Teşkilat güçlüyse sözü dinlenir

Güçlüyseniz lider olursunuz. Lider olunca da bu liderliği devam ettirmek için kendi ekibinizle, yönetebileceğiniz ve iş yapma hacminizin daha yüksek olduğu isimlerle çalışmak gibi bir düşünceniz olur. Şayet anlaşamadığınız, otorite kuramadığınız ve söz dinletemediğiniz bir ortam var ise yaptığınız liderlikten keyif almaz ve temsili kalır.

Ben böyle yapmam, bu bana göre değil, bu etik değil diyenleriniz elbette olacaktır. Ama bugüne kadar bunu diyenler güçlü olabildiğini, güçlü olanlarında bunu yapabildiğini görmedim. Bundan sonra da görebileceğimi düşünmüyorum. O meşhur hikaye’de olduğu gibi insan düzelmedikçe, dünya düzelmez. 

Sözün özü “Ön Seçim Büyükerşen yüzünden olmuyor” diye bir söylem var ya. Ben, sen, o fark etmiyor. Büyükerşen’in yerinde kim olsaydı ya bu yönde bir tasarrufta bulunacaktı ya da bulunmasa bile böyle bir söylemin muhatabı olmayı göze alıyor olacaktı. Kim ne derse desin herkes çok iyi biliyor ki gerçekler hayaller kadar demokratik ve etik olamaz.

Kazım Kurt haksız mı?

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un Eskişehir’de ön seçim kararı alınmaması ile ilgili “Bende ön seçim isterdim, Teşkilat güçlü olsun, ön seçim yaptırsın. Demek ki Genel Merkez’e bu gücü hissettiremedi” minvalinde söyledikleri son derece haklı. Bu söylemde samimi olup olmadığının hiçbir önemi yok. Önemli olan söylemin ne kadar doğru olduğu.  Ön seçim CHP Eskişehir Teşkilatı için gerçekten önemliyse bunun Genel Merkez tarafından hissedilmesi gerekir. Bu gücü göstermek içinde bu işe serzenişte bulunanlar bir araya gelerek Ankara’ya adeta çıkarma yapmalı ve bunu hissettirmeli.  Aksi taktirde bu söylemlerin veya tartışmaların ne kimseye ne de partiye bir faydası olmayacak.

Çok mu, Çok Büyüdük?