TAYYİP ERDOĞAN=NUMAN KURTULMUŞ

Geçtiğimiz Pazar günü AK Parti Eskişehir İl Başkanlığı’nın ‘Danışma Kurulu Toplantısı ve Katılım Töreni’ toplantısı yapıldı. Toplantının yapıldığı salona girdiğimde katılımcıların yarıya yakını bayan ve genç kızlardı.

Özellikle bayanlar ve genç kızların sayısının erkeklere yakın olması beni şaşırtmadı. AK Parti’nin doğduğu parti Refah ve bugünkü adıyla Saadet Parti’sinde de durum aynı idi. Erkeklerden daha çok bayanların gayretini görürdüm.

ESKİLERDEN BİR TEK FAHRİ KESKİN VARDI

Ben böylesine anlamlı, birlik, beraberliğin pekiştirileceği bir toplantıda, AK Parti’nin kurulduğu günden bugüne kadar milletvekilliği, il başkanlığı, merkez ilçe başkanlığı, belediye ve il genel meclisi üyelerinin de bulunması gerekirdi.

Ancak salona göz gezdirdiğimde eskilerden bir AK Parti’nin ilk milletvekillerinden olan Fahri Keskin ile Tepebaşı Belediyesi’nin geçen dönemki Başkanı Tacettin Sarıoğlu’nu gördüm. Kurucu İl Başkanı Osman Yüksel, Kurucu Merkez İlçe Başkanı Hasan Tuç, eski İl Başkanları Fikret Dönmez, Ayşe Fert Dökmeci, Murat Canözer gibi geçmişte partiye büyük emekleri geçen isimler yoktu. Sorduğumda davet edilmediklerini öğrendim.

Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Eskişehir’de başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere Odunpazarı, Tepebaşı Belediyeleri ile 12 ilçe Belediye Başkanlıklarını almak istediklerini söylerken, acaba eski yöneticilerin bu toplantıya davet edilmediklerini biliyor muydu? Bildiğini zannetmiyorum.

KADIN VE GENÇLERDEN BAŞKAN

BURHAN SAKALLI’YA ÖVGÜLER

Katılım töreni öncesinde danışma kurulu toplantısı yapıldı. Aslında basına kapalıydı bu toplantı. Kayıt yapmamak ve not almamak kaydıyla toplantıyı takip etmeme izin verdiler. Ben de iyi niyeti  suistimal etmemek adına neler konuşuldu, neler yaşandı yazamıyorum. Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı’ya yapılan iltifatları yazmazsam eğer haksızlık yapmış olurum.

Çünkü son aylarda bana göre teşkilat tarafından üzüldüğü veya yalnız bırakıldığı düşüncesindeyim.

Sadece ben değil, kime sorsanız aynı şeyi söyleyecektir.

Gelelim yazımın başlığına. Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’u Saadet Partisi’ndeyken de yakından takip ederdim. Beğendiğim siyasetçilerden. Saadet Parti’sinden ayrılıp HAS Parti’yi kurduğunda, AK Parti’ye alternatif gösterildi. Ama ilk girdiği genel seçimlerde beklediği oyu alamadı. Pes etmedi ve mücadeleyi de bırakmadı. Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan ‘birleşme’ teklifi gelinceye kadar.

ERDOĞAN’IN BOŞLUĞUNU DOLDURUR

Pazar günü birleşme kararına neden ‘evet’ dediğini de anlattı. ‘Ülkenin geleceği, birlik beraberliğe ihtiyaç olduğu için’ AK Parti’ye katılma kararı aldıklarını söyledi.

Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, yaklaşık bir saat konuştu. Hem de irticaen. Yani önünde yazılı bir metin yoktu. Tıpkı Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan gibi. Kurtulmuş’u dinlerken, AK Parti’nin başından Erdoğan’ın ayrılması halinde, kendisini aratmayacak bir lider olabileceğini düşündüm.

*-********

CHP MUHALEFET YAPAMIYOR

Son aylarda ‘Pazar toplantıları yapılmıyor’ diye eleştiriliyordu CHP İl Başkanı Erman Gölet. Milletvekillerinin de olduğu Pazar günkü toplantıya katılanlara bakıyorum. Hani, ‘sen, ben, bizim oğlan’ derler ya. İşte bu söze uyuyor. ‘Pazar toplantıları neden yapılmıyor?’ diye eleştirenlerin, Pazar günkü toplantıdan haberleri yok muydu? Yoksa davet mi edilmediler?

Pazar günkü toplantıya katılan CHP İstanbul Milletvekili ve Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Müslim Sarı bir konuşma yapmış. Sarı’nın konuşmasının satıları arasında şu sözleri dikkatimi çekti:

“Biz bu muhalefeti 1960’lı ve 1970’li yıllarda çok iyi yaptık. Bu gün de aynı muhalefeti yapabiliriz ve eğer başarılı olursak iktidar oluruz.”

İşte bu sözlerle, bilerek veya bilmeyerek bugüne kadar başarılı bir muhalefet yapamadıklarını itiraf etmiş Müslim Sarı. Muhalefet olmak, hükümetin her yaptığı işin yanlış olduğunu söylemek değildir. Yapılan doğru işleri de söylerseniz, onları takdir ederseniz halkın gönlüne girerseniz. ‘Karşıyım abi, ben iyi ye kötüye de karşıyım’ demekle muhalefet olunmaz.

Toplantıda Dünyada yaşanan ekonomik krizin, sol iktidarların önünü açtığını da söyleyen Müslim  Sarı, “İşte bu durum da sosyal demokratların önünü açtı. Sol partilerin iktidar olabilmesi için her ortam hazır. Avrupa’da sol iktidarlar gelmeye başladı bile. Bunu iyi değerlendirmemiz lazım” demiş.

Geçtiğimiz hafta SONAR’ın yeni bir seçim anketi yayınlandı. Bu ankete baktığımızda AK Parti’nin oylarının yüzde 50’den yüzde 47’ye düştüğü görülüyor. Ancak AKP’den giden oylar CHP’ye kaymamış. CHP hala yüzde 25’lerde geziyor.

Sayın Sarı, hükümeti eleştireceğine önce yüzde 25’lerdeki CHP oylarının yüzde 35-40’lara yükseltmenin formülünü biliyorsa, partilere onu açıklasaydı bence daha faydalı olurdu.

FIKRA:

*-********

Dünya Türklerin olacak

Dünyanın gelişmiş ülkeleri bir araya gelmişler. Bir gün, en son teknolojilerle üretilmiş bir bilgisayara bütün ülkelerle ilgili verileri yüklemişler ve sormuşlar: "Dünyanın sahibi kim olacak?"
Bilgisayar uzun süre bilgileri değerlendirmiş ve büyük an gelmiş. Nefesler tutulmuş. Bilgisayar, sonucu yazıcıya göndermiş. Hakem heyeti sonucu ilan etmiş. "Türkiye"
Herkes şaşırmış. Mutlaka bir yanlışlık olmuştur düşüncesiyle aynı soruyu bir kez daha sormuşlar Bilgisayar uzun süre çalıştıktan sonucu yazıcıya göndermiş. "Türkiye"
Tüm dünya şoka girmiş. Birisinin aklına "niye?" diye sormak gelmiş. Herkes bu fikri beğenmiş ve bilgisayara sormuşlar. "Niye?"
Bilgisayar sonucu yazıcıya hiç düşünmeden göndermiş.
"Herkes bir gün uzaya çıkacak ve dünya Türklere kalacak"

*-*******

(Bize mesaj ve ihbarda bulunmak için, sitenin üst ve alt kısmında bulunan mesaj gönder bölümünü kullanabilirsiniz.
Herhangi bir haber ya da köşeye yorum yapmak için ise haberin altında bulunan mesaj bölümünü doldurmanız yeterli olacaktır)