Ticaret Borsası üzerine

Ticaret Borsası üzerine

31 Mayıs 2013 09:31
A
a
Sütiş Eskişehir
Yaşamın İçinden
Ticaret Borsası üzerine
Dikkatimi çeker. ETO konuşulur. ESO konuşulur. ESİAD konuşulur. Diğer SİADLAR konuşulur.
Ama nedense, 1925 yılında kurulan, ilk başkanlığını Mehmet Ali Efendi’nin, ilk genel sekreterliğini Necip Bey’in yaptığı, şimdiye kadar faaliyetine hiç ara vermeyen, Eskişehir Ticaret Borsası’ndan ses çıkmaz.
Oysa ETO gibi, ESO gibi, ESİAD ve diğer SİADLAR gibi, Eskişehir Ticaret Borsası’nın da kent adına ekonomik, sosyal ve kültürel katkısı vardır.
--//--
Eskişehir Ticaret Borsası’nın yanılmıyorsam, beş dönemdir başkanlığını Selim Öğütür yapıyor.
Sayın Öğütür’ün adını yalnızca ilk mahsulün alındığı, üç-beş yüz kilo yeni ürünün satıldığında duyar olduk.
Ondan sonrası yok.
Eskişehir Ticaret Borsası kapalı kutu.
Bir güne bir gün açıklanmadı.
“ETB şunu yaptı. ETB bunu etti” denmedi.
--//--
ETB’nın haziran ayının ilk haftasında kongresi var.
Selim Öğütür’ün karşısına aday olarak çıkacak olan, Ömer Zeydan’ı ES TV’ye ziyarete geldiğinde tanıdım.
Zeydan’ın hazırladığı ve M. Kemal Atatürk’ün “Tüccar, milletin emek ve üretimini kıymetlendirmek için, eline ve zekasına emniyet edilen ve bu emniyete liyakat gösterilmesi gereken adamdır” sözü ile başlayan “Büyük Borsa için ilkeli hizmeti ilke edindik” başlıklı bir tanıtım kataloğu geçti elime. Eskişehir Ticaret Borsası tanıtım kataloğunu beğenerek incelerken, kendisi ile ayaküzeri konuştuk.
1980 yılından beri ETB’nın üyesi olduğunu belirten Ömer Zeydan özet olarak dedi ki:
“ Kendime güvendim. Arkadaşlarımın isteği ile ETB Başkanlığı’na aday oldum. Borsamızı sağlıklı bir yapıya kavuşturmak istiyoruz. Üyelerimize ticari fırsatlar sunmak, eşitlikçi, çağdaş yenilikçi, demokratik ve şeffaf anlayışıyla hizmet vermek için göreve talip olduk. Üyelerimiz için sürdürülebilir sağlıklı büyüme sağlamayı amaçlıyoruz.
--//--
Ömer Zeydan hazırladığı tanıtım kataloğunda:
“Ben değil, biz varız” demiş üyelere.
ETB üyelerine mali, ticari, pazarlama, toprak analizi, ilaçlama fuarlara katılım ve istihdam gibi konularda yapacağı çalışmaları anlattıktan sonra, borsa da var olan fiziki çirkinliklerin değiştirileceğini belirterek:
“Borsamıza yakışmayan, yönetim anlayışını değiştireceğiz” demiş.
--//--
Ömer Zeydan’ı borsaya hareket ve canlılık getiren bu çalışmasından dolayı kutluyorum.
Bilemiyorum.
Selim Öğütür ne diyecek bu çalışmalara?
Söyleyecek bir sözü olursa, aynen alırım köşeme.
Şimdilik her iki adaya da başarılar dileyerek
Tanıtım kataloğuna Ömer Zeydan’ın aldığı bir sözü ile bağlıyorum yazımı:
“Eğer milletimizin büyük çoğunluğu çiftçi olmasaydı, biz bugün dünya yüzünde bulunmayacaktık.”
 
Günlerin getirdiği
Süheyl Batum aynı telden
Prof. Dr. Süheyl Batum bir CHP kongresinden sonra içkili yemekte söylediği sözlerini, genişletilmiş CHP Odunpazarı Danışma Kurulu’nda tekrarlayarak “Eğer 2014 seçimlerinde Eskişehir’de başkan adayları ön seçimle belirlenmezse , ben de milletvekilliğinden istifa ederim” demiş. Ve toplantıda en çok alkış alan isim olmuş. Bir hayli ilginç değil mi? Süheyl Batum ön seçimsiz Eskişehir milletvekili olduğunda, CHP’nin Genel Başkan Yardımcısı’ydı. Havası iyiydi. O günlerde, şimdiki görüşünü hiç duymadık kendisinden. Genel başkan yardımcılığından alındı, havası kaçtı. Sayın Batum konuşmaya başladı. Başladı da ön seçimi kimin için istediğini daha net söyleyebilirdi. Büyükerşen için mi? Ahmet Ataç için mi? Erman Gölet için mi? Yoksa daha başka birileri için mi? Onlar da söylenseydi ya… Çünkü Büyükerşen ve Ataç da ön seçimsiz aday gösterilmişler ve kazanmışlardı ya.
Batum ön seçim olmazsa, milletvekili de olmayacağını belirterek “Ön seçimin olmadığı yerde olmayacağım. Partiye güveniyorum da sözü parti adında söyleyenlere güveniyor muyum?” demiş.
Prof. Dr. Süheyl Batum’un bu sözleri kimin için ve ne için söylediklerini partililer anladı elbette. Anladı da, sesi nasıl çıkacak, zaman içinde göreceğiz. Batum’un söylediği Odunpazarı’nı kazanma formülü de belli. Yüzde 19 Erman Gölet, yüzde 32 Nur Süllü ve yüzde 36 Burhan Sakallı olunca seçimi AKP kazanmıştı. Sanırım bu hesabı Süheyl Hoca’ya tam anlatmamışlar.
 
Ben de merak ettim
Süleyman Çakır Lisesi önümüzdeki yıl ne olarak kullanılacak? Okulluktan çıktı mı? Bina Odunpzarı ile takas edilebilir mi? Kütüphane olarak kalabilir mi? Yıkılıp yeni bir tesise çevrilebilir mi? Bunların dışında başka olasılıklarda söylenmekte. Geçtiğimiz yıl, Odunpazarı Belediye Başkanı Sakallı “Biz milli eğitime istedikleri yerden yer verebiliriz , burayı bize versinler” demişti.
Daha sonra S. Çakır ailesinin burayı şartlı bağış yaptığı belirtilerek “Aile okuldan başka bir şeye razı gelmiyor. Onun için de, her tarafı olmasa da belli bir bölümü okul olarak kullanılabilir” yorumunu yapanları duymuştuk. Şimdi kocaman S. Çakır Lisesi boş. Kocaman binanın ne olacağını bilen yok. Tıpkı köşemizi arayan meraklı okurumuz gibi. S. Çakır Lisesi ne olacak soran sorana.
 
Günün yorumu
Bu da futbolun ayrı yorumu
Eskişehirspor Teknik Direktörü Ersun Yanal için Eskişehirspor kapıyı gösterirse tazminat olarak ne isteyecek diye soruluyordu. Şimdi işler tersine döndü. Adı FB ile anılan Ersun Yanal için Eskişehispor Yanal’dan ne isteyecek diye merak ediliyor.
 
 
 
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi