Geçtiğimiz cuma sabahı Çanakkale'de attığımız her adımın, üstüne bastığımız her toprak parçasının manevi yoğunluğunu hissederken bulduk kendimizi. Tepebaşı Belediyesi'nin rutin olarak gerçekleştirdiği Kültür Turları kapsamında 30 Otobüs ile 1500 Eskişehir'li ve Eskişehir Gazeteciler Cemiyeti işbirliğinde yaklaşık 50 basın mensubu da aileleri ile birlikte oradaydı.
Bundan 20 sene önce yaşadığım duyguları tazelemenin yanı sıra daha önce hiç Çanakkale'yi görmemiş olanların yaşacağı manevi duygu bile beni heyecanlandırırken buldum kendimi. Nihayetinde öyle de oldu. Bugüne kadar duyulanlar, görülenler, anlatılanlar bir kenara her metre karesi kanla beslenmiş, vatan savunmak için ölmeyi göze alan ve çoğu da ölerek şehit düşen atalarımızın manevi huzurunda her an, her dakika gurur ve hüzün depoladık yüreklerimize.
Conkbayırın'da göğüs göğüse çarpışanlar, engebeli arazide ancak dere yataklarına ve sayı çokluğu nedeniyle üst üste kefensiz defnedilenleri getirdik gözümüzün önüne. 13, 15 yaşında taze bir ömrü bu toprak bizim diyebilmek için feda edenlerden utandık. Mustafa Kemal'in askeri dehasını konuşturduğu ve Çanakkale'de doğduğu anları hissettik. Yahya Çavuş, Seyid Onbaşı, Kınalı Mehmet ve binlerce, yüzbinlerce Türk evladının sabrını, aşkını, gururunu seyrettik o küçük yarımada da.. Ha bir de Binlerce km uzaktan sene de bir gün de olsa kendi şehitlerini yad etmek için 1,5 ay hazırlanan Anzakları gördük. Ve Anzakların şehitlerine bile kucak açan, evlatlarımız diyen o aziz topraklarımızın geniş yüreğini, merhametini, hoşgörüsünü ezber ettik bir kez daha...
Yalnız değildik, binlerce Eskişehir'li oradaydı. Hep birlikte toprak üzerine serdikleri seccadelerde Cuma namazını 100 yıl önce ki gibi omuz omuza eda ettiler. Şehitlik Abidesine, Deniz'e, Bayrağa karşı saf durdular, bu bayrak inmez, bu ezan susmaz, Çanakkale geçilmez dediler. Manevi yoğunluğunun zirvesine çıktılar her biri.
Kiminin yaşı 30, kiminin 80 olmuş ve birçoğu ömründe ilk kez ayak basıyordu bu topraklara. Ve bu bana göre muazzam bir organizasyon, gerçek bir kalıcı eser ve takdir edilmesi gereken bir icraat.
Bu yüzden Tepebaşı Belediyesi'ne şahsım adına değil, toprağına bağlı, vatanın değerini bile herkes adına teşekkürler. Bugüne kadar Çanakkale'ye ayak basan binlerce Eskişehir'li adına teşekkürler. Siyaseti bir kenara koyup doğruyu yaptığı için teşekkürler.
Üstelik sadece Başkan Ataç değil, böylesi geniş katılımlı büyük organizasyonlarda tek bir sıkıntı, sorun yaşanmaması için canla başla çalışan, kimsenin aç kalmadığı, kimsenin kaybolmadığı, kimsenin mutsuz olmadığı bir düzen kurdukları için emeği geçen tüm Belediye personeline teşekkürler.
Tabi bir de basın mensuplarını Aileleri ile birlikte bu güzel organizasyona dahil eden Gazeteciler Cemiyetimize, Başkan Yılmaz Karaca'ya ve yönetim kuruluna da teşekkür etmemiz lazım. İnşallah 500 bin Eskişehir'li Çanakkale ruhunu yaşayıncaya kadar bu organizasyonlar devam eder.