Cumhuriyet Başsavcılığınca 28 Ocak 2013'te Eskişehir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde yapılan bazı ihalelere fesat karıştırıldığı, kamu zararına neden olunduğu şikâyeti üzerine başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan 23 kişiden 5'i tutuklanmış, 18'i sorgularının ardından serbest bırakılmıştı. Tutuklanan 5 kişi ise bir süre sonra üst mahkemeye yapılan itirazların ardından tahliye edilmişti. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’de 31 Ocak'ta Cumhuriyet Başsavcısının çağrısı üzerine soruşturmayla ilgili ifade vermiş, 10 Temmuz 2013'te de 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde sanık sıfatıyla savunma vermişti.
Bazı ihalelere fesat karıştırıldığı ve kamu zararına neden olduğu iddiasıyla görülen davada mütalaa veren savcı, Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in 19 yıla kadar hapsini istemişti.
Soruşturma başladıktan sonra kimileri,’bu Yılmaz Hoca’ya yapılan komplo. Seçimle alamadıkları Büyükşehir Belediye Başkanlık koltuğunu ihalelere fesat karıştırdığı iddiasıyla yaptıkları şikâyet sonucu hoca asılsız iddialarla yargılanacak. Sonuçta hükümetin de baskısıyla ceza alacak. Cezasını çekmek üzere hapse gireceği için koltuk boşalacak. Bu koltuğa da AK Parti teşkilatının belirleyeceği Büyükşehir Belediye Meclis Üyeleri arasından bir isim oturacak’ şeklindeki tepkiler günlerce konuşuldu.
Hemen her platformda bu konuşmalar yapıldığı için halkın yarısı,’Yılmaz Hoca ve bürokratları kesin ceza alacak’ derken, diğer yarısı ise,’keser döner sap döner, yanlış hesap Bağdat’tan döner’ diyerek, iddiaların asılsız olduğundan kolayı beraat edeceğine inandıklarını söylüyordu.
‘Yanlış hesap Bağdat’tan döner’ diyenlerin dediği oldu.
Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ve belediye çalışanı 22 bürokrat hakkında ihaleye fesat karıştırma ve yolsuzluk suçundan 2 yıldır süren dava 11 Şubat 2015 Çarşamba günü yapılan duruşma ile sona erdi. İhaleye fesat karıştırma, resmi evrakta sahtecilik suçlarından yargılanan Yılmaz Büyükerşen ve 22 çalışma arkadaşı isnat edilen suçlardan beraat ettiler. Kararı oy çokluğu ile alan mahkeme heyeti, dava konusu ihalelerde kamu zararı olmadığına karar verdi. Mahkeme oy çokluğuyla sanıkların her birini ayrı ayrı beraat ettirdi.
Doğal olarak mahkemenin bu kararı birilerini sevindirdi, birilerini ise üzdü. Bu karar şunu gösterdi. Birilerinin, ‘mahkemelerdeki hâkimlerin bazıları birilerinin baskısıyla karar veriyorlar’ iddialarını çürütmüş oldu.
Eğer birilerinin iddia ettikleri gibi hâkim ve savcılar, baskı altında kalmış veya tarafsızlıklarını yitirmiş olsalardı bugün belki de karar daha farklı çıkabilirdi.
Devletin hâkim ve savcılarının tarafsızlığına hepimiz güvenmek zorundayız. Kimsenin de şüphesi olmamalı. Devletin hâkim ve savcıları, Anayasa ve yasalarda tarif edilen maddelere bakarak karar verirler.
Mahkemenin kararı beni şaşırtmadı. Bende Yılmaz Büyükerşen ile yargılanan bazı bürokratları iki-üç kez dinlediğimde beraat edeceklerine inanmıştım.
Yazımın başındaki Çin Atasözüne gelince… Elbette ‘Allah’tan başka kusursuz yoktur.’ Hepimizin mutlaka bilerek veya bilmeyerek yaptığımız ufak tefek kusurlarımız olmuştur. Ama önemli olan bu kusurları kendimize, yakınlarımıza menfaat sağlayacak şekilde olmamasıdır.
‘Teleferik benim projem’
Hafta içerisinde yapılan Büyükşehir Belediye Meclis toplantısında, toplu ulaşım sağlayabilecek teleferik hattının kurulması gündeme geldi.
2 bin 500 kişi taşıma kapasiteli teleferik sisteminin Eskişehir’deki ulaşıma katkı sağlayacağı ifade edildi. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nin yapmış olduğu fizibilite çalışmaları doğrultusunda yeni cadde, bulvar, karayolları yapılamamasından dolayı teleferik sisteminin Eskişehir’deki ulaşımı rahatlatacağı bildirildi. Ulaşımda yaşanan sıkıntıları çözmek için tramvaylara ilaveler yapılarak taşıma kapasitelerinin arttırılması komisyona havale edildi.
Bu haber gazetelerde yayınlanınca, 30 Mart 2014 seçimlerinde Demokrat Parti’den Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Şükrü Ketenci, ’teleferik projesi benim seçim vaadimdi. Mahalli seçimlerde vatandaşlara dağıtmış olduğum el broşürlerinde 22 vaatte bulunmuştum. Bu vaatlerimin dördüncü sırasında ‘Şahintepesi-Yediler arası teleferik hattı yapılarak şehrin simgesi haline getirme’ sözü vermiştim. Telif hakkımı istiyorum’ diyerek sosyal paylaşım sitesinde seçim vaatlerinin olduğu broşürü de paylaşmıştı.
ASLINDA PROJE SAKALLI’NIN
Dönemin Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı, 29 Mart 2009 seçimleri öncesinde, yeniden başkan seçilmesi halinde gerçekleştireceği projeler hakkında da bilgiler verirken, teleferiğin ilk ayağının Atatürk Lisesi olacağını… Daha sonra Ihlamur Kent’e ve 71 evlerden, 75. yıla oradan organizeye kadar uzatacaklarının sözünü vermişti.
Herhalde Şükrü Bey’in bu vaadinden haberi yok. Olmadığı da ‘proje benim’ demesinden belli.
Odunpazarı Belediyesi’nin bir önceki Belediye Başkanı Burhan Sakallı’ya,’projeyi neden gerçekleştiremediniz ’ diye sorduğumuzda ise,’Odunpazarı SİT alanı. Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu'ndan tarihi dokuyu bozacağı iddiasıyla izin çıkmadı’ demişti.
Gerçekten de Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu, Burhan Sakallı’nın döneminde Atatürk Lisesinin önünden Ihlamur Kent’e teleferiğin yapılmasına izin vermediyse, bugün bu izin nasıl alınacak merak ediyorum doğrusu.
Yanlış anlaşılmasın. Teleferik projesine karşı değil. Yapılırsa da ilk binenlerden birisi olurum. Eskişehir’e ayrı bir güzellik katacağı da gerçek. Son yıllarda yaşanan değişim ile birlikte turist çeken bir il haline gelen Eskişehir’i daha da ön plana çıkaracaktır.
Keşke yapılsa. Keşke Eskişehir teleferik ile tanışsa. Keşke yaşanan şehir içi toplu ulaşım sorununa da çare olsa.
FIKRA:
Sorun
Bir profesör 3 kız öğrencisinin zor durumda kalınca ki ani reaksiyonlarını ölçmek için kısa bir sınava tabi tutmuş. Kızlara sormuş denizde salın üzerindesin ve tek başınasın. Karşıdan bir sal daha yaklaşmakta ve üzeri erkek dolu. Belli ki aylardır bu denizdeler ve aylardır kadın yüzü görmemişler. Aç kurt gibi bakarak yaklaşıyorlar sana bu durumda ne yaparsın. Kumral hemen cevaplamış:
“Salın yönünü akıntıya doğru çevirir kaçmaya çalışırım”.
Esmer: “Yanımda rambo bıçağı taşırım. Her zaman sala elini uzatanın elini keser atarım” demiş. Sonra gözler sarışın öğrenciye çevrilmiş. Sarışın kendisinden bir cevap beklenildiğinin farkında... Yüzünde aptal bir ifadeyle: “Hocam konuyu anladım da buradaki sorun ne?” …
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...