Wood İs Good.. Ağaç güzeldir, iyidir, hoştur ve hatta bizim coğrafyamızda kutsaldır. Bunlar zaten ezberimiz, bildiğimiz şeyler lakin Odunpazarı Belediyesi'nin ev sahipliği yaptığı Dünya Ağaç Günü organizasyonu ezberleri bozan niteliğiyle ciddi bir tebriği hak ediyor.
Şahsen bu işe imza atanlar bile Dünya'da 3., Türkiye'de ise ilk kez gerçekleşen bu etkinliğin bu kadar tefarruatlı, bu kadar büyük olacağını ve ciddi bir etki bırakacağını tahmin etmiyordu.
Ben bile etkinlik alanında dolaşmadan, o havayı teneffüs etmeden, farklı ülkelerden gelen katılımcılarla bir süre sohbet etmeden bunu idrak etmekte zorlanmışım.
Ahşaba daha doğrusu maket çalışmalarına olan ilgim nedeniyle yapılan işlemleri uzun uzadıya inceleyip, Eskişehir hakkında konuşup, Eskişehir'e miras kalacak olan eserlerin sayısal ve değersel toplamını görünce anladım.
400 Katılımcıyı, birbirinden farlı onlarca dili ağırlıyor olmak. Kış şartları ve beklenmedik sürprizlere karşı ani kararlar vererek işi sorunsuz kotarmak ve Japonlara, Çinlilere, Kızılderililere tarihi bölgede davul zurnayla halay çektirmek. Demem o ki o kadar insanı bu kadar mutlu edecek bir işe kalkışmak bence çok çok önemli.
Tebrik edelim, takdir edelim ki Eskişehir Pişmiş Toprak gibi değerli ve önemli bir festivale, sempozyuma daha istikrarlı bir şekilde kavuşsun. Fena mı olur?
------------------------------------------------------------
Eskişehir Çifteler'in neresinde?
Başlıkta hata yok şaşırmayın hemen. Mahsus öyle yazdım ki derdim anlaşılabilsin diye. Malumunuz geçtiğimiz günlerde Eskişehir'de çok geniş bir Çifteler nüfusu olmasına karşın, nüfusu daha az olan ilçelerin daha etkili, daha güçlü lobiler yaptığını ve hem Çifteler hem de o bölgeye yakın olan diğer ilçelerin biraz sönük kaldığına dem vurmuştum. Hele bir de Mandıra yani Abbashalimpaşa doğumlu olunca buna çok üzülüyorum diye de eklemiştim.
O günden beri o kadar çok Çiftelerli, o kadar çok Mandıralı ile bir araya geldik ve bu konuyu konuştuk ki şimdi karşımdaki herkesi Çiftelerli zannediyorum.
Meğer benim yazı epey etkili olmuş ve kimi Çiftelerli dostları silkelemiş ki yeniden bir hareketlenme başlamış. Meğer aynı şehirde sürekli yan yana olduğumuz dostlar bile birbirine nereli olduğunu sormamış, öğrenmemiş olacak ki şimdiler de ne kadar çok Çiftelerli'nin Eskişehir'de olduğunu anlamış oldum. Bir de CHP Milletvekili Aday Adayı Erol Özkan'ın ilçe ziyaretinde yaşanan sahip çıkma ve özlemi görünce bu kez olumlayan bir yazı kaleme almak istedim. Her ne kadar ibreler olumlu da olsa Çifteler biraz daha emek ve birliktelik istiyor. Yetmez ama evet diyoruz ve gelişmeleri dört gözle bekliyoruz.
--------------------------------------------------------------
Köpek katliamına hayır!
Geçtiğimiz günlerde yaşanan köpekler parçaladı şeklinde kati ifadelerle lanse diken ama henüz kesin otopsi raporu olmayan şüpheli ölüm vakası bazı kötü kalplere de cesaret verdi. Medeniyeti hayvan itlafıyla eş değer gören sapık ruhlar, merhametten yoksun ama insan süsü verilmiş bazı 2 ayaklılar özellikle sosyal medya da ağza alınmayacak kadar nefret ve vahşet cümleleri sarf etmekten hiç çekinmiyor. Ama medeniyet bir yer de sokak hayvanlarının ne kadar güven içinde ve korkusuz gezdiği ile alakalıdır, onların yokluğu ile ilgili değil.
Korku insanı bir duygu ama nefret ve şiddeti nereden gelirse gelsin kabul edemeyiz. Kabul edemediğimiz en kötü yaklaşım ise sokak hayvanlarından nefret eden ve durumu fırsata çevirmek isteyenlerin bir telefonla anlattıkları yalan hikayeler ve onları belgesiz, kanıtsız reyting alır diye haber yapan zihniyettir.
40. odanızdan kaçmayın dostlar... Ben henüz 35 yaşındayım... Her gün cinayet haberleri, vahşet haberleri görüyorum. Tecavüzlerin ardı arkası kesilmiyor. Yalanın, hırsızlığın, kibirin bini bir para ve ömrümüz boyunca yaşadığımız hayal kırıklıkları, yediğimiz kazıklar, aldatılışların hepsinin müsebibi insanlardı. Ne yapalım şimdi insanları itlaf mı edelim.
Çözüm bulalım çözüm. M. Akif Erdem gibi, Eskişehir Veterinerler Odası gibi, ELİD gibi, Mahmudiye Belediyesi gibi çözümün peşinde koşalım. Büyük olmakta şehir olmakta bunu gerektirir çünkü.