Tarih tekerrür mü ediyor?

Eskişehir'de pek çok kişi Teknik Direktörümüz Fuat Çapa'yı eleştiriyor. Az sayıda kişi ise yola Fuat Çapa'yla devam etmemizi istiyor. Ben bu az sayıdaki kişiden biriyim.

Sayın Çapa ile sadece bir kere karşılaştım; o da ayak üstü oldu. Kendisiyle bir bardak çay içmişliğimiz yoktur. Sayın Çapa'yı, 'Amcamın oğlu' olduğu için desteklemiyorum. Kendisinin zor bir dönemde takıma sahip çıktığını, kısıtlı imkanlarla önemli başarılar kazandığını düşündüğüm için takımın başında kalması gerektiğini düşünüyorum.

Bazıları Eskişehirspor'un büyük bir camia olduğunu, Fuat Çapa'nın bu yükü kaldıramadığını söylüyor. Eskişehirspor'un büyük bir camia olduğu konusunda hemfikiriz. Fakat bu eleştirileri yapanları görenler de, Eskişehirspor'un Real Madrid'i kıskandıracak bir kadrosu olduğunu düşünür.

Türk futbolunun bir 'Makus Talihi' bulunur. İşler kötü gittiği zaman önce yöneticiler eleştirilir. Yönetimler bir yandan teknik direktörleri ortaya atıp, bir yandan da "Hocamızın sonuna kadar arkasındayız" derler. Bu 'Sonuna kadar arka olmak' da 2 – 3 hafta sonra sona erer. Yeni bir teknik direktör getirilir. Doğal olarak kapının önüne konan teknik direktörün de tazminatı çatır çatır ödenir. Ayrıca yeni teknik direktöre de deve yüküyle para ödenir.

Sonra yeni gelen teknik direktör elinde sihirli bir değneğinin olmadığını ifade edip, kendisine süre tanınmasını ister. 3 – 4 hafta da böyle geçer. Tabii bu arada takım puan da kazanır. Bu kazanılan puanlar da yeni teknik direktöre 2 – 3 haftalık ek süre tanır. Daha sonra basın ve taraftar homurdanmaya başlar, "Bu adam Eses'in yükünü kaldıramıyor" denilir. Sonra yönetim çok önemli bir açıklama yapacağını belirtir ve basın toplantısında "Hocamızın sonuna kadar arkasındayız" der. Aradan 2 – 3 hafta geçtikten sonra yeni teknik direktör de bir anda eski teknik direktör oluverir. Bu kez tazminatını çatır çatır almak sırası kendisine gelmiştir. Tabii deve yüküyle yeni paralar verilip, üçüncü bir teknik direktörün önü açılır.

Böyledir bizim memlekette işler. Bakalım Fuat Çapa'nın da başına aynı şeyler gelecek mi? Bana gelecek gibi geliyor...

Beka sorunu böyle ortaya çıkar 

MHP lideri Devlet Bahçeli Eskişehir'de MHPlilere seslendi. Sayın Bahçeli Eskişehir'den önce, partisi için çok önemli olan Söğüt'e uğradı. Aslında Söğüt küçük bir ilçe. Dolayısıyla Söğüt seçimlerini kazanmak veya kaybetmek MHP için çok önemli olmaz. Fakat ilçenin adı 'Söğüt' olunca işler değişiyor. İmparatorluğun temellerinin atıldığı Söğüt'ün MHP açısından manevi bir önemi olduğu açık. Üstelik dışarıdan gördüğümüz kadarıyla, bu seçimlerde MHP Söğüt'te zorlanacak gibi. Sayın Bahçeli Söğüt'e uğrayarak partililerine iyi bir moral vermiş. Aynı Bahçeli'nin daha sonra Eskişehir'e gelerek Cumhur ittifakına moral vermesi de isabetli olmuş. Bahçeli'nin Eskişehir ziyaretinin AK Parti ve MHP tabanında olumlu karşılandığını söyleyebilirim.

Nitekim Sayın Bahçeli, Büyükşehir adayları Burhan Sakallı'yı da sahneye çağırarak, net bir mesaj vermiş oldu. Bahçeli – doğal olarak – Eskişehir'in yerel meselelerine değinmek yerine, ülke genelini ilgilendiren bir konuşma yaptı. Daha önce yaptığı konuşmalara benzer açıklamalarda bulunan Bahçeli'nin sertlik dozu, biraz daha artmıştı.

Bahçeli yine 'Beka Sorunu'ndan bahsetti. Yine rakiplerini "Bunlar Millet değil, zillet ittifakı" diye eleştirdi. CHP ve İYİ Parti'nin terör örgütüyle bağlantıları olduğunu ileri sürüp, bir diğer terör örgütü olan FETÖ ile işbirliği içinde olduklarını ifade etti.

Ben Türkiye'de bir beka sorunu olduğunu düşünmüyorum. Sayın Bahçeli'den farklı olarak Türkiye Cumhuriyeti'ni de bir 'Muz Cumhuriyeti' olarak görmüyorum. Dolayısıyla "AK Parti eğer iktidardan uzaklaşırsa" diye bir korkum yok. Sayın Bahçeli'nin de korkmasına anlam veremiyorum. Türkiye Cumhuriyeti'nin başından kimler geldi, kimler geçti. Hepimizin naçis vücudu, elbet bir gün toprak olacaktır. Ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır. Sayın Bahçeli'nin "Tayyip Erdoğan seçimleri kaybederse" diye uykularının kaçmasına gerek yok.

Beka sorunu iktidar değişti diye olmaz. Ancak Türk Milleti birbirine düşman edilirse beka sorunumuz olabilir. Dolayısıyla kendi işaret ettiği partiye oy verenleri vatansever, diğer partilere oy verenleri vatan haini olarak göstermemek lazım. Daha geçenlerde Cumhurbaşkanımız Meral Akşener'e "Birileri cezaevinde süre dolduruyor. Aynı yola düşebilirsin" dedi. Bana kalırsa Türk devletinin beka sorunu, işte bu tip açıklamalarla ortaya çıkar.
Altı ayrı durak geliyor 

Emek – Şehir Hastanesi Tramvay Hattı’nın açılış töreni Açelya Tramvay Durağında gerçekleşti. Açılış töreninde konuşan Yılmaz Büyükerşen, “Yapalım istemediler, sizlere ulaşalım istemediler. Ama tamamladık ve hizmete sunduk. Şehir Hastanesi’ne çok daha rahat ve kısa sürede ulaşabileceksiniz” diye konuştu.

Büyükerşen Şirintepe, Esentepe, Sütlüce, Gündoğdu, Fevzi Çakmak ile Eskişehir Teknik Üniversitesi’ne tramvay hatlarını uzatacaklarını belirtti. Böylece Eskişehir'in altı ayrı noktasına daha tramvay ulaşımı sağlanabilecek.

Toplu taşımaya önem verilmesi, kentlerin trafik sorununu da rahatlatıyor. Eskişehir bu konuda Türkiye'ye örnek olan bir kent. Son olarak Çekler'den 'Skoda' marka tramvay alarak, filomuzu genişlettik. Tıpkı AK Parti'li Konya Belediyesi'nin yaptığı gibi.

Emeği geçenleri tebrik ederiz..