TRT muhabiriydik...
Elimizdeki kamerayla olaydan yaklaşık 20 dakika sonra, şimdiki İş Bankası'nın önünde çekim yaparken görenler bağırıyordu:
"Ne yapıyorsun? Kaç git buradan!"
***
Aynı günlerde Türkiye'de örnek gösteriliyordu:
"Anadolu Üniversitesi..."
Yurdun pek çok üniversitesinde hemen her gün büyük olaylar yaşanırken, “Anadolu"da güvenli eğitime devam ediliyordu...
" Neden döndük 12 Eylül öncesine?"
Daha hafta başında "En yaşanabilir Kent'ler arasında değil miydik?
Anadolu'nun manşeti:
"Nazar mı değdi?"
Sonbaber'in :
"üniversite yine karıştı!"
2 Eylül’ün:
"Biz bu muyuz?"
Afiş gerginliğinden çıkan olaylarda, arbede yaşanıyor, sandalyeler havada uçuşuyor...
Ve de polis gaz sıkıyor! Nerede?
"Anadolu Üniversitesi'nde..."
***
Bize göre, "Anadolu" en sağlıklı üniversitelerin başında gelir...
Halâ da öyle olduğuna inanıyoruz...
"Peki, bu olayları kim yaratıyor?"
Bu sorunun yanıtını bugün orta yaş ve üzerindeki her Eskişehirli verebilir:
"Bu filmleri çok gördük, çoook!"
Evet... "Sağ-Sol" çatışması yok artık...
Ama sürekli gündemde tutulmaya çalışılan...
"Bir tehlikeli kışkırtma var!"
Bunun için gençleri uyarmak istiyoruz...
Lütfen duyarlı olun...
"Bu kışkırtmalar tek yönlü de değil!"
Dikkat edin ve de...
“Yarınların tuzaklarına düşmeyin…”
////////////////////////////
Eskişehir plaja nasıl doğdu?
- Bir varoş kahvesine gittik... Yaşlılar dışarıda oturuyordu... Çocuklar da hemen etrafımı sardılar. Ama bir baktım ki, çocukların ayakları yamuk gibi.. Yani bir terslik vardı... Yaşlılara dikkat ettim, onlarda da vardı... Doktora sordum, "hastalık" dedi :
"Vitamin eksiklikleri var..."
Çocuklardan birine sordum:
"Denizi bilir misin?"
“Evet " dedi:
"Televizyonda gördüm..."
Hemen yanımdaki Porsuk için çalışan mühendislere , "Suyu bir yöne açın, plâj yapacaksınız" dedim... Baktım, arkadakiler gülüyor!.. Nasıl olacağını anlattım... Bugün 400 metre uzunluğunda plaj var Eskişehir'de. ..
Açılışını bir görseydiniz...
O kalabalığı anlatamam...
"Plaj fikri böyle doğmuştu...”
***
Önceki gün "Blomberg TV”nin "Çıkış Yolu" adlı programında anlatmıştı bunları Büyükerşen... Ekonomi muhabiri "Sami Altınkaya" sordu:
"Belediye başkanı olmak nereden geldi aklınıza, hem de sosyal demokrat bir partiden?"
Hoca'nın yanıtı:
" Önce sosyal demokrat belediyecilik nedir, bunu tanımlayalım... Halkın ekonomik durumunu da düşünerek, bulunduğu kentte sosyal paylaşımları, onurlu bir biçimde yaşama geçirebilmek anlayışı..."
Doğrusu çok özel bir tanındı...
"Plâj, buna en güzel örnekti..."
///////////////////////////////
Genç kızın büyük şoku!
Genç kız, bazı sorunları nedeniyle ruh hekimine gitmeye karar vermiş.
Güvenli olsun diye yaşlı başlı bir doktoru bulmuş ve randevu almış...
Muayeneye gittiğinde ruh doktoru, "Soyunun" demiş. Kız, üzerindeki ceketi çıkarmış, doktor devam etmiş:
"Soyunun, soyunun..."
Genç kız, ruhsal tedavi için soyunmaya gerek olmadığını biliyor ama karşısındaki ne de olsa hekim ...
"Herhalde bir bildiği var” diye düşünmüş.
Sonunda üzerinde bir sutyen, bir külot kalmış...
Hekim, birden üzerine atlamış kızın...
Ve oracıkta tecavüz etmiş!
Genç kız olayın büyük şoku içindeyken hekim giyinmiş ve demiş ki:
"Benim sorunum çözüldü, sıra size geldi! Anlatın bakalım derdinizi..."
***
Fıkranın yorumu:
-Bizim çoğu iktidar da yıllardır bu hekimin yaptığını uyguluyor. Sıra tedaviye gelince de yan çiziyorlar!
//////////////////////////////////
Mary’nin testi
Mary, test sonuçlarını beklerken doktor gelmiş:
"Kızım bu getirdiğin idrar örneği değil, elma suyu..."
"Eyvah!" demiş Mary: "
Acilen telefon edebilir miyim? Sanırım asıl şişe kocamın öğle yemeni kutusunda!"
////////////////////////////////////////
Günün Sözü
Korkak, tehlikeye düşünce, ayaklarıyla düşünen insandır!
//////////////////////////////
Kolsuz Yaşar’dan
Doktor olacakların şu "kadavra" dersi kim bilir ne kadar faydalıdır. Ama bilmezler ki...
Ölüme ne "Kadar-Va!"
////////////////////////////
Günün İncisi
İnsan yaşamı soğana benzer...
Kat kat soyarken zaman zaman ağlatır...
C. Sandbug
///////////////////////
Günün Balı
16 yaşında anarşist olmamak korkaklıktır.
40 yaşında anarşist kalmak, kafasızlıktır...
Bernard Shaw
///////////////////////////////////
Cuk
Mutlu olmak için ne kral olmaya, ne de sarayda oturmaya gereksinim vardır...
////////////////////////////
Özdeyiş
Bazıları ışığın, bazıları gölgenin peşine düşer...
Eliot
//////////////////////////////
Cuma namazı Salı’ya!
Halk yapılması gereken bir şeye itiraz eder mi?
“Edebilir... Peki, ne yapmalı?”
Muaviye zamanında Bağdat'a "Hazreti Hüseyin" üzerine bir sefer düşünülüyor...
Ancak halkın tepkisinden korkuluyor. Muaviye danışmanlarını toplamış durumu görüşüyor. Biri diyor ki:
“Efendim, bir dakika izin verin, halkın bu sefere tepki gösterip göstermeyeceğini anlayalım..."
Ve hemen balkona çıkarak sesleniyor:
"Ey cemaat... Karar verdik, bundan böyle cuma namazları salı günü kılınacak…”
Aşağıda toplanan halk boynunu bükmüş:
"Eh ne yapalım? Siz öyle karar verdiyseniz, öyle yaparız...”
Danışman içeri dönmüş:
"Buna itiraz etmeyen halk hiçbir şeye karşı gelmez, seferi hemen başlatalım...”
///////////////////////
Günün Olayı
Başbakan Davutoğlu yeni vekillere “Birden zenginleşen olursa yollarımızı ayırırız” demiş.
Bu muhalefet varken uzun yıllar iktidardayız, acele etmeyin, demek istiyor...
Akif Kökçe
///////////////////////
Günün Biberi
Bayrağını ilelebet dalgalandıramadığın yere ya hiç dikmeyeceksin, ya da diktiğinde ilelebet dalgalandıracaksın.
"Kaş yapayım derken göz çıkarmayacaksın!"
/////////////////////////
Günün Şiiri
Ben kadınım
Ben kadınım sayıklarım
İkindi güneşlerinde
Yanar-döner ışıklarım
Kumru göğsü gibi
Bazen eser, ufuklara uzanırım
Yorgun, harap, cahil
Kocam, evim, anam, utanırım
Ben kadınım aynalarda uyanırım
İçimi sarın çirkinlik
Yüzümden okunuyor, ufalarım...
Behçet Necatigil (Varlık-1952)
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...