Tebrikler tek adama!

Cumhuriyetin kurulmasından bu yana 95 yıl geride kaldı. 94 yıl boyunca 29 Ekim Cumhuriyet bayramlarında değişmeyen bir uygulama vardı…
Şehirlerde Vali, Belediye Başkanı ve Garnizon komutanı Valilikte bir araya gelir, sivil toplum örgütlerinin, yüksek bürokrasinin Cumhuriyet bayramı tebriklerini birlikte kabul ederlerdi…
Vali devleti, Belediye başkanı halkı ve Garnizon komutanı da Cumhuriyeti kuran askeri kadroları temsil ederdi…
Bu yıl farklı bir uygulamaya tanık olduk…
Vali Özdemir Çakacak, tebrikleri tek başına kabul etti. Yanında ne belediye başkanı Yılmaz Büyükerşen ne de Garnizon Komutan Vekili Korgeneral Mehmet Özlü vardı. 94 yıldır süregelen uygulama değişince Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ile ilçe belediye başkanları valilikte yapılan “tebrik törenine” sanırım bu nedenle katılmadılar…
Anladığım kadarıyla uygulama sadece Eskişehir’de değil, tüm şehirlerde yapılıyor. Biliyorsunuz valiler şehirlerde Cumhurbaşkanını temsil ediyor. Yetkiler tek elde toplanınca, tebrikleri de sanırım bu yüzden tek kişi kabul etti…
“Tebrik” deyip geçmeyin…
İki fotoğraf paylaşıyorum…
Birinci fotoğraf 2017 yılının 29 Ekim tarihinde çekildi. İkinci fotoğraf dün 2018 yılının 29 Ekim tarihinde çekildi…
İki fotoğraf arasındaki fark, rejimin değiştiğinin en net fotoğrafıdır…



GECE GÜNDÜZ ANDIMIZ

Cumhuriyet Parkı’nın açılış etkinlikleri Volkan Konak konseriyle sona erdi.
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, konserin sonunda sahneye çıktı ve önce sanatçı Konak’ı tebrik etti. Kendisine lületaşı pipo armağan etti…
Lületaşı ocaklarının üzerine termik santral yaptırmayacaklarını belirten Kurt, Konak’ın da Türkiye’nin önde gelen Atatürkçü sanatçılarından biri olduğunu söyledi…
Konserin sonunda başkan Kurt ve konsere katılan binlerce kişi hep bir ağızdan “andımızı” okudu…
Gündüz stadyumda, gece parkta…
Yaşlısı, genci…
Taraftarı, belediye başkanı…
Kadını, erkeği…
Sanırım andımızı böyle okuyan başka bir şehir yok!

40 YIL SONRA BULUŞTULAR

Cumhuriyet Anıtı’nı Eskişehir’e kazandıran ünlü heykeltraş Metin Yurdanur, Sivrihisarlı…
Sanatçı ilk olarak Çifteler Lisesi’nde 1978 yılında resim öğretmeni olarak çalışmaya başlıyor. O yıllarda aynı lisede çalışan öğretmen arkadaşı Battal Uyar ile 40 yıl sonra karşılaşıyor. İki eski arkadaş 40 yıl sonra Yurdanur’un, Cumhuriyet Anıtı önünde birlikte fotoğraf çektiriyor…
Uyar, o yılları şu cümlelerle anlatıyor:
-Çifteler Lisesi’ndeyken öğretmenler odasında leğenin içinde çamurdan heykel denemeleri yapardı. Okul müdürü “gerici” olduğu için “buraları kirletiyorsun” diye kızardı!
Uyar, anlatmaya devam ediyor:
-Çifteler Lisesi’nden 1978 yılında ayrılarak Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü’ne resim öğretmeni olarak atandı. Kadayıf hükümeti döneminde görevinden alındı. Ali Dinçer’in belediye başkanı olduğu Ankara Belediyesi’nde göreve başladı. 12 Eylül darbesi olunca oradan da işten çıkarıldı ve serbest çalışmaya başladı.

…/…

Metin Yurdanur 40 yıl önce belki de heykel yaptığı için terk etmek zorunda kaldığı memleketine Cumhuriyet Anıtı yaparak dönmüş oldu…

YAŞAMI UZATMANIN EN KESTİRME YOLU!

Hayat, kısa mı uzun mu?
90 yıl kimi için çok uzundur, kimisi için çok kısa…
Kimisi 50 yılda çok büyük işler başarır. İnsanlığa değer katar. Kimisi 50 yılda bırakın insanlığa kendine hiçbir şey katmamıştır…
Genel olarak hepimiz hayatın kısalığından şikayetçiyizdir…
Belli bir yaştan sonra “zaman daha da hızlı akıp” gider…
Eğer sizde yukarıda yazdıklarıma katılıyorsanız yapmanız gereken tek bir şey var:
-Boş geçen zamanlarınızı bundan sonra daha doğru kullanmayı deneyin! Yaşamı uzatırsınız!