The Times

The Times

30 Temmuz 2013 10:04
A
a
Sütiş Eskişehir

 

Görüşler

 

"The Times"de, “Oscar”lı yıldızların imzasını taşıyan ilanda, Erdoğan'a açık mektup yazılmıştı:

“5 masum gencin ölümüne, 11 kişinin gözünü kaybetmesine, 8 bin kişinin yaralanmasına sebep olan emirleriniz, Strasbourg'da bir davaya dayanak teşkil edebilir..."

Erdoğan, çok kızdı ve "The Times" hakkında dava açacağını açıkladı... Acaba doğru mu yapıyor?

Dünyanın en etkin gazetelerinden biri olarak bilinen "Times" için,   yıllar öncesinin ABD Başkanı şöyle konuşmuştu:

"Belki yalnız Missisippi nehri eşsiz ama, Londra'nın Times’i dünyanın en kuvvetli unsurudur..."

………….

1940 Eylül’ünün 25. Gününde yapılan bir hava akınında, Times matbaası tam bir isabet almıştı. Nazi radyosu zafer naraları atıyor ve İngiltere'nin canına ot tıkadıklarını müjdeliyordu...

Times ise, hiç bir aksama yapmadan çıkıyordu. Hatta diğer İngiliz gazeteleri sayfalarını dörde indirirken, yine altı sayfada kalıyordu...

Times'in yayınını nasıl sürdürdüğünü Almanlar kadar İngilizler de merak etmişti...

………….

Gazetecilik tarihinde ilk savaş muhabirini cepheye göndermek onuru da bu gazetenindir.

"Howard Russell" adlı tok sözlü ve kaba bir İrlandalı'yı 1854'teki Kırım Savaşı’na gönderen "Times" İngiltere'yi ayağa kaldırmıştı...

"Russell", geçtiği haberlerinde İngiliz ordusunun perişanlığını, aç kaldığını tüm çıplaklığı ile gazetesine ulaştırmış, İngiltere'de yer yerinden oynamıştı...

"Halk, hükümetin tekziplerine karşın Times’e inanmış ve ordu için büyük bir yardım toplamıştı..."

Bu gazetenin İkinci Dünya Savaşı’nda da ayrı bir yeri vardır. Kızılhaç için "100 milyon doları" aşkın bağış kampanyası ile kırdığı rekoru hala tartışılır...

Peki, "Times" böylesine büyük bir güveni nasıl sağlamıştır dersiniz?

Yanıtı tek cümledir:

"Hiçbir zaman iktidarın yanında olmayarak..."

 

 

"Anadolu Üniversitesi bölünemez"

Yaklaşık bir haftadır gündemden düşürmek istemediğimiz Anadolu Üniversitesi için pek çok destek aldığımızı belirtmiştik...

Doç. Dr. "Ertuğrul Algan" bakın neler yazmış:

- Yazılarınızı dikkatle okudum. Üniversitenin bölünmesine ilişkin, sizin de belirtmiş olduğunuz söylentileri üniversite içinden insanlar olarak bizler de duyuyorduk. Ancak konu ilk kez üniversite dışından biri tarafından dile getirildi. Bunun önemi, kamuoyu da konuyla ilgili olarak bilgilendirilmiş oldu. Üniversite dışındaki bir gözün bunu dile getirmesi önemsenmelidir.

"Yerel gazetecilik de bunu gerektirir."

- Sizin de Anadolu'dan mezun olduğunuzu biliyoruz. 1958'de temelleri atılan Anadolu Üniversitesi, 1980'lerle birlikte inanılmaz bir hızla yükselişe geçti.  

Ilıman bir iklimde ve verimli topraklarda boy attı ve gelişti. Adı gibi birçok üniversiteye de "analık" yaptı.

"Dumlupınar, Kocatepe, Şeyh Edebali ve Eskişehir Osmangazi üniversiteleri, Anadolu Üniversitesi bünyesinden çıktı..."

"Böyle bir üniversiteyi bölmek, sizin de belirttiğiniz gibi cinayet olur..."

Eskişehir'in büyük kaybı olur. Öğrenci sayısı artmaz, aksine düşer. Zararını tüm Eskişehir çeker...

Böyle bir olay, üniversite öğretim elemanları ve öğrencileri için de ciddi bir moral bozukluğunu beraberinde getirir.

Evet... Ankara'da yirmi civarında üniversite var. Sorun bakalım kaç kişi üniversitenin adını ve yolunu biliyor?

Eskişehir'de yeni bir üniversite isteriz. Ancak sıfırdan kurulacak, eğitim öğretim kalitesiyle yeni öğrencileri buraya çekecek, gerek kent kültürüne, gerekse istihdam ve gelire katkıda bulunacak bir yeni üniversite olmalı

Konuyu dile getirdiğiniz için kendi adıma teşekkür ederim. Tarihin her döneminde "Truva atları" olmuştur. Onu da akıldan çıkartmamak gerek...

 

Sokrates’den

 

Sokrates'in eşi kavgacı bir kadın olduğu için bir türlü anlaşamazlarmış. Bir gün öğrencileriyle sokakta ders yaparak yürüyormuş…

Tam eylerinin önünden geçerken eşi, Sokrates ve dolayısıyla öğrencilerinin başına bulaşık suyunu boşaltmış.

Sokrat, hiç istifini bozmamış ve öğrencilerine dönerek "Evlenin, evlilik çok kutsal bir müessesedir" demiş :

"Karınız iyi çıkarsa mutlu, kötü çıkarsa filozof olursunuz..."

 

 

 

 

Dilberin sefası

Bektaşi'ye sormuşlar:

"Gelse bir dilber-i ahu, olsa yevm-i ramazan."

(Güzel bir hatun gelse ve ramazan günü olsa)

"Dilber-i ahu mu efdal, yoksa yevm-i ramazan?"

(Güzel hatunu mu seçersin yoksa ramazanı mı?)

Hazret pek fazla düşünmeden yanıtlamış :

"Ye, iç, eğlen, sür sefasın dilberin..." Zira kasası var ramazanın, kazası yok dilberin...

 

 

“Kraliçenin fiyatını bulduk!”

Adam yüzsüzün tekiymiş, her yerde "para İle elde edilemeyecek kadın yoktur, fiyatını öğreneyim kraliçeyi bile satın alırım" diyormuş...

Bu söz kraliçenin kulağına kadar gelmiş ve adamı çağırtmış...

Gelir gelmez de atılmış:

"Hadi beni satın al da görelim!"

Adam başlamış teklife :

"10 milyona ne dersiniz? Ya da 100 milyona?"

Bakmış kadın oralı değil bastırmış:

"Sarayınızı altından yaptırırım…"

Der demez kraliçe sormuş:

"Sende o kadar altın var mı?"

Adam dönüp arkasındaki askere fısıldamış:

"Kraliçenin fiyatını bulduk, sıra altınlara geldi!.."

 

Papağanın dili

Karadenizli ilk kez gördüğü papağanın konuştuğunu duyunca sormuş:

"Kaç dil pileysun?"

-Üç dil, İngilizce, Fransızca ye Almanca..."

"Lazca piley misun?"

 -Hayır...

“O zaman ha purni neden bu kadar büyüttün?"

 

Günün Olayı

İlköğretim öğrencilerinin yüzde 71’i hiç kitap okumuyormuş.

Demek ki ilköğretimde ilk öğretilecek şeylerden biri olan "kitap okumanın önemi"ni yeterince öğretemiyoruz...

Balthör

 

Günün Biberi

Türkiye’de 100 bine yakın “uyuyan şirket” varmış.

75 milyona yakın "uyuyan insan"ın yaşadığı ülke için çok normaldir…

 

Günün Sorusu

Alaturka demokraside devlet sırrı olur mu?

Yanıt: Olmaz…

"Sadece  kıza zamanda servet yapan siyasetçilerin sırrı olur...”

 

Günün Balı

Ünlü  sünnetçi Kemal Özkan, "Sünnet ettiğim çotuğun ileride hangi takımı tutacağını görür, anlarım” demiş.

Buna "şike yapacak çocuk, pipisinden belli olur" da denebilir mi!..

Balthör

 

Cuk

Durmak yok, bir adam daha:

"[Yurtta savaş, dünyada savaş!”

 

 

Günün Şiiri

Çarmıhta

Dagon'un güneşli tepeleri avuçiçi kadar sıcak

Eski bir çarmıhta geriliyor vücudum

Geçti geçiyor derken işte sonunda geldik

Ne kaldı geriye hevesle yaşanacak

Bir ufacık saman parçası, o da tükenmede

Eriyor şamdanında mum

Çiviler avucumu acıtsa da alabildiğine

Doğrusu halimden memnunum

Sereserpe bir kendini koyuveriş bu

Son damla kanım akıyor toprağa sessiz

Her yanımda ürperten bir mutluluk gezinmede

İnliyor göz kapaklarıma o tanrısal siz...

Siyaml Ösel (Varlık-1966)

 

Kıssa-dan

"Polat Alemdar”a söyleyelim...

Bir "akil adam” olarak Kurtlar Vadisinde petrol arasın. Bulursa benzinin fiyatını düşürerek vatana bir "akil” hizmet yapmış olur!

 

Günün Sözü

Gençken, nasıl ne zamandan, yaşlanınca, ne zaman nasıldan daha büyük değer taşır…

 Hanri Benazus

 

 

Günün İncisi

İşinden ne kadar zevk alıyorsan, kazancın o kadar fazla olacaktır.

Mark Twain

 

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi