Tarihe geçen gölgeler!..

Tarihe geçen gölgeler!..

28 Haziran 2013 09:53
A
a
Sütiş Eskişehir

Görüşler


Ne demiş Kanuni Sultan Süleyman?

"Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi..."

Sultan da olsa, sağlığın değerine inanmış ve cihana duyurmuş...

"Para-para-Para" diye haykırmış Napolyon...

Dünyada her şeyin altında para yattığına inanmış ve ülkesini bu uğurda yönetmiş bir başka insan...

Her ikisinden çok önce yaşayan bir filozof da "Büyük İskender" gibi bir imparatora seslenmiş:

"Gölge etme, başka ihsan istemem..."

………

Yüzyıllar öncesindeki bu sözlerin ardından günümüze şöyle bakıyoruz... Geçerliliği olan teki kalmış: "Para-para-para..."

Gölgenin altındaki güzel "sevgi" sözcüğü ezilip büzülmüş...

Yaşam günlüğüne dönmüş...

Sultan Süleyman'ın sözleri de..

"Cenazelerde anımsanan inci olmuş!"

……..

Tarihe geçmiş ve sözde bireysel görünen, ama gerçekte topluma yönelik bu ünlü sözlerin ışığını mum gibi söndürmüş insanlar...

Başta yönlendirenler..

"Ve yönetenler..."

Daha geçerli sözleri ve uygulamaları ile tarihe geçenler...

Yaşadıkça görüyoruz...

Hiç düşündünüz mü?

Ya da aklınızın ucundan geçer miydi?

"Bir zanlıya kahraman denildiğini!"

……..

Gençlerin eylemlerini izlerken yapılanları gördükçe üzülüyoruz...

4 kişi yaşamını, onlarca genç gözünü yitirdi.

Dualarımız "Korkmaz" için...

“Diren Ali” diye haykırıyoruz…

Öte yanda ise, “ayaklar baş olur mu?” deniliyor…

Diyojen ne kadar haklıymış…

“Gölgeler bile tarihe geçiyor!...”

 

Günün Olayı

Ey halkım, sen ayaksın, ne zaman baş oldun?

Oyuna gelme, "dış güçlerin Türkiye’deki maşalarına sakın kanma! Erken yat, geç uyan! " Guguklu demokrasimize güven!"

Hikmet Çetinkaya

 

 

Günün Biberi

AKP 11 yıldır iktidar sarhoşu olduysa, CHP'nin de iktidarsızlıktan  ayılamadığı,

fazlasıyla alıştığı muhalefette hamlaştığı söylenebilir.

M. G. Kırıkkanat

 

 

 

Gerilim

 

Hangi aklı evvel telkin etti ise önüne konulan palavraya sarıldı. Polisi masum gösteren Erdoğan’ın üstün zekası, eylemcileri "kışkırtıcılar" ilan ediverdi...

Cüneyt Arcayürek

 

 

Kıssa-dan

Osmanlılık hedefine en büyük engel, bayraklardaki "Mustafa Kemal Atatürk" ve ortaya

olanca görkemiyle çıkan onun devrimlerinin ürünü gençlik!

C.A.

 

 

Günün Sorusu

"Türkiye ekonomisinin temelleri sağlam” masalı sizce daha ne kadar süre dinleyici bulacak?

Erinç Yeldan

 

 

GününSözü

İhanet yeşil renkli, kuştüyü gibi yumuşak bir küftür.

"Sessizce ve içerden oyar..."

Francis Blanche

 

Günün Balı

Ethem Sarısülük’ü vuran polis serbest bırakıldı. 2013 Türkiye’sinde "vuran adam" değil, "duran adam" olmak yasak!

Akif Kökçe

 

Günün İncisi

Gelecek, düşlerin güzelliğine inananlarındır.

Eleanor Roosevelt

Şiddetin oranı

 

Ekranlarda her gece duyuyoruz :

“Polis aşırı şiddet kullandı..."

Bir okur diyor ki:

"Şiddet zaten güçtür, aşırısı olmaz..."

Melih Aşık’ın minik yorumu:

Haklı ama, demek bizde artık "normal şiddet" de var ki, aşırısı da olabiliyor...

 

 

 

 

 

Günün Şiiri

                 Yolculuk hali

Bilmem yola çıkarken siz de böyle misiniz

Avuçlarınız karıncalanıyormuş gibi

İçinizde bir telaş bir ezinti

Bir ayak evvel yola çıkmak istersiniz

Sanki arkanızdan bir koşturan vardır

İçiniz içinize sığmaz

Hava ağırlaşır, yer sarsılır, güneş ısıtmaz

Çevreniz bir kafes olmuş bize dardır

Halbuki bıraktığınız yıllar boyunca bir mazi

Islak bakışlarla arkanızda kalan dostlardır

Ey dostluğun nişanesi vefa, bu ne haldir

Nedir bu gidiş ki, firar misali

Bilmem yola çıkarken siz de böyle misiniz

Yüreğiniz bir ayrılık ezintisiyle burkulu

îçiniz taşmış, gözleriniz dolu

Bir ayak evvel yola cıkmak İsterseniz...

Ahmet Altümser

 

 

Şevket Oktay'ın mektubu

 

Eskişehir’in yabancı dil eğitimine ilk damgasını vuran ye binlerce öğrenci yetiştiren "AR-DİL”in kurucusu "Şevket Oktay’dan bir mektup aldık...

İzin almadan yayınladığımız için özür dileyerek aktarıyoruz:

-Yazılarını kaçırmıyorum, bil. Aynı şekilde "Hüsnü"yü de okuyorum. "Görüşler" sütunundaki "George Main”le ilgili yazıyı güzel bağlamışsın. Eskişehir'in "Hard Disk"i olmak kolay değil, herkesin harcı da değil...

-45 yıllık "George Main"le olan dostluğumdan "kanka" kelimesini tam yerinde kullanarak bahsettiğin ve ileri yaşın verdiği yalnızlık, karamsarlık psikolojisine bir doping yaptığın için sana teşekkürlerimi sunuyorum...

……..

Görüyorsunuz..

Hala aynı dinçlikle ve iki satırla bile ders vermeye çalışıyor…       

Ne yazık ki, "Şevket Oktay"ların o müthiş eğitimci ruhunu taşıyan bir nesil bitiyor...

 

Baro Başkanı’ın haklı uyarısı

 

70’li yılların ortalarında bir gazeteci arkadaşımız "Ne gördün, biliyor musun?" demişti :

"Emniyet’teki gazeteci dosyasını..."

Müjde verir gibi de devam etmişti:

"Ama merak etme, sen yoksun!"

Açık bir dosya ve fişleme, neden yoktuk ki?

Sorduk bir emniyet   görevlisine, "Biz kimin ne olduğunu çok iyi biliriz" demişti:

"Sen iyi bir matara futbolcusun.

Eskişehir Baro Başkanı "Rıza Öztekin"in MİT Yasası Tasarı'nı değerlendirmesinden anımsadık bu küçük olayı...

Ne diyor Başkan?

"Bu yasa ülkeyi felakete sürükler..."

Nasıl?

- MİT'e fişleme, her türlü izleme, psikolojik istihbarat amacıyla yayın yapma ve internet sitesi kurma, iç tehdit olursa yabancı ülkelerde aynı şekilde operasyon yapabilme, polis ve jandarmanın yetkilerini devralma gibi olağanüstü ve hukuk dışı yetkiler tanınacak...

Ve noktayı koyuyor:

"Fişleme için gizli protokol iddiaları doğruysa, tasarının yasalaşması halinde hukuk dışı durumun hukuksal statüye kavuşması kaçınılmaz olacaktır..."

Baro Başkanı Öztekin'in değerlendirmesine katılıyor ve bu konuda milletvekillerimzi biz de uyarmak istiyoruz...

 

Çocuk kızardı, bozardı!

Öğretmen sınıfa göz atıp, sordu:

"Hey sen! En arkadaki delikanlı. Kalk bakalım ayağa. Anlat bakalım ödevi...”

Çocuk kızardı:

"Ben mi? Bilmiyorum efendim..."

Öğretmen kızdı:

"Olur şey değil... Peki ne yaptın dün gece ödev yerine?

Çocuk yanıtladı:

"Önce arkadaşlarımla yemek yedim. Arkasından halı sahada futbol maçı yaptık. O kadar yorulmuşum ki eve gelir gelmez uyuyakaldım."

Öğretmen daha da sinirlendi:

"Utanmadan bir de söylüyorsun...

Derslerini çalışmayacaksan, ne işin var burada?"

Çocuk daha da kızardı, bozardı ve "Ben bozuk kaloriferi tamir etmek için geldim efendim" dedi: "Okulun karşı köşesinde tesisatçıyım..."

 

Dört işlemden ibaret

 

"Hayat neye benzer hocam?"

Hiç düşünmeden yanıt vermiş adam:

"Matematik işlemlerine benzer..."

Bakmış, soranlar biraz şaşkın, açmış yanıtını:

"Evlenmek toplamadır, ölüm de çıkarma... Aşk çarpmadır, miras da bölme... Hayat bu dört işlemden ibarettir..."

 

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi