Eskişehirspor 2013/2014 futbol sezonuna başlarken yeni yönetim ve yeni bir teknik heyetle başlamanın heyecanını yaşadı. Yeni yönetim kıyasıya bir seçim sürecinden sonra, kongrede delegelerin oylarıyla yönetime resmen el koydu. Bu yönetim değişikliği şehirde olumlu tepkiyle karşılandı. Yönetimin ilk icraatı Teknik Direktör Sayın Ertuğrul Sağlam’la anlaşılması şehirde heyecan yaratmasına ve beklentiye girilmesine sebep oldu.
Çekilen yedi haftalık zor fikstür herkesi heyecanlı, endişeli ve meraklı bir bekleyişe itti. Bursaspor ile içerde oynayacağımız maçta taraftarlar merakla çıkacak sonucu ve umut bağladıkları teknik direktörün yapacağı hamleleri bekliyorlardı. Maç kadrosunu görenler, şaşkınlığını gizleyemedi. Kadroda A2 oyuncularından Osman Tarık Çamdal, Aytaç Kara ilk on birde; Serol, Erkut, Hasan Hüseyin ilk on sekizde yer almıştı. Tedirginlikle başlayan maç Eskişehirspor’un galibiyeti ile bitmiş, tedirginlik mutluluğa dönmüştü. Gençlerin gösterdiği performans göz kamaştırmış; taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazanmıştı. Yeni yönetim çıktığı ilk maçta aldığı galibiyetle derin bir nefes almış, kongre yorgunluğunu üzerinden atmıştı. O maçtan sonraki yazdığım köşemde Teknik direktör Ertuğrul Sağlam’ın kurduğu kadronun anlamı, “Günü kurtarmak değil, Geleceği kurmak” adına kurulmuş bir kadro olduğunu yazmıştım. Lige galibiyetle ve gençlerle başlayan Eskişehirspor aldığı sonuçlarla adından sıkça söz ettirdi. Eskişehirspor’un en büyük sıkıntısı ligdeki yerini sağlamlaştıracak, konumunu belirleyecek maçlarda başarılı sonuçlar alamamasıydı. İstikrarı ve devamlılığı bir türlü yakalayamaması en büyük zaafı oldu.
Son oynadığımız Torku Konyaspor maçı da bunlardan biriydi. Sonuçta ilk yarı itibarıyla Eskişehirspor’un ayağına gelen birçok fırsatı tepmesine rağmen ligi yirmi yedi puanla bitirmesi küçümsenecek bir olay değildir. İkinci yarı maçların daha hedefli ve daha zor geçeceğinden yönetimin ve teknik heyet takımın eksik yönlerine göre nokta transferlerle takviye yapmalıdır. Ayrılmak istemekte ısrarlı olan hangi oyuncu olursa olsun değerini bulduktan sonra da yol verilmelidir.
Merakla beklenen Denetim Kurulu raporu kamuoyuyla paylaşıldı. İncelediğimiz rapordaki rakamlar gerçekten ürkütücü boyutta. Özellikle yönetimde olan bazı insanların etik kurallarına uygun davranmadıkları ortaya çıkıyor. Yönetim dik durarak enkaz edebiyatı yapmamıştır. Teşhis konmuştur, tedaviye de Eskişehir’de ki her kesimin destek olması gerekir. Hastanın ayağa kalkmasının tek yolu budur.
Taraftarlar her zaman olduğu gibi takımlarını içeride ve dışarıda büyük fedakârlık göstererek bandosuyla beraber desteklerini arttırarak vermişlerdir. Zaman zaman taraftarların az sayıda olduğu maçlara şahit olduk. Taraftarsız maçların hiçbir anlam taşımadığına tanık olduk. Her şey yalan bu gerçek: Eskişehirspor’un en büyük gücü taraftarıdır.