Kitle iletişim araçları toplumları, grupları, insanları yönetebilmek, yönlendirebilmek ve hatta kontrol altında tutmanın bir başka deyişle toplum mühendisliğinin en etkili uzuvları. İktidarlar, büyük güçler bunu yıllardır yapıyor ve başarılı da oluyor. TV'ler, Gazeteler, Sinema, Edebiyat ürünleri hatta tarihçilerin bile zaman zaman objektifliğin dışında yeni bir tarih ürettikleri gerçeğinin nice insan farkında.
Son yıllarda ise sürecin seyrini değiştiren bir sosyal medya gerçeği var ki, bugüne kadar ki en tehlikeli mecralardan biri haline geldi. Hem kitle iletişim araçlarındaki pastada en büyük payı aldı hem de özerkliği nedeniyle bir takım denetim mekanizmalarının uzağında seyrü sefer de bu da temelsiz ve kaynaksız operasyonları hiç bir tehdit olmadan hayata geçirmeye üstelik bunu ışık hızıyla yapabilmeye olanak tanıyor.
Sosyal Medya'nın bu kadar büyük tehdit olmasında ki en büyük etken ise herkesin rahatça kullanabilmesi ve algı operasyonlarının bireyselleşerek, kişisel intikam aracı olarak da çok kolay kullanılabilmesi.
Aslında koltuğundan totosunu kaldırmaya bile dermanı olmayan herhangi birisi çok rahat dindar, sosyalist, milliyetçi kisvetini giyebiliyor. Çok rahat topluluklara karışabiliyor. Bir kaç sahte fotoğraf, bir kaç afilli yorum ile insanları çok rahat galeyana getirebiliyor.
Bizler de artık düşünmek, sorgulamak, kaynak arama ihtiyacı hissetmeden o galeyanın parçası olarak maalesef bu algılara yenik düşüyoruz.
Örneğin sevmediğimiz bir adam için sadece bir kaç günde, sadece bir kaç kişinin ufak destekleri ile hayatı kabusa çevirebiliriz. O adamı, temsili bir kaç fotoğraf ile dinsiz, hırsız, sapık ya da yüz kızartıcı türlü türlü durumun muhatabı yapabiliriz.
Tribünde binlerce teknik direktör, sokakta milyonlarca siyasetçinin bulunduğu ve herkesin kendi fikrinin en değerlisi olduğuna inandığı bir coğrafya da bu tehlikeyle burun buruna olduğumuzu unutmamak lazım.
Üstelik yan yana, yüz yüze olmamak ve istemezsek tespit edilemeyecek olmanın verdiği rahatlıkla fazlaca cesur davranan, klavye delikanlılığı yapan, küfür ve hakaretler ile normal insanları bile çileden çıkartacak kadar hoyrat nice insan olduğunu da unutmamak lazım.
Bir nevi dedikodu ve her söyleneni artık bir belge niteliğine dönüştüren bri sosyal medya ve gerçekten değiştirmemiz lazım gelen birçok alışkanlığımız var.
İyi bir icadı kötüye çeviren ve maalesef bunları yazdıran şey sadece onu kullanma şeklimiz. Samimiyetsizlik, çıkarcılık ve iftiradan bile korkmayan hale gelen ahlaksız, haysiyetsiz hatta inançsız varlıklarımız.
Lütfen ama lütfen sorgu, merak ve araştırma güdülerinize sahip çıkın. Lütfen bu algı operasyonları yüzünden özüüzden yitirmeyin. Ve lütfen sonradan pişman olacağınız bilgiçliklerden uzak durun. Bir dost.