2 Mart’ta oynadığımız, Galatasaray maçında oynadığımız oyun nedeniyle Karabük maçının kolay geçeceğini düşünenler muhakkak olmuştur. Unutulmaması gereken şu ki her maçın kendisine göre öyküsü ve zorlukları vardır. Galatasaray maçındaki oyunu her maçta beklemek hayalcilik olacağını yazmıştım. Sezon sonu yaklaşırken, bütün takımlar hedef ve final maçları oynayacakları için zor geçeceği gerçektir.
Eskişehirspor ligde itibarı olan takımdır. Bu tür takımlara karşı oyunu iki yönlü oynama şansınız çok zordur. Karabükspor her zamanki oyun tarzından uzak bir oyunla maça başladı. İlk yarı itibarıyla önde basıp kazandığı toplarla erken gol bulup geriye yaslanmaktı. Eskişehirspor’un geriye düştüğü maçlarda almış olduğu riskleri bilen Mesut Bakkal bunu değerlendirmek istedi. Ancak aradığı golü bir türlü ilk yarıda bulamadı. İkinci yarı itibarıyla kontrollü oyunu tercih etti. Birinci bölgede bekleyip rakibi üzerine çekerek arkada bulduğu boşluklara hızlı adamlarını sokup pozisyon yaratarak sonuca gitmekti.
Buna karşı Eskişehirspor ne yaptı? İlk yarı önde basan Karabükspor’a karşı defansı ve orta sahayı kalabalık tutarak alan savunmasını bir iki pozisyon dışında iyi yaptı. Kendi sahasında kalarak rakibin direncini kırmış oldu. İkinci yarı itibarıyla da geriye yaslanan rakibine karşı, orta sahayı kalabalık tutarak oyun üstünlüğünü ele alıp hem rakibin üzeri gidip pozisyon buldu. Hem de orta saha üstünlüğünü elden bırakmayıp, rakibin üçüncü bölgeyle bağını koparttı. Özellikle Hürriyet ve Veysel’in olmayışı, Alper’in defansa yakın olması Eskişehir spor’un üçüncü bölgedeki üretkenliğini azalttı. Takım pozisyon bulmakta oldukça zorlandı. Topla oynama yüzdesi bizde olsa da oyunun kontrolü tam olarak bizde değildi.
Eskişehirspor son haftalarda kazanma arzusunu sahada mücadeleye çeviren, ender takımlardan biridir. Yine son maçlarda oynadığı oyunun karşılığını alamadığını düşünüyorum. Biraz şansızlık biraz beceriksizlik ne derseniz değin adını siz koyun.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...