Bu gün takımlarımızı değerlendirdiğimizde, antrenman teknikleri konusunda aynıdır. Hiçbir fark yoktur. Dünya takımlarının da antrenman tekniği konusunda bizim takımlardan bir farkı olmadığını görürüz. Esas olan kaliteli oyuncuları bir araya getirmek ve onları yönetmektir. Birlikte hareket etmelerini sağlamak, futbolcuya takımın bir parçası olduğunu hissettirmektir. Bunu yapacak kişi o takımın teknik direktörüdür.
Galatasaray takımına baktığınızda, yetenekli oyunculardan oluşan bir takım. Ligin lideri olan bu takım saha içerisinde tek yapamadığı şey birlikte hareket edememeleriydi. Çünkü oyuncular o takımın bir parçası olduklarını hissetmiyorlardı. Hissedenlerde de garip bir tedirginlik vardı. Bunun en büyük sebebi Bu kadar kaliteli bir kadrosu olan, Teknik Direktör Sayın Fatih Terim’in takımını yönetmesi gerekirken saha kenarında yapmış olduğu davranış bozukluları nedeniyle almış olduğu cezanın, takımına olumsuz yansımalarıydı. Takımı sahada Eskişehirspor’dan her türlü futbol işkencesini görüyorken, muhakkak kendisi de locada eziyet çekiyordu.
Eskişehirspor Hafta içinde kupada çeyrek finale çıkarken, farklı bir kadroyla çıkması bu güne kadar az oynayan oyuncuların katkılarıyla çeyrek finale çıkarken takım bütünlüğü ve birlikteliği açısından önemli bir hamleydi. Eskişehirspor futbol takımı Karakterli, kişilikli ve ahlaklı oyunculardan kurulu bir takım. Yetenek olarak kendisini ispatlamış tecrübeli oyuncularla birlikte; yeteneği olan, kendini geliştiren, üstüne koyarak giden gelecek vaat eden oyunculardan oluşan bir takım. Bu takımı harmanlayıp, takım haline getirmek, birlikte hareket etmelerini sağlayarak yönetmek Teknik direktörün en önemli meziyetidir. Bu meziyet bu yetenek bu kabiliyet takımı yöneten yönlendiren birlikte hareket etmelerini sağlayan Eskişehirspor Teknik Direktörü Sayın Ersun Yanal’a ve ekibine aittir. Cumartesi günü Eskişehirspor-Galatasaray maçında bütün Türkiye gördü ki Eskişehirspor futbol takımı ve taraftarıyla bu ülkenin en itibarlı takımlarından biridir.
İki teknik adamı değerlendirdiğimizde, Galatasaray Teknik Direktörü davranış bozukluğundan takımının başında değil. Yanlışa yardımcıları ve sporcuları da basın toplantısında ortak olarak Galatasaray camiasına yakışmayacak bir hareket tarzı sergilediler.
Eskişehirspor Teknik direktörü takımının başında sahada, takımını yönetti. Maç sonu yorumu sporun dostluk barış ve kardeşlik olgusuna vurgu yaptı. Bence bu birilerine mesajdı. Ortamı germeyin anlamı taşıyordu.
Eskişehirspor’un konsantrasyonu üst seviyede tuttuğu zaman neler yapabileceğine şahit olduk. Bu konsantrasyonu her maçta beklemek hayalcilik olur.
Eskişehirspor taraftarının beklentisi; İlkeli, prensipli, savaşan ve terinin son damlasına kadar mücadele eden bir Eskişehirspor ister. Sonuca çok takılıp kalmaz. Takımına her koşulda sahiplenir. Fanatizmi asla benimsemez. Şiddetten ve küfürden uzak durur, iyi ve kötü günde takımına destek olur. Çünkü!
Eskişehirspor’un Misyonu da Vizyonu da Eskişehir şehri ve taraftarıdır.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...