Solucanın kuyruğu

Yanında bir başka solucan kımıldıyor.

“Günaydın güzelim” demiş:

“İlk görüşte senden hoşlandım. Benimle evlenir misin?”

“Beni tanımadın mı?” demiş diğeri:

“Ben senin kuyruğunum”

--//--

Ülkede bütün sıkıntılar son bulmuş gibi:

“Başkanlık sistemi tartışılıyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşuyor..

Başbakan Davutoğlu parti liderleri ile görüşüyor..

CHP’den ilk yanıt geldi:

“İki cihan bir araya gelse, bu ülkede başkanlık sistemi olmaz”

Önceki gün gördük..

MHP Genel Başkanı Bahçeli son sözünü söyledi:

“Zinhar hayır”

Şimdi sıra olursa HDP’de..

Daha görüşmek için kapı çalınmadan Sırrı Süreyya Önder resti çekti:

“Önce çatışmalar dursun”

Evet görüşmeler böyle..

Bakalım “Bay görüş” bu yorumlara ne diyecek?

Nasıl bir görüş açıklayacak?

Önceki gün okudum..

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çok istediği “Başkanlık sistemi için” politik yorumcular:

“Başkanlık sistemi felaket getirir. Büyük kriz ve bunalım çıkar. Sistem kilitlenir” diyorlar ve ekliyorlardı:

“Demokrasi darbe alır”

“Anayasa’nın değişmesi..” üstelemesine..

Kimse bir yorum yapmıyor..

Hangi maddelerin hal ve gidişe uymadığını söyleyen yok..

Amaç iki olayı birleştirmek ve:

“Başkanlık sistemine kılıf hazırlamak”

Oysa eğer ülkeyi yeni bir anayasaya kavuşturmak isteniyorsa:

“Çağdaş dünyadan kopmadan bu yapılmalı”

Saray ile TBMM karıştırılmamalı.

--//--

Suudi Arabistan’da yargısız idamlar sürüyor..

Dünya’da olaya tepkiler sürerken, ülkemizin bu olaya nasıl tepki vereceği merak ediliyor.

Oysa:

“Ortada 47 kişinin başını kesilerek idam edilmesi var”

Dışişlerimizden henüz bir açıklama gelmedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suudi Arabistan’dan dönmesinden saatler sonra meydana gelen bu olay, dünyada  tartışılıyorken, ülkemizden ses  gelmeyişi bakalım nasıl yorumlanacak?

--//--

Doğu ve Güneydoğu’da çatışmalar sürüyor..

“Eskişehir’e göç eden yurttaşların sayısı için üç bin” yorumu yapılıyor..

TSK Doğu ve Güneydoğu’ya durmadan asker takviyesi yapıyor.

Konuştuğum Diyarbakırlı bir vatandaş dedi ki:

“İki arada bir derede kaldık. Ne yapacağımızı bilmiyoruz”

İlginç gerçekten de..

Bu vatandaşa dedim ki:

“Ne yaptığını ve ne yapacağını bilmeyen yalnız siz değilsiniz ki…”

Haksız mıyım?

Günlerin getirdiği

Yetkim Tetik durmak bilmiyor

Eskişehir’e sık sık gelip gittiğini duyduğumuz Milli Eğitim Bakanı Sayın Avcı’nın 

”görünüp gittiğini izliyoruz..” Emine Nur Günay’ın adını da komisyonlardan duyuyoruz. Harun Karacan ise gene Eskişehir-Ankara arasında mekik dokuyor. Açtığı büroya gelen yakınmaları değerlendirip yanıtsız bırakmayan Karacan “bana gelen vatandaşın sorusu yanıtsız kalmaz” diyormuş. Bunlar seçilen AKP milletvekilleri. Bir de seçilemeyenler var. Ali Demirel ve Yılmaz Altun çekildi köşelerine galiba ki, sesleri duyulmuyor.. “Sıralamada  dördüncü sırada yer alan Yetkin Tetik’e gelince” yarın seçim olacakmış gibi çalıştığını duyuyoruz.. Partideki gelişmeleri sürekli izlediğini gördüğümüz Yetkin Tetik için AKP’liler “Sanki kuruluşundan bu yana AKP’liymiş gibi çalışıyor. Nerede bir partisel toplantı olsa katılıp, vatandaşlarla konuşuyor. Bayramlarda ve belli günlerde vatandaşlara hediye gönderiyor. Gerektiğinde ziyaretlerine gidiyor” diyorlar. Anlaşılan Yetkin Tetik politikada geleceğe oynuyor.. Bir AKP’linin dediği gibi “Yetkin bey girişken bir kişi. Partililerle bağını koparmıyor. Yalnız  Eskişehir’de değil, Ankara’da da ilişkilerini sağlam tutuyor. Niyeti gelecek seçimlerde politikada tepeye oynamak.” Evet durum böyle.  Bakalım Yetkin Tetik’in umduğu dağlara kar yağacak mı?

Beytullah Asil ve Ruhsar Demirel

Önceki gün yazmış ve demiştim ki “Okurlarımdan telefon geliyor. Beytullah Asil ve Dr. Ruhsar Demirel’in ne yaptığını soranlar var” Ve eklemiştim “zamanım ve yerim müsait olursa kısaca yazacağım…”

Ve sırası geldi, işte yazıyorum.. Ruhsar Hanım bir dönem Eskişehir milletvekili seçildi. İkinci dönemde ise seçildi, ama olmadı. Tekrarda kaybetti. Ve çok ilginç.. Ruhsar hanımı seçilme hakkı elinden gittikten sonra Eskişehir’de bir daha görmedik. Eskişehir’e kırgın mı dargın mı bilemiyoruz.. Çünkü seçimden sonra Eskişehir’e bir daha uğramadı, ya da uğradı biz göremedik.

MHP’de işler hep böyle galiba… Seçilen kalıyor, kaybeden gidiyor. İşte bunlardan biri de  Beytullah Asil.. İyi niyetli, kimseyi kırmayan bir yapıya sahip olan Asil, nedense  partiye hep uzak durdu. Seçimlerde  çalıştı ama, pek göze batmadı. Önceki gün bir mini toplantıda Beytullah Asil’in kulağı çınlatıldı. Kendisini yakından tanıyan bir MHP’li dedi ki “Çok iyi niyetlidir. Kimseyi kırmaz, hatır gönül bilir. Partide sevilir sayılır. Ama nedense  son yıllarda öne çıkmadı” Gerçekten ilginç değil mi?

MHP bir başka galiba? Seçilen kalıyor, seçilemeyen kaybolup gidiyor..