Yıl 1989...
Bir ihbar aldık ve " Ömer Duru" ile iki arkadaşımız Kalabak Suyu Deposu'na gittiler...
Ertesi gün manşet:
"İsteseydik, Eskişehir'i zehirlerdik!"
Şaka değildi!.. Örneğin biraz siyanür ile kapağı açık depodaki su Eskişehir'i zehirlerdi...
Zamanın Belediye Başkanı "Sezai Aksoy", sabah erkenden gazeteye gelip teşekkür etti...
Bu büyük uyarı haberimiz Eskişehir'i ayağa kaldırdı...
“Koskoca deponun kapağı nasıl açıktı?”
……..
Yıl 2016...
Elbistan'daki olayı biliyorsunuz...
İçme suyu biriktirilen kuyulara "norovirüs" bulaşmasıyla 50 bin kişi zehirlendi...
Olayın “Guinness Rekorlar Kitabı”na girebileceği söyleniyor...
"Bize de böyle rekorlar yakışır!"
……..
Geçtiğimiz haftanın başında da CHP Eskişehir Milletvekili "Gaye Usluer", korkunç bir olayı ortaya çıkardı...
Kırka Bor'daki sızıntı nedeniyle, Seyitgazi içme suyunda "tehlikeli" düzeyde "arsenik" bulunmuş...
Bu uyarı üzerine de, Büyükşehir Seyitgazi'ye ESKİ'yi yöneltmiş...
Hemen ikinci bir kuyu açılmış...
Üçüncü kuyu için de hazırlıklar başlamış...
Kısacası…
Seyitgazi'deki bu çok ciddi olayın üzerine kısa zamanda gidildiği bir gerçek...
Seyitgazi halkının, yatıp kalkıp ‘Gaye Hanım’a dua etmeleri gerekiyor...
"İşte Elbistan örneği..."
……..
Peki, Bor'daki bu sızıntı için Seyitgazi Belediye Başkanı "Kalın" ne demiş?
"Bu işin fıtratında var!"
Adam haklı!
Soma faciasından sonra, birileri de aynı sözü kullanmıştı...
Sezai Aksoy'u rahmetle anıyoruz...
"Seyitgazi, gerçekten SORUNGAZİ! olmuş..."
--------------------------------
Tarla için savaş şifresi
İkinci Dünya Savaşı'nın iyice kızıştığı dönemdir. Adam karısından mektup alır:
"İzlanda'da eli iş tutar bir tek erkek kalmadı kocacığım. Tüm bağ bahçe kurumaya başladı. En iyisi tarlamızı ben belleyeyim..."
Kocası hemen yanıt yazar:
"Sakın haaaa! Tarlayı kazayım deme. Orada silahlar gömülü..."
Asker mektupları teslimden önce incelendiği için bir manga görevlendirilip adamın tarlasına silah aramaya yollanır.
Uzunca bir uğraş kazarlar, ararlar. Ancak ne silah vardır, ne de başka bir şey...
Adam bir hafta sonra karısına mektup yazar:
"Karıcığım sebzeleri ekme vakti geldi, ne de olsa tarla iyice bellendi..."
-----------------------
Çoktan halletmiş
Küçük çocuk bahçede topraktan çıkardığı solucanı spagetti gibi hüpletirken babası "Hayııır!" diye bağırmış:
"Annesi de gelip seni yer haaa!"
"Mümkün değil baba" demiş çocuk:
"Önce annesini götürdüm..."
-------------------------
Günün Şiiri
Bizim köyler
İşte bizim köyler yol boyunca Anadolu'da
Öylesine serpilivermiş birbirinden uzak
Kerpiç, tezek sıvalı, çirkin damlar
Ah ağlatırlar insanı, o uyanmaz uykusunda
Her şeyden ama her şeyden yoksun
Zerk'ten, temizlikten, uygarlıktan
Bir ölüm çalar kapılarını bir de karanlık
İşte tüm çıplaklığıyla mı vatan
Okumuş, arkalı, apatmanlı efendiler
Yeter vazgeçin artık aldatmaktan
Köylünün de hakkı insanca yaşamak
"Duy çığlıklarını ama utan, utan...
Halim Yağcıoğlu (Varlık-1966)
****************************************************************************
Foto: Recep Kale Çıkmaz (ekte)
Foto: MP bilet kupürü (ekte)
Foto: Piyango listesi kupürü (ekte)
Piyangocu "Çıkmaz"ın çıkmaz şansı!
Pek çoğu gibi Eskişehir'in sevilen seyyar piyango bayiidir "Recep Kale Çıkmaz..."
Kendisini yıllardır tanırız, gece gündüz demeden çalışır...
Girer bir kahveye ve sorar:
"Miami'ye, Havai’ye, Tayvan'a gitmek isteyen var mı?"
-Eğer varsa milyonlar bu biletlerde...
"Size de çıkabiliiiir!.."
Diye bağırır ve ardından esprisini de koyar:
"Nah çıkar!.."
Diye diye kendine yöneltti bu esprisini!..
Geçen yıl 14 kazı kazanı kalmış... Afyon'a bir düğüne gidecek... Bir arkadaşına "sen satıver" diye bırakmış...
İlk kazıyana "100 bin lira..."
"Olur böyle şeyler, kısmet değilmiş" diye anlatmıştı olayı...
Ama bu kez öyle değil!
9 Haziran çekilişinde her zaman olduğu gibi kendine de bir bilet çekmiş Çıkmaz...
Biletin son iki rakamı "22..."
"Bana Eskişehir yakışır" diye onu bırakmış ve son iki rakamı "26" olan"40 48 26" nolu bileti almış...
O gün çekiliyor Milli Piyango...
"2 milyon" kazanan büyük ikramiye "404822" nolu bilete çıkıyor...
Değiştirmese, çeyrek biletle 500 bin liranın sahibi olacak… 500 lira teselli alıyor...
Piyangocu "Çıkmaz"ın çıkmaz şansı bu!
---------------------------------
Ala gitti ama!
"Efkan Ala"nın görevden ayrılma nedenleri konusunda tahminler çelişkili...
İki hafta önce basın toplantısında "17/25 Aralık'ta 81 ilin 74’ünün emniyet müdürü FETÖ'cüydtü" diye bir itirafta bulunmuştu. Ancak kendisi de 2007’den itibaren 5 yıl Başbakanlık Müsteşarı olarak görev yapmıştı. Yani son 9 yıldır devlet içindeki yapılanmadan sorumlu bir noktadaydı.
"Ala", daha önce Güneydoğu’da uzun süre valilik yapmıştı .
Yerine gelen "Süleyman Soylu" ise bir sigortacı.
Ne kamu yönetimiyle ilgisi var, ne de emniyet ve asayiş üzerinde bir çalışması bulunuyor.
Göreve getirilme sebebi sadece "Erdoğan" ile uyumlu çalışıyor olması...
"Soylu"nun görevde özellikle ilk başlarda çok zorlanacağı söylenebilir.
-------------
Uçan Kuş’tan
"Deniz Çağlar Fırat" a havacılık için neler yaptığımızı hatırlat abi...
Biliyorsun, bu işe...
"Hava Hastanesi'nin adından başladıkl"
------------------------
Kıssa-dan
Adli yıl açılış törenine tüm dünyadan hukukçular davet edilmesine rağmen, sadece Katar'dan katılım oldu. AKP evrensel hukuktan vazgeçince, kala kala “Katar”ın hukukçularına kaldık...
Gürsel Tekin
-----------------------
Günün Balı
Cumhurbaşkanlığı külliyesinde zikir töreni normaldir.
"Vals yapacak değillerdi!"
Bekir Coşkun
--------------------------
Günün İncisi
İnsan vergisini öderken, sevgilisine bir buket çiçek sunuyor gibi uzatabilmelidir...
Novalis
---------------------
Özdeyiş
Umut, değişim arzusunun izdüşümüdür...
Y. Güngör Özden
--------------------------
Günün Olayı
AKP, seçmeni yıllarca "koalisyon hükümeti olmasın" diye korkutmuştu.
FETÖ'ye verilenlere bakılırsa yıllardır "AKP-FETÖ" koalisyonuyla yönetiliyormuşuz.
------------------------
Günün Biberi
Türbanla sorunlar çözülseydi Cemaat’in türbanlı ablaları bugün "törer örgütü üyesi" değil "türbanlı bacı" olarak anılıyor olurdu...
Akif Kökçe