Kamuoyunda "Ölüm Yolu" olarak bilinen Kırka – Seyitgazi yolunda yine kaza yaşandı ve maalesef 3 vatandaşımız hayatını kaybetti. Öncelikle kazada hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, kederli ailelerine sabır diliyoruz.
Söz konusu yollar yıllardır yapılmıyor ve AK Parti'nin yerel teşkilatlarına da oy kaybettiriyor. Son olarak Eskişehir'i ziyaret eden Binali Yıldırım'ın da karşısına AK Partili bir vatandaş dikilmiş ve herkesin gözü önünde ve bütün basının şahitliği altında sesini yüksetmiş, Seyitgazi Yolunun neden bir türlü bitirilemediğini sormuştu. Binali Yıldırım ise, "Ömür biter, yol bitmez" demişti. Sayın Yıldırım gerçekten haklılarmış. O bitirilmeyen yollardan dolayı çok ömürler bitiyor...
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin koskoca Başbakanının ve eski Meclis Başkanının böyle "Kamyon arkası tekerlemeleri" ile cevap vermesi hiç hoşumuza gitmedi elbette. Sırada ne var? "Sollama beni, üzerim seni" demek mi? Lütfen biraz ciddiyet...
Şimdi Sayın Binali Yıldırım'ın ölenlerin ailelerine telefon acıp taziyelerini bildirmesi isabetli olacaktır. Ancak sakın ola ki "Ömür biter yol bitmez" diye espiri yapmaya kalkmasınlar. Cenaze evinin şaka kaldıracağını pek zannetmiyorum; Maazallah telefon suratlarına kapatılır...
Türkiye'nin çeşitli yerlerinden gelen ve yağ almak için vatandaşın birbirine saldırdığı görüntüler acı bir gerçeği gözler önüne serdi; yönetilemiyoruz. Dikkat ettiyseniz, "Kötü yönetiliyoruz" demedim. Zira kötü de olsa yönetilirseniz, çarklar döner ve o ülkede işler yürür. Ancak ve maalesef Türkiye olarak bu aşamayı çoktan geçtik. Artık "Yönetilememe" aşamasındayız.
Şimdi kimse Ukrayna Savaşı'ndan bahsetmesin. Savaş başlayalı şunun şurasında 2 hafta olmadı. Kaldı ki "Bizi kıskanan" Almanya'da insanlar birbirine yumruk atarak 5 litrelik yağ tenekelerini yağmalamıyor. Savaşın taraflarından biri olan Rusya'da bile böyle rezil görüntüler yok.
Ben birbirine saldıran vatandaşları gördükçe utandım. Bu görüntülerin müsebbipleri de utanır mı acaba?
AK Parti Milletvekili Emine Nur Günay sosyal medya hesaplarından "Pandemi ve küresel kriz devam ederken, bölgemizde savaş varken bu dönemde fırsatçılık ve stokçuluk yapmak kul hakkıdır, vatan hainliğidir! Yazıklar olsun" paylaşımlarında bulunmuş. Günay ayrıca, Tarım Bakanı'nın gıda ürünlerinde yeterli stoğun bulunmadığına ilişkin iddiaların asılsız olduğunu sözlerini de hatırlatmış.
Birincisi evine fazladan bir teneke yağ alan gariban vatandaşa "Stokçu" denmez, "İstifçi" denir. İkisinin arasında büyük fark var. Vatandaş eğer ki yağ fiyatlarının artacağını varsayıyorsa, kendisini ve ailesini korumak için fazladan yağ alabilir. Bunda kanunlara göre suç unsuru bulunmadığı gibi, yapılan ayıp bir şey de değildir.
Satmak maksadıyla tonlarca yağ depolarsanız size stokçu denilir. Ki buna da her zaman "Stokçu" denemez. Mesela bir marketin deposunda yeterli miktarda yağ bulunması da o marketin stokçu olduğunu göstermez. Nitekim çiçeği burnunda Tarım Bakanı Vahit Kirişçi, Türkiye'nin elinde yeterli miktarda yağ stoku bulunduğunu – Gururla – açıkladı. Sayın Milletvekili Emine Nur Günay'ın, sevgili hükûmetimize "Stokçu" suçlamasında bulunduğunu hiç düşünmüyorum. E hani stok yapmak vatana ihanetti?..
Siz eğer ki satmak maksadıyla yağ depolar, soran olduğu zaman da "Yağ yok kardeşim" diye yalan söyler ve daha sonra zamlar gelince piyasaya yağ arzı yaparsanız, işte bu büyük suçtur...
Sayın Emine Nur Günay'ı hâriç tutuyorum; kimse evine iki teneke yağ alan vatandaşa "Vatan haini" suçlamasında bulunmasın. Memleket doğru – düzgün yönetilsin, zaten böyle sorunlarla karşılaşmayız...
Almanyada millet ayçiçek yağını ne yapacak ? Adam evde yemekmi yapıyor ? Bizim yemek ve sofra kültürümüzdeki ayçiçek yağının önemini bildikleri için zaten onun üzerine çalışılıyor. Yani direk sofraya oynayıp toplumu yönlendiriyorlar.