24 Kasım Pazar dolar kurunda son durum
Afyonkarahisar'da feci kaza: Çok sayıda yaralı var…
Eskişehir beyaz bir güne merhaba dedi! İşte günün …
Dem Dem takılmadı
Sümer’in başında Ali Onur Özer çıktı
İşitme Engelliler yaşa takılıyor
Birbirlerini tebrik ettiler
Heyecanlı maça ilgi vardı
Anadolu Üniversitesi kampüsünde sonbahar temizliği…
Eskişehir parkındaki dubalar tepki çekti
Eskişehir’de "Köpekli Park" hayvan dostu heykeller…
Eskişehir İsmet İnönü Caddesi’nde futbol efsaneler…
Eskişehir’in simgesi köprü, yılbaşı için hazırlanı…
Eskişehir'in arka sokaklarında park sorunu büyüyor…
Tepebaşı Belediyesi'nden çevre dostu atık getirme …
Bitkilere Şekerli Su Vermek: Faydaları ve Zararlar…
Susarak Savunamazsın!
Susarak Savunamazsın!
26 Eylül 2014
08:36
A
a
Operasyon, dava, ihaleye fesat, peş keş çekme, iftira, karalama kampanyası…
Şu an yargı sürecinde olan Büyükşehir Davası ile ilgili bakış açısı, hangi cephede durduğunuza göre değişiyor.
Ak Parti’liler ve Yılmaz Hoca’yı sevmeyenlerin bu dava’ya bakışı net. Onlar daha yargılama başlamadan “yolsuzluk” ve “peşkeş” diye peşinen hüküm veriyor.
CHP’liler ve Yılmaz Hoca’yı sevenlerinde davaya bakışı net. Onlar da daha yargılama bitmeden bunun bir karalama, iftira, haysiyet zedeleme operasyonu olduğunu savunuyor.
Durumun ne olduğunu anlamak, yorum yapmak, suçlamak veya savunmak için mahkeme kararını bekleyen yok.
“Cemal Okan Yüksel’den başka kim var?”
Süreç devam ederken bu konuyla ilgili gelişmelere en sık yorum getiren isim Ak Parti cephesinde Vekil Salih Koca ama sadece Koca değil, hemen hemen tüm partililer dava ile ilgili topyekun aynı iddiayı ortaya koyuyor ve siyasi olarak bunu malzeme yapma adına başarılı bir örgüt performansları var diyebiliriz.
Peki, Yılmaz Hoca cephesinde kim var? Sanki davanın avukatı değil de, muhatabı gibi hep tek kişi çıkıyor karşımıza, o kişi’de Cemal Okan Yüksel. Çünkü sık sık dile getirilen bu ağır iddialar karşısında Yılmaz Hoca sayesinde meclis üyesi olan, değer kazanan, siyasi hayata armağan edilen isimler elini taşın altına koymuyor. Etrafında onca insan varken ve söz de “Yılmaz Büyükerşen’in iyiliği istenirken, iş Ak Partililere cevap vermeye gelince lal kesilenler bir zahmet Yılmaz Hoca’yı bari susmak iyidir diye sessizliğe sürüklemesinler.” Susarak savunma yapılmayacağını, artık şartların ve algıların farklı bir yöne kaydığını, zira sükutun ikrardan kabul edildiğini hatırlatmak isterim. Susanlar, verecek cevabı olmayanlardır diye düşünen o kadar çok insan var ki…
“Ha bir de geçtiğimiz gün muamma demiştim ama dün ki açıklamasından sonra Cemal Okan Yüksel’in milletvekilliği aday adaylığına kesin gözüyle bakmaya başladım.” Herhangi bir avukat gibi sıradan ve dümdüz açıklamalar yapmak etliye sütlüye karışmamak yerine karşısına büyük bir cephe almayı göze almak demek, bunu da birkaç keredir tekrarlıyor olmak bence siyaset yapma isteğinin de bir yansımasıdır.
Ha aday yaparlar mı? “Şimdiler de susmayı yeğleyenler, Cemal Okan Yüksel konuşunca onların sessizliği ortaya çıkıyor diye ciddi bir defans kampanyası yürütürler mi bilemiyorum.” Ama aday adaylığını istemeyen kadar yeni bir soluk diye destekleyecek çok insan olduğunu okumak da zor değil Cemal Okan Yüksel’in... Yine de işin bittiği nokta, etrafı tehlike ve engellerle dolu suyun ortasındaki büyük adada saklı. Bakalım o engeller aşılabilecek mi, hep birlikte göreceğiz, ya da duyacağız olanları.
Dipnot…
Bu arada Cemal Okan Yüksel ile soy isimlerimiz aynı, nüfus cüzdanlarımızın baba ismi kısmında ikimizin de Mehmet yazıyor ve Allahtan Anne isimlerimizden ayrılıyoruz. Zira doğum yerlerimiz arasında da çok bir mesafe yok. Bunları yazıyorum çünkü bizi ağabey, kardeş zannedenler de oluyormuş. Allahtan ben yakışıklıyım da, simalarımız benzemiyor.
Şu an yargı sürecinde olan Büyükşehir Davası ile ilgili bakış açısı, hangi cephede durduğunuza göre değişiyor.
Ak Parti’liler ve Yılmaz Hoca’yı sevmeyenlerin bu dava’ya bakışı net. Onlar daha yargılama başlamadan “yolsuzluk” ve “peşkeş” diye peşinen hüküm veriyor.
CHP’liler ve Yılmaz Hoca’yı sevenlerinde davaya bakışı net. Onlar da daha yargılama bitmeden bunun bir karalama, iftira, haysiyet zedeleme operasyonu olduğunu savunuyor.
Durumun ne olduğunu anlamak, yorum yapmak, suçlamak veya savunmak için mahkeme kararını bekleyen yok.
“Cemal Okan Yüksel’den başka kim var?”
Süreç devam ederken bu konuyla ilgili gelişmelere en sık yorum getiren isim Ak Parti cephesinde Vekil Salih Koca ama sadece Koca değil, hemen hemen tüm partililer dava ile ilgili topyekun aynı iddiayı ortaya koyuyor ve siyasi olarak bunu malzeme yapma adına başarılı bir örgüt performansları var diyebiliriz.
Peki, Yılmaz Hoca cephesinde kim var? Sanki davanın avukatı değil de, muhatabı gibi hep tek kişi çıkıyor karşımıza, o kişi’de Cemal Okan Yüksel. Çünkü sık sık dile getirilen bu ağır iddialar karşısında Yılmaz Hoca sayesinde meclis üyesi olan, değer kazanan, siyasi hayata armağan edilen isimler elini taşın altına koymuyor. Etrafında onca insan varken ve söz de “Yılmaz Büyükerşen’in iyiliği istenirken, iş Ak Partililere cevap vermeye gelince lal kesilenler bir zahmet Yılmaz Hoca’yı bari susmak iyidir diye sessizliğe sürüklemesinler.” Susarak savunma yapılmayacağını, artık şartların ve algıların farklı bir yöne kaydığını, zira sükutun ikrardan kabul edildiğini hatırlatmak isterim. Susanlar, verecek cevabı olmayanlardır diye düşünen o kadar çok insan var ki…
“Ha bir de geçtiğimiz gün muamma demiştim ama dün ki açıklamasından sonra Cemal Okan Yüksel’in milletvekilliği aday adaylığına kesin gözüyle bakmaya başladım.” Herhangi bir avukat gibi sıradan ve dümdüz açıklamalar yapmak etliye sütlüye karışmamak yerine karşısına büyük bir cephe almayı göze almak demek, bunu da birkaç keredir tekrarlıyor olmak bence siyaset yapma isteğinin de bir yansımasıdır.
Ha aday yaparlar mı? “Şimdiler de susmayı yeğleyenler, Cemal Okan Yüksel konuşunca onların sessizliği ortaya çıkıyor diye ciddi bir defans kampanyası yürütürler mi bilemiyorum.” Ama aday adaylığını istemeyen kadar yeni bir soluk diye destekleyecek çok insan olduğunu okumak da zor değil Cemal Okan Yüksel’in... Yine de işin bittiği nokta, etrafı tehlike ve engellerle dolu suyun ortasındaki büyük adada saklı. Bakalım o engeller aşılabilecek mi, hep birlikte göreceğiz, ya da duyacağız olanları.
Dipnot…
Bu arada Cemal Okan Yüksel ile soy isimlerimiz aynı, nüfus cüzdanlarımızın baba ismi kısmında ikimizin de Mehmet yazıyor ve Allahtan Anne isimlerimizden ayrılıyoruz. Zira doğum yerlerimiz arasında da çok bir mesafe yok. Bunları yazıyorum çünkü bizi ağabey, kardeş zannedenler de oluyormuş. Allahtan ben yakışıklıyım da, simalarımız benzemiyor.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...
YAZARLAR
-
Et ithalatından utanmalıyız
Kerem Akyıl
-
Erken seçimi CHP mi istiyor vatandaş mı?
Ali Baş
-
Anadolu Üniversitesi’nde dananın kuyruğu kopuyor!
Tarkan Demir
-
Çocuklarımızı koruyalım!
Seval Erci
-
İlk yarıda fişi çekmek gerekiyor
Ahmet D. Canoruç
-
Hedef göstermek bu kadar kolay olmamalı!
Kaan Özcan
-
At hırsızı
Rifat V. Halas
-
Buluşur, yer - içer ve dağılırlar
Funda Morgül
-
2023 giderken bir iki konuda hal ve gidişimiz…
Prof. Dr. Turan Akman Erkılıç
-
Kazım Kurt’un koltuğu
Arif Anbar
-
Ya Cumhuriyet olmasaydı...
Hilal Köver
-
Sürdürülebilir kulüp kültürü
Konuk Kalem
-
2023 yılında bizi neler bekliyor?
Tülin Karagöz
-
Düşükler neden tekrarlar?
Op. Dr. Alper Turgut
-
Eskişehir ve Alkol Ruhsatları
Soner Yüksel
Et ithalatından utanmalıyız
Erken seçimi CHP mi istiyor vatandaş mı?
Anadolu Üniversitesi’nde dananın kuyruğu kopuyor!
Çocuklarımızı koruyalım!
İlk yarıda fişi çekmek gerekiyor
Hedef göstermek bu kadar kolay olmamalı!
At hırsızı
Buluşur, yer - içer ve dağılırlar
2023 giderken bir iki konuda hal ve gidişimiz…
Kazım Kurt’un koltuğu
Ya Cumhuriyet olmasaydı...
2023 yılında bizi neler bekliyor?
Düşükler neden tekrarlar?
Eskişehir ve Alkol Ruhsatları
