Süleyman Demirel

1 Kasım 2016 08:13
A
a
Sütiş Eskişehir
Hoş görülü ve nüktedandı. Bazen sorulara direkt cevap vermek yerine dolaylı ve fıkra anlatarak yanıt verirdi. Cuk olarak da oturturdu. Güzel bir yanıtı ile başlayıp devam edelim:  “Evren referandumda yüzde 92 oy aldığında: “İki berduş kasaba meydanında avare avare dolaşırken bir kalabalığa rastlamış. Bakınırlarken, bir güvercin uçup berduşlardan birinin omzuna konmuş. Herkes toplanmış, berduşa ‘Sen padişahımız olacaksın’ demişler. Berduş ‘Olmaz’ diye ısrar etse de, inatçı kasabalılara yenik düşmüş. Padişahlığı kabul edip arkadaşını da sadrazam yapmış. Aynı gün de başlamış zulme, boyun vurmaya, vergi salmaya. Arkadaşı, ‘Yapma, halk kızacak’ deyince çiçeği burnunda padişah cevap vermiş: Güvercin uçurup padişah seçen halka böylesi az bile.”
Günümüzde güvercin uçurulmuyor. Gerek de görülmüyor. Hala Kenan Evren dönemi kanunları ile işi götürüyoruz. Öyle ki kuşun omuza konması gibi bir tesadüf asla beklenmiyor. Kuş konduruluyor. Liderler kendilerine tanınan hakları öyle güzel kullanıyorlar ki… Seçim dönemi kimi işaret etmişlerse listede onlar yer alıyor. İstediğini seçtiriyor. Demokrasi de güme gidiyor. Kendilerini ihya eden lidere karşı çıkmak mümkün mü? Aksini söyler iddia ederseniz bir sonraki seçimde yoksunuz…
Tek bir olasılık var. O da okuyan araştıran yanlış ve doğruyu görebilen bir toplum. Madem ki seçme hakkı verilmiş, hiç değilse sandıkta tercihimiz doğru olsun. Nafile…
Körü körüne biat eden, kendi ufacık çıkarı için en yakınındakini bile değişen vatandaşlar olduk. İşimize geleni seyrederiz. İşimize geleni okuruz.(Buna bile acaba doğru mu diyorum. Çünkü okumadan yönlendirme revaçta.) Uluslararası ilişkiler bizleri hiç ilgilendirmez. Ekonomi kötüye giderse kimin umurunda?
Sivil toplum kuruluşları sesini duyuramıyor. Sendika ve dernekler kendi üyelerinin bile sesi olamıyor ya da üyeleri bildiklerini okuyorlar. Ortada karşılıklı demeçler uçuşuyor,  neye yaradığı belli değil. Baskı grupları da yandaş görüşlere göre tavır alıyor.
İşe girerken, terfi ederken, yer değiştirirken, bilgi beceri ve yetenek de yerini gerçek liyakat yerine yandaşlığa bırakınca, toplum araştırma okuma ve eleştirme, hak arama yerine kuş kimin omuzundaysa onu tümden kabullenmekte, giderek duyarsız ve kaygısız olmaktadır.
Yeşiller mi? Kırmızılar mı? Bizans da böyle vakit geçirirken göçmüştü…
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi