflasyon sonuç’, ‘Nas varken sana bana ne oluyor?’ diyerek başladı. 2 yıl önce ‘gözlerimdeki ışıltıya bakın’ dediniz, milyonlarca insanın gözünün ferini söndürdünüz. ‘Bir uyuyun 6 ay sonra uyanın,Türkiye’de çok farklı yerlere geleceğiz’ dediniz o sözlerin üzerinden 4 tane 6 ay geçti, maalesef derin komaya girdik. Olan milyonlarca insana oldu. Daha fazla yoksullaştı, altta kalanın canı çıktı. Bu yaşananların sorumlusu 21 yıldır ülkemizi kesintisiz yönetim AKP iktidarı ve ortaklarıdır.
2005 yılında ‘paradan 6 sıfır attık’ dediniz, çaktırmadan bir sıfırı geri getirdiniz.‘Kuruşlu ekonomiye geçtik’ dediniz piyasada kuruş geçer hale gelmedi.
Bugün enflasyon size göre yüzde 60, bağımsız ekonomistlere göre üçlü rakamlarda. Vergi yükü de azaltılmadı. Bu bütçede emekli, çiftçi, besici ve emekçi için güzel bir gelecek yok.İstihdam programı yok, atanamayan değil atanmayan yüzbinlerce gencimiz için umut yok.”
Çakırözer, Süllü ve Arslan; ekonomik krizden bunalan yurttaşın duygularına tercüman oldukları için…
Otoriter siyasi iklim nedeniyle yoksulluğunu içinde yaşayan, tepkisin dillendirmeye korkar hale gelen Eskişehirliler adına o kürsüde gerçeği haykırdıkları için…
Zenginliği kendilerine hak görüp, insanları yoksulluklarıyla sınandığı yalanıyla kandıran din istismarcılarının sırtını sıvazlayanlara seslerini çıkardıkları için…
Yoksulun, güçsüzün, çaresizin sesi oldukları için…
Teşekkürü hak ettiler.
Sizce de öyle değil mi?