Sözler ve yapılanlar

Mart 2016 yılında o dönemin Başbakanı Sayın Davutoğlu söyledi: “Taşeron işçilik kaldırılacak”. Sonrasında kaç kez söz verildi bilemiyoruz. Dün bir kez daha dile getirildi… Umarım bu kez söylenen yapılır.
ABD’nin Suriye’de verdiği silahlar ülkemizde PKK tarafından Türk ordusu ve halkına karşı kullanılıyor. ABD yönetimine, gelen giden her sorumlu iletiyor. Ne iletmeymiş ki biz iletmekten onlar bildiklerini okumaktan vazgeçmiyor. Sonuç?
Sayın Bahçeli Meral Akşener’i Cumhuriyet Halk Parti’sinin siyasi yancısıdır diye eleştirdi. Siyasi yancılık (?)  Acaba kendi partisi de yancılık yapıyor olmasın? Son iki yıllık süreçte kimler kimin yancısı anlayamaz olduk…
İsrail Kürt devletinin kurulması çalışmalarına destek verdi ve gelişmeler çıkarımızadır, açıklaması yaptı. Amerika Birleşik Devletlerinden icazet ve destek almadan böyle bir açıklamanın yapılacağı kanaatinde değilim. Mevcut iktidarın İsrail Devleti’ne yönelik bir tepki açıklaması ve eleştirisine rastladık mı?
Biz TEOG’ lamı geldik yahuuu. Talihsiz bir değerlendirme. TEOG sistemi yanlış ve işlevsiz olsa bile dile getirilmesi böyle olmamalıydı. Dünyada bilimde ve insan haklarında nerelerden nerelere geldik. Ama biz böyle mi geldik açıklaması beni çok düşündürdü. O zaman her sorumlu kendi döneminde olmayan yaşam biçimi ve alet edevat kullanımını eleştirsin. Elbette gelişen yaşam koşullarına uygun yenilikler yapılacaktır ama böyle bir yaklaşım değerlendirmesini siz okurlarımın görüşlerine bırakıyorum.
Sayın Başbakan Yıldırım. “ Siz gençlerin ihtiyaçları gelişim gösterdiği için müfredat değiştiriyoruz.” Şapkamı çıkartıyorum. Sadece müfredatta ne yönde ve nasıl değişimden geçiliyor, görüyoruz…
Biz Barzani’ye yani Irak’taki kürt yönetimine her türlü desteği verdik. Açıkça şu söylendi. “Her türlü desteği bizden aldınız. Irak parçalanmasına gelince de bildiğinizi okuyorsunuz.” Bugüne kadar ne tür destekler nasıl verildi, ben merak ediyorum. Geleceği gördüklerini iddaa edenlerin uluslararası ilişkilerde yanılma hakkı yoktur…
Siyaset, karalamalar ve karşı çıkmalar üzerine inşa edilemez. Demokratik yaklaşım toplumun tüm kesimlerini kapsayarak uzlaşmacılıkla gerçekleşir. Uzun sözün kısası umutlar yavaş yavaş tükeniyor…