Tasarım ve Yaratıcı Endüstriler Merkezi Eskişehir

Bu hafta 1-4 Kasım tarihleri arasında Anadolu Üniversitesi Öğrenci Merkezinde 5. Uluslararası Mobilya Kongresi’ni gerçekleştireceğiz. Eskişehir Teknik Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi olarak bu yıl organize ettiğimiz ya da organizasyonu içinde yer aldığımız altıncı uluslararası bilimsel etkinlik bu. Bizi yordu mu, çok yordu. Ama hem 30 yılı aşan tecrübemizi yeni Eskişehir Teknik Üniversitesi markasıyla sunabilmek, hem de her ortamda bahsettiğim Fakültemiz hedeflerine ulaşabilmek için son derece önemli bu çabalarımız. Fakülte olarak en önemli hedeflerimizden birisi, Fakültemizi dünyanın en iyi ilk 150 Mimarlık ve Tasarım Fakültesi içine sokmak ve mezunlarımızın istihdama katılım oranını yüzde yüze çıkarmak. Bunun için öncelikle yapmamız gereken şey sektörle, diğer akademik kuruluşlarla, kentle ve kentliyle ilişkimizi ve işbirliğimizi daha da güçlendirmek. Kentle ve kentliyle temas yüzeyimizi artırmak için eski adıyla Neoplus yeni adıyla Vega Alışveriş Merkezi için
de açtığımız Sanat ve Tasarım Galerisi son bir yılda onlarca sergiye ve yüzlerce tasarımcı ve sanatçının eserlerine ev sahipliği yaptı, 23. Nisan ve 19 Mayıs haftalarında binlerce okul öncesi ve ilköğretim öğrencilerini sanatla, tasarımla, kültürel mirasla buluşturdu ve onların kültürel mirasa duyarlı “Kültür Elçileri” olmaları konusunda bilinç kazanmalarını sağladı. Galeride bir mottomuz vardı; “Eskişehir’de yaşayan bireylerin en az yarısına Eskişehir Teknik Üniversitesi öncelikle Mimarlık ve Tasarım Fakültesi’ni anımsatacak”. Galerimizdeki temel hedefimiz, kent ve kentliden beslenen mimarlık ve tasarım alanını, kent ve kentliyle buluşturmak ve böylece kent ve kentliyle artan temas yüzeyimizde tasarımlarımızı besleyerek, daha üretken olabilmek ve insanlara daha fazla katkı sağlayabilmekti. Bunu yavaş yavaş başardığımızı görebiliyoruz. 

Bunu yapmak için yıllardır mücadelesini verdiğimiz bir başka şey, Eskişehir’de bir tasarım yaratıcı endüstriler merkezi kurmak ve Eskişehir’i tasarımın ve yaratıcı endüstrilerin başkenti haline getirmek. Bu yolda da emin adımlarla ilerliyoruz. Endüstriyel Tasarım Bölümünden Füsun Curaoğlu hocamızın liderliğinde yürüyen Eskişehir’de üniversitelerin aldığı belki de en büyük dış kaynaklı projelerden biri olan Avrupa Birliği Destekli İleri Protipleme İstasyonu Projesi hayata geçmek için son bürokratik işlemlerin tamamlanmasını bekliyor. Diğer taraftan Atınç Özdemir hocanın liderliğinde sektöre ve sanayiye önemli katkı sağlayabilecek Anadolu Fablab’i kurduk ve hizmete açtık. FabLab, yani Fabrikasyon Laboratuvarı, dünyanın önde gelen üniversitelerinden Massachusetts Institute of Technology (MIT) dahilinde üretilmiş, dünya çapında binden fazla örneği bulunan bir konsept. Anadolu Fablab ülkemizdeki ilk kamu üniversitesi Fabrikasyon Laboratuvarı.FabLab atölyeleri klasik üretim yöntemleri, yeni sayısal üretim teknolojilerle, bileni öğrenmek isteyenle, fikri olanı üretim imkanıyla, tasarımı sektör ve sanayiyle buluşturan yeni nesil sayısal üretim laboratuvarları ve bu laboratuvarlardan oluşan dünya çapındaki ağ. Bu laboratuvarlarda yer alan sayısal üretim teknikleri ve bu amaçla kullanılan ekipman bu konuda ustalaşmak isteyen kişilerle buluşturuluyor ve laboratuvarda ustalaşmak için edinilen beceriler tek bir alanla sınırlı kalmıyor, kullanıcılara pek çok farklı alana uyarlanabilir geniş bir bakış açısıve temel sağlıyor.

Eskişehir’i tasarım ve yaratıcı endüstrilerin başkenti haline getirmek anlamında Eskişehir Sanayi Odası’nın geçen haftalarda duyurduğu merkez önemli bir başlangıç olabilir. “Mülkiyeti ESO’da olan ve Adalar’da bulunan bina yerine, iş ve yaşamın bir arada olduğu,hizmet ve üretim sektörlerinin bir araya geleceği, tasarımcıların, teknoloji ile yenilik üretenlerin de çalışmalar yapacağı bir merkez inşa edilecek. Dünyadaki benzer örneklerden yola çıkarak proje hazırlayan ESO, inşa edilecek merkezle bölgedeki ticaretin yoğunluk ile niteliğinin gelişmesine de katkı sunacak ve elde edilecek tüm gelir inovasyon,tasarım ve eğitime aktarılacak.  Eskişehir’de sanayi ve kenti yakınlaştırmak düşüncesi ile şekillendirilen merkezin dikkat çeken unsuru ise teknoloji ile tasarım üretenlere hizmet edecek bir altyapıda kurgulanması. Merkez yeniliğe, eğitime ve inovasyona hizmet edecek. İçerisinde bulunan ofisler öğrencilerin, kuluçka, startup firmalarının kullanabileceği, diğer büyük şehirlerden tasarımcıların gelip çalışabileceği alt yapısıyla bütün Eskişehir sanayisine destek sunacak”.

Bu tek yapı ölçeğinde düşünüldüğünde belki küçük bir adım, ancak düşüncelerin gelişmesi açısından çok büyük değere sahip, Eskişehir sanayisi açısından yeni bir soluk ve bakış açısı taşıyan büyük bir adım ve bu bakış açısı yaygınlaştırılabilirse Eskişehir’i değiştirecek vizyona sahip. Vizyoner olmak, sadece insanların değil, kentlerin hatta ülkelerin kaderini değiştirebilir... İşte bu tam olarak öyle bir proje. Bu bakış açısını kente taşıdığı için teşekkürler Celalettin Kesikbaş. 

Bugün Cumhuriyetimizin kuruluşunun 95. Yılını kutluyoruz. Cumhuriyetimizin yeni yaşında Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk”ü, aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi saygı ve rahmetle anıyor, Cumhuriyet Bayramımızı en içten dileklerimle kutluyorum. Nice başarılılarla dolu, güzel 95 yıllar ve Cumhuriyetimizin 100. Yılında “Tasarım ve Yaratıcı Endüstriler Başkenti Eskişehir’i” kutlamak dilekleriyle iyi haftalar diliyorum