Tepebaşı’nın Ahmet abisini duygulandıran tanıtım!

Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın, üzerine titrediği mahallelerden Şirintepe’deki Yunus Emre Spor Kompleksi’nde düzenlenen tanıtım toplantısındayız…
Spor salonu oturma alanlarıyla hırca hınç dolu.
Binlerce insan ayakta Ahmet abisini bekliyor.
Yaptıkları ve yapacakları sinevizyon gösterisiyle kürsüden aktarılırken…
Ahmet Başkana özel hazırlanan video, salonda duygulu anların yaşanmasına yol açtı.
Dile kolay 1999’dan 2024’e…
Bir dönem verdiği ara dışında 20 yıl her sokağını karış karış bildiği Tepebaşı’nda kucaklaştığı yurttaşla olan samimi ve içten…
Tepebaşı’nın Ahmet abisine özel anlara ilişkin fotoğraflı anlatım Ataç’ı duygulandırdı.
Meslektaşımız Deniz Çağlar Fırat’ın anonsuyla sahneye çıkan Başkan Ataç, yaşadığı duygu selinden olacak…
Bırakın gözyaşı dökmeyi hüngür hüngür ağladı.
İnsani bir duygunun dışa vurumu…
Yurttaşı önceleyen her çalışmasında özellikle gençlere özel önem veren Ataç’ın her şey bir yana diş kliniğiyle binlerce çocuğa verdiği diş sağlığı hizmeti bile dünyalara bedel.
Ya engellileri çalışma hayatına kazandırması…
Alzaymır bakım merkeziyle kazandığı gönüller…
Yakınında bulunduğum sırada, karşılaştığı yurttaşların “Biz razıyız Allah da senden razı olsun” cümleleriyle boynuna sarıldığı Başkan Ataç’ın sıfatı artık “Tepebaşı’nın Ahmet abisi”...
“Zaman en adil yargıçtır” derler…
Başkan Ataç, hizmetle geçen 20 yılda eğer Tepebaşı’nda yıkılması çok güç bir kale kurduysa bugün…
Yaşamı boyunca içten ve samimi bir kişilik olarak gönüllerine girdiği Tepebaşı sakinlerinin Ahmet Abisi olmayı başardığı içindir.
Zaman bir hakim olarak 20 yılda adil davranmış…
Neden mi?
Çünkü Başkan Ataç, bir seçime daha neredeyse rakipsiz giriyor.

Açlık sınırında yaşamaya mahkum edilenlerin faturası hazır!

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, maaşları açlık sınırının altında kalan emeklilere zam için kapıları kapadı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birileri çıkıyor emekli maaşlarına 7 bin lira 10 bin lira ekleyelim diyerek emeklileri tahrik ediyor. 16 milyon emeklimiz var. 7 bin lira eklemek demek bütçeden 1,4 trilyon lira eklemek demek" dedi ve sözlerine şunları ekledi:
“Sırtında yumurta küfesi taşımayanlar tabii ki istedikleri gibi atıp tutabilirler. Sorumluluk makamında olmayanlar elbette her aklına eseni söyleyebilirler ama milletin ülkeyi ve devleti yönetme görevi verdiği bizim için böyle bir durum asla söz konusu değil. Biz yaptığımız her işin hesabını 85 milyonun tamamına vermekle mükellefiz.”
Buradan soralım:
-2020 yılında 128 milyar doları, 6 lira seviyesindeyken kamu bankalarının arka kapılarından satarken sorumlu kimdi?
 -“Faiz neden, enflasyon sonuç” teorisiyle 3 yıla yakın zamandır ülke ekonomisini adeta uçuruma atan kimdi, hesabı kim verdi?
-Pandemi, Rusya-Ukrayna savaşının arkasına sığınıp, yükselen enflasyona kılıf bularak… Yurttaşı dünyanın en yüksek üstelik de kronikleşen enflasyonuyla yaşamaya mahkum eden kimdi?
-Özetle sunmaya çalıştığım tüm bu hata bileşenlerinin hesabını 85 milyona vermek yerine, emekliye, dar ve sabit gelirliye kesen kimdi?
-Yandaş iş insanına gelince cömert davranıp, vergi aflarıyla milyarlarca lira sözüm ona destek-teşvik sağlayan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, sıra emekliye, memur ve işçiye gelince “para yok” deyince buna kim inanır?
Sizden önce ben söyleyeyim Kadir bile inanmaz.
Unutmadan…
Bu seçim yerel olmaktan çıktı.
Enflasyonun silindir gibi ezdiği, alım gücü gerileyen emekli, asgari, dar ve sabit ücretli yerel seçimde bu işin gerçek sorumlusuna faturayı kesecek.
Benden söylemesi.