Solucan

• Özellikle toprak solucanları; toprağı karıştıran, havalandıran, bitkisel atıkların toprağa karışmasını hızlandıran son derece yararlı canlılardır.

 

• Aynı zamanda beslenme faaliyetleri yoluyla toprağın dengesini olumlu yönde geliştirebilen, su geçirgenliğini artırabilen, organik madde, kireç ve gübrelerin toprakla karışımını hızlandırabilen canlılardır.

 

• Solucanların, topraktaki azot çevrimiyle birlikte erozyonun azaltılmasında da rolleri vardır. Araştırmalar, solucanların açtıkları galeriler nedeniyle eğimli çayırlarda yüzey suyu akışını yarı yarıya azalttıklarını, böylece suyun geçmesini önemli ölçüde engelleyerek erozyonu önlediklerini gösterir.

 

• Solucan humusu, toprak solucanı tarafından organik maddelerin sürekli olarak yenmesi ve hazmı sonucu elde edilen bir üründür. Bir metrekarelik alanda ortalama 70 bin toprak solucanı, günde 22 saat boyunca hiç dinlenmeden atıkları humusa dönüştürebilir. Humuslu toprak, bitkilerin daha sağlıklı yetişmesinde ve daha fazla verim alınmasında oldukça etkilidir.

 

• Reading Üniversitesi’nin bilim adamları, solucanın, toprağı mideye indirip çıkardıktan sonra metallerde bazı küçük değişiklikler olduğunu tespit ediyorlar. Bu değişiklikler, kimyasal maddelerle kirlenen topraktaki potansiyel toksik metallerin ortadan kaldırılmasında büyük yarar sağlıyor. Bu nedenle İngiliz bilim adamları toprak solucanlarının 21. yüzyılın çevre savaşçıları olabileceğini düşünüyor.

 
*
 
Şimdi, “Bu bilgileri niye verdin, ne alaka” diye sorabilirsiniz.
Şu yüzden…
Odunpazarı Belediyesi uzun zamandır ciddi bir proje üzerinde çalışıyor.
Projenin amacı, dünyanın en kaliteli organik gübresi olan solucan gübresi üretebilmek.
Bu anlamda belediye ciddi uğraşlar sonucu bir solucan gübresi üretim tesisi kurdu.
Tesis Yukarıçağlan’da, 5 bin m2’lik alan içerisine kuruldu. 250 m2’lik kapalı alanda da solucan gübresi üretim faaliyeti gerçekleştiriliyor.
Şu anda 2 milyon solucan mevcut.
Solucanların cinsi ise Kırmızı Kaliforniya Toprak Solucanı.
 
*
Projeyi yürüten uzmanların söz konusu tesisi şehir içerisinde değil de kırsal bir bölgede kurmalarının ayrı bir nedeni var. Bu solucanlar stres yaşayabilen canlılarmış. Bu nedenle stresli bir ortamda istenilen oranda bir üreme faaliyetini yapamıyorlarmış. O nedenle gürültüden ve kirlilikten uzak, ferah bir ortam ihtiyacı ortaya çıkmış ve bununla beraber Yukarıçağlan seçilmiş. Böylelikle solucanların üreme faaliyetleri istenilen oranda olacakmış.
 
*
Belediye bu tesisi kendi öz sermayesiyle gerçekleştirdi.
Projeye yaklaşık 550 bin TL kaynak aktarıldı.
Peki, böylesine kaliteli ve faydalı bir projeye destek alınamaz mıydı?
Odunpazarı Belediyesi bu anlamda 2015’te BEBKA’ya başvurdu ancak siyasi olduğu öne sürülen nedenlerden dolayı destek alamadı.
 
*
 
Tabi belediye, “Tesisi kurduk, proje bitti” mantığında da değil.
Söz konusu tesisi daha ileri teknolojiye ulaştırmak adına düğmeye bastı.
TANAP’ın hibe programına başvuru yapan belediye, eğer proje kabul edilirse 1 buçuk milyon TL hibe bekliyor.
 
*
 
TANAP’tan bahsedilen hibe gelirse Eskişehir, 2018 yılında yüksek teknolojiye sahip bir solucan gübresi üretim tesisine kavuşacak.
Ha, eğer hibe gelmezse, belediye inadından vazgeçmeyecek ve yine kendi öz kaynaklarıyla yüksek teknolojiye yatırımını yapacak, böylelikle 2018’de hayalini kurduğu ve patenti alınmış örnek tesis ortaya çıkacak.
 
*
 
Peki, bu tesiste ne olacak?
 

• Üretim ve eğitim
• Ekonomik kazanç
• Akademik araştırmalar
• Çiftçi eğitimleri
• Çevre eğitimleri

 
*
 
Proje genel hatlarıyla bu şekilde.
Solucan gübresi üretim tesisi, özellikle ileri teknolojiyle desteklendiği zaman, dünyada bu işi yapan güçlü yatırımcıların da dikkatini çekecektir. Bu anlamda projenin önünü açan Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt başta olmak üzere, projenin mimarı olan Kırsal Hizmetler Müdürü Rafet Burak Özen ve emeği geçen belediye personelini tebrik ediyorum. BELEDİYEYE ZARAR VEREN SOLUCANLAR
Tabi ana yazıda, faydalı solucanlardan ve bu solucanlarla yapılan faydalı bir projeden bahsettim.
Yararlı olan toprak solucanlarının yanı sıra zararlı solucanlar da var.
Necator Americanus mesela… Bu solucanlar kan emicidir. Ankilostomia hastalığına sebep olur. Vücudun dengesini bozar ve oldukça zarar verir.
Bir diğer zararlı solucan türü ise Ascaris Lumbricoidesin… Bu solucanlar da insan vücudunda parazit olarak yaşar. İnsanların aldıkları besinlerden faydalanır. Dolayısıyla beslenme problemleri ve strese neden olur.
Buradan nereye geleceğim?
Biraz önce bahsettiğim belediyede, faydalı solucanların yanı sıra hem kan emen hem de parazit olarak yaşayan zararlı solucan türleri de mevcut. İlk anlattığım tür belediyenin dengesini bozarken, bir diğer tür ise strese sokuyor. Her iki tür de belediyeyi sürekli hataya teşvik ediyor.
Uyarıyor ve belediyenin bu konuda tedavi olmasını öneriyorum.