Sadece biz Eskişehirlilerin değil, bütün Türkiye'nin konuştuğu Hasan Polatkan Havalimanı meselesi, olması gerektiği gibi çözüldü.
ğil, bütün Türkiye'nin konuştuğu Hasan Polatkan Havalimanı meselesi, olması gerektiği gibi çözüldü. Açık konuşmak gerekirse benim bu meselenin çözüleceğine olan inancım zayıftı. Tabii böyle yanılmaya can kurban... Peki Hasan Polatkan Havalimanı'nın kapatılmasının ne tip sonuçları olurdu? Birincisi genel olarak Belçika'da yaşayan Emirdağlı kardeşlerimizin gelişi zorlaşırdı. Zafer Havalimanı konum olarak çok ters gelecek olan Emirdağlılar muhtemelen Ankara'ya gider, oradan Emirdağ'ına giderlerdi. Eskişehir ekonomisi de ağır kayıp yaşardı. Ayrıca sağlık turizmi tamamen biter, Eskişehir Ticaret odasının başlattığı "Discover Eskişehir" yani "Eskişehir'i keşfet" projesi başlamadan sona erirdi. Tabii bu gelişmenin politik sonuçları da olurdu. Şimdi AK Parti İl yönetiminin bu sorunu çözmesi, onlara oy kazandırır mı bilemeyeceğim. Az miktar oy kazandırmış olabilir. Ancak yine de sevinmeleri lazım. Çünkü aksi takdirde ciddi oy kaybederlerdi. Hepsinden de önemlisi AK Parti'nin yerel yöneticilerinin morali bozulur, çalışma azim ve kararlılıklarını kaybederlerdi. Eskişehir'de olası bir istifa ise muhalefet tarafından kullanılır ve AK Parti'nin ülke genelindeki imajına da zarar verirdi. Şimdi aynı yöneticilerin moral ve kendilerine güvenleri – muhtemelen – yerine gelmiştir. Bazı kişiler "AK Partililere teşekkür etmeli miyiz?" tartışmasını açtılar. Bir açıdan bakacak olursanız zaten AK Partililerin yapmadığı havalimanını kapatması kabahattir. Yani kabahatli olmadıkları için AK Parti'ye teşekkür etmeye gerek yok. Ancak bir de madalyonun tersi var. Bu kararı zaten partinin il yöneticileri almamıştı. Hasan Polatkan Havalimanı'nın kapatılmasının sonuçlarının ne olacağını onlar çok daha iyi biliyorlardı. Dolayısıyla Ankara'ya gittiler, savaştılar ve kazandılar. Kendi adıma Ankara'daki AK Partililerin hatasını telafi eden Eskişehir'deki AK Partililere teşekkür ediyorum. Bana kalırsa bu süreçte en çok onlar yıpranmıştı. Ancak sonuçta istediklerini almayı başardılar. Ulaştırma Bakanı Âdil Karaismailoğlu ile görüşen heyette bulunan Zihni Çalışkan, Burhan Sakallı ve Murat Özcan'ı kutlarız. Tabii AK Parti'nin iki milletvekili Profesör Nabi Avcı ve Profesör Emine Nur Günay ile MHP'li Metin Nurullah Sazak da tebriği hak ediyor. Diğer AK Partili Milletvekilimiz herhalde çok daha önemli bir işle uğraştığı için fotoğrafta bulunmuyordu. Aynı heyet toplantıdan sonra Ulaştırma Bakanlığı'nın önünde bir fotoğraf vermişler. Fotoğrafı yakınlaştırıp incelediğimde herkesin bir hayli yorgun ve yıpranmış, ancak bir o kadar da mutlu olduğunu gördüm. Bazıları o fotoğrafa bakarak AK Partili politikacıları görebilir. Ancak ben fotoğrafa baktığım zaman Eskişehirli isimleri gördüm. Uzun süredir Eskişehir'i bir konu hakkında hemfikir görmemiştik. Muhalefet partileri zaten konunun üzerine gittiler. Basın olarak biz de vazifemizi – her zaman olduğu gibi – yerine getirdik. Ancak ESO, ETO ve EOSB gibi kurumlar "Aman iktidarla aramız bozulmasın" diye bir köşeye çekilmediler. İktidarın ortağı MHP de muhalefet gibi sert eleştirilerde bulundu. AK Partililer ise "Hükûmetimiz öyle uygun görmüş. Hem bir kere bayrak inmez – ezan susmaz" diyerek Eskişehirlileri teskin etmeye veya başka bir alanda kavga çıkartıp dikkat dağıtmaya çalışmadılar. Demek ki neymiş? Eskişehirliler farklılıklarına karşın bir araya geldikleri zaman her istediklerini alabiliyorlarmış.