Dem Dem takılmadı
Sümer’in başında Ali Onur Özer çıktı
İşitme Engelliler yaşa takılıyor
Birbirlerini tebrik ettiler
Heyecanlı maça ilgi vardı
Anadolu Üniversitesi kampüsünde sonbahar temizliği…
Eskişehir parkındaki dubalar tepki çekti
Eskişehir’de "Köpekli Park" hayvan dostu heykeller…
Eskişehir İsmet İnönü Caddesi’nde futbol efsaneler…
Eskişehir’in simgesi köprü, yılbaşı için hazırlanı…
Eskişehir'in arka sokaklarında park sorunu büyüyor…
Tepebaşı Belediyesi'nden çevre dostu atık getirme …
Bitkilere Şekerli Su Vermek: Faydaları ve Zararlar…
Eskişehir’de ilçe yollarına dev yatırım: 124 milyo…
Akaryakıt istasyonu yanında yangın paniği!
Eskişehir'in gözde ilçesinde yatırımcılara yeni fı…
Şu kalabalık merakından vazgeçelim
Soner Yüksel yazdı
16 Mayıs 2015
23:59
A
a
Niye bilmem ama herhangi bir seçim öncesi yapılan herhangi bir etkinlik, miting, toplantı için gözlerin çevrildiği ilk nokta katılım sayısı olmaya başladı.
Bunun son örneği de Ak Parti’nin Sıhhiye Meydanı’nda yaptığı miting oldu. Kimisi için çok kalabalık kimileri için beklenenin altında, kimilerine göre taşıma kimilerine göre gövde gösterisi gibi birçok anlam yüklenen miting.
Başbakan Davutoğlu ne söyledi, ne müjde verdi, nelerden bahsetti ilgilenen yok. Varsa yoksa kaç kişi katıldı, kaç kişi yazıldı v.s. gibi işe sadece nicelik tarafından bakan ve bence hatalı olan bakış açısı.
Sanki herhangi bir partiye oy veren herkes partisinin mitingine katılmaya zorunlu, katılmaz ise oy vermez algısı gibi alakasız bir bakış açısı. Sanki geçtiğimiz seçimlerde CHP’nin miting yaptığı zaman 170 Bin Ak Parti’nin mitingine ise 200 bin kişi katıldı da, söylenenlere değil sayılara bakıyoruz.
İşin garibi bu psikolojik algı işini partilerinde yapıyor olması. Sanki seçmen mitinge kaç kişi gelmiş ona bakacak ve ona göre oy verecek zannedilmesi. Belki böyleleri de vardır ama bana saçma, mesnetsiz bir tartışmadan başka anlam ifade etmiyor.
“Müjde duyamadık “
Başbakan Davutoğlu’nun söylemleri benim için kalabalıktan daha önemliydi. Ancak bu söylemlerde beklenen, arzu edilen, farklı bir söylem ya da başka bir deyişle müjde duyamadık. Bakan Nabi Avcı’nın geçmiş dönemde sözünü verdiği Anadolu Üniversitesi Havaalanı’nın adının Hasan Polatkan olarak değişecek olması veya 1071 yataklı şehir hastanesini müjde olarak dile getirmek ise bana gerçekçi gelmiyor.
Kullanıma kapatılmış bir Havaalanı’nın ismini değiştirmek ne kadar müjde düşünmek lazım. Bir de geçtiğimiz seçim döneminin vaadi sayılan bir hastane vaadini yine müjde diye sunmak artı değil eksi getirecek bir mesele değil mi?
İşin başka bir kısmı ise daha çok hastane ve yatak kapasitesine ihtiyaç duymak ne kadar olumlu bir vaat, ne kadar müjde onun içinden çıkabilmek. İnsanlar daha çok hasta oluyor, daha çok hastaneye muhtaç oluyor, var olan yapı yetersiz geliyor ise bu sağlıklı bir hamle mi anlamak zor.
Bir de her şehir de sizin vekilinizim, sizin eniştenizim, sizin damadınızım demenin, samimi olmak gerek diye Eskişehir’in ilçelerini saymak ve alfabetik listeye göre giderken Odunpazarı ve Tepebaşı’nı da Mahmudiye ve Çifteler gibi bir ilçe zannetmek de bu samimiyeti gölgeliyor demeyi de ihmal etmeyelim.
Helikopter Rahatsızlığı
Miting bitmiş eve gelmişim ve bu yaz ilk defa balkonda oturup dinleneceğim. Gel gelelim bir helikopter var ki gökyüzünde buna müsaade etmiyor. Güvenlik için biraz üstümüzde daireler çizen bir helikopter. 5, 10 dakika değil saatlerce döndü, dolandı ve birçok insanı huzursuz, rahatsız etti. Eskişehir büyük bir şehir olsa neyse de, böylesi merkezi küçük bir şehir de gökyüzünü 2 dakika da tavaf eden bir güvenlik helikopterinin çok rahatsız edici olduğunu ve 2 oy fazla alayım derken 4 oy kaybettireceğini de umarım ilgili makamlar bir gün hesaba katarlar.
Bunun son örneği de Ak Parti’nin Sıhhiye Meydanı’nda yaptığı miting oldu. Kimisi için çok kalabalık kimileri için beklenenin altında, kimilerine göre taşıma kimilerine göre gövde gösterisi gibi birçok anlam yüklenen miting.
Başbakan Davutoğlu ne söyledi, ne müjde verdi, nelerden bahsetti ilgilenen yok. Varsa yoksa kaç kişi katıldı, kaç kişi yazıldı v.s. gibi işe sadece nicelik tarafından bakan ve bence hatalı olan bakış açısı.
Sanki herhangi bir partiye oy veren herkes partisinin mitingine katılmaya zorunlu, katılmaz ise oy vermez algısı gibi alakasız bir bakış açısı. Sanki geçtiğimiz seçimlerde CHP’nin miting yaptığı zaman 170 Bin Ak Parti’nin mitingine ise 200 bin kişi katıldı da, söylenenlere değil sayılara bakıyoruz.
İşin garibi bu psikolojik algı işini partilerinde yapıyor olması. Sanki seçmen mitinge kaç kişi gelmiş ona bakacak ve ona göre oy verecek zannedilmesi. Belki böyleleri de vardır ama bana saçma, mesnetsiz bir tartışmadan başka anlam ifade etmiyor.
“Müjde duyamadık “
Başbakan Davutoğlu’nun söylemleri benim için kalabalıktan daha önemliydi. Ancak bu söylemlerde beklenen, arzu edilen, farklı bir söylem ya da başka bir deyişle müjde duyamadık. Bakan Nabi Avcı’nın geçmiş dönemde sözünü verdiği Anadolu Üniversitesi Havaalanı’nın adının Hasan Polatkan olarak değişecek olması veya 1071 yataklı şehir hastanesini müjde olarak dile getirmek ise bana gerçekçi gelmiyor.
Kullanıma kapatılmış bir Havaalanı’nın ismini değiştirmek ne kadar müjde düşünmek lazım. Bir de geçtiğimiz seçim döneminin vaadi sayılan bir hastane vaadini yine müjde diye sunmak artı değil eksi getirecek bir mesele değil mi?
İşin başka bir kısmı ise daha çok hastane ve yatak kapasitesine ihtiyaç duymak ne kadar olumlu bir vaat, ne kadar müjde onun içinden çıkabilmek. İnsanlar daha çok hasta oluyor, daha çok hastaneye muhtaç oluyor, var olan yapı yetersiz geliyor ise bu sağlıklı bir hamle mi anlamak zor.
Bir de her şehir de sizin vekilinizim, sizin eniştenizim, sizin damadınızım demenin, samimi olmak gerek diye Eskişehir’in ilçelerini saymak ve alfabetik listeye göre giderken Odunpazarı ve Tepebaşı’nı da Mahmudiye ve Çifteler gibi bir ilçe zannetmek de bu samimiyeti gölgeliyor demeyi de ihmal etmeyelim.
Helikopter Rahatsızlığı
Miting bitmiş eve gelmişim ve bu yaz ilk defa balkonda oturup dinleneceğim. Gel gelelim bir helikopter var ki gökyüzünde buna müsaade etmiyor. Güvenlik için biraz üstümüzde daireler çizen bir helikopter. 5, 10 dakika değil saatlerce döndü, dolandı ve birçok insanı huzursuz, rahatsız etti. Eskişehir büyük bir şehir olsa neyse de, böylesi merkezi küçük bir şehir de gökyüzünü 2 dakika da tavaf eden bir güvenlik helikopterinin çok rahatsız edici olduğunu ve 2 oy fazla alayım derken 4 oy kaybettireceğini de umarım ilgili makamlar bir gün hesaba katarlar.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...
YAZARLAR
-
Et ithalatından utanmalıyız
Kerem Akyıl
-
Erken seçimi CHP mi istiyor vatandaş mı?
Ali Baş
-
Anadolu Üniversitesi’nde dananın kuyruğu kopuyor!
Tarkan Demir
-
Çocuklarımızı koruyalım!
Seval Erci
-
İlk yarıda fişi çekmek gerekiyor
Ahmet D. Canoruç
-
Hedef göstermek bu kadar kolay olmamalı!
Kaan Özcan
-
At hırsızı
Rifat V. Halas
-
Buluşur, yer - içer ve dağılırlar
Funda Morgül
-
2023 giderken bir iki konuda hal ve gidişimiz…
Prof. Dr. Turan Akman Erkılıç
-
Kazım Kurt’un koltuğu
Arif Anbar
-
Ya Cumhuriyet olmasaydı...
Hilal Köver
-
Sürdürülebilir kulüp kültürü
Konuk Kalem
-
2023 yılında bizi neler bekliyor?
Tülin Karagöz
-
Düşükler neden tekrarlar?
Op. Dr. Alper Turgut
-
Eskişehir ve Alkol Ruhsatları
Soner Yüksel
Et ithalatından utanmalıyız
Erken seçimi CHP mi istiyor vatandaş mı?
Anadolu Üniversitesi’nde dananın kuyruğu kopuyor!
Çocuklarımızı koruyalım!
İlk yarıda fişi çekmek gerekiyor
Hedef göstermek bu kadar kolay olmamalı!
At hırsızı
Buluşur, yer - içer ve dağılırlar
2023 giderken bir iki konuda hal ve gidişimiz…
Kazım Kurt’un koltuğu
Ya Cumhuriyet olmasaydı...
2023 yılında bizi neler bekliyor?
Düşükler neden tekrarlar?
Eskişehir ve Alkol Ruhsatları
