Slüvak kızının yaptığı!..

Slüvak kızının yaptığı!..

9 Ocak 2014 09:25
A
a
Sütiş Eskişehir
Görüşler
Slüvak kızının yaptığı!..
1939 yılının ilk aylarında Amerika'da "unutkanlık"la mücadele eden bir şirket kurulmuş...
İnsanlara, vergi, sigorta gibi borçlarını hatırlatıyor ve kocaları da uyarıyormuş:
»Evden çıkarken eşinizi öpmeyi unutmayın..."
Öyle tutmuş ki bu son uyarı..
ABD Başkanı "Rosvelt”i müthiş etkilemiş...
"Kadınlar sulh perileridir" diyor Başkan ve tüm dünyaya çağrıda bulunuyor:
"Komşunuzun karısına, kızına göz koyan uçarı-çapkın devlet olmaktan kaçının... Kendi ülkenize vereceğiniz bir siyasi buse ile, dünya sulhunun korunacağına inanın..."
…………
İkinci Dünya Savaşı'nın sinyali verdiği günlerdeki bu çağrıya "buse" ile karşılık verildi mi?
Bu sorunun yanıtından önce araştırmacı yazar dostumuz "Ahmet Atuk" un elimize tutuşturduğu tarihi bir gazeteye bakalım...
“Yeni Gazete..."
Tarih : 9 Mayıs 1939...
"Unutulan buseler ve siyasi aşk" başlıklı nefis yazısıyla konuya giriyor "Feyyaz Arsezen..."
"Ah Almanya" diyor:
"Slüvak kızını görünce, samanlık seyran olur, değil mi?"
…………
Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun ünlü sözü:
"Komşularla sıfır sorun..."
Ankara Kalesi'nden şöyle dört bir yana dönüp bakın...
"Irak-Suriye-Yunanistan- Rusya ve İran'a kadar süzülün..."
Hepsi de “sıfır sorun!" değil mi?
Feyyaz Baba sağolsaydı, sıralardı hemen:
"Gördün Arabın kızını, Yunan'ın Aliki'sini, Rus'un Nataşa'sını, samanlık seyran oldu, değil mi?"
........
“Rosvelt”in dünya ülkelerine yaptığı “buse” çağrısı İkinci Dünya Savaşı’nı önleyememiş…
“Slüvak kızının yaptığına bakın!”
 
 
Eskişehir, sizden heyecan bekliyor!
 
Daha Eskişehir’e atandığı gün, “Heyecanı kalmamış bir şehre gidiyorum” demişti…
Aynı gün kendisine yakıştırmıştık:
Vali bey haklı…
“Güngör’müş, Azim’li ve Tuna’dan geliyor…
Böyle bir heyecan her yerde bulunur mu?
Bu esprili yakıştırmamıza hoşgörüyle bakmıştı…
Ve de çok düşündürmüştü bizi...
"Eskişehir haa! Hem de heyecansız!..”
Valiler, görev yaptıkları kentin istihbarat amiri gibi çalışırlar...
Bu sözü bir validen duymuştuk...
Ama sınırı aşıp, hem vali hem de belediye başkanı gibi çalışanları da gördük...
Örnek mi?
"Ali Fuat Güven..."
Bırakın belediyelik işleri, Organize Sanayii'nin gelişmesine bile el atmıştı...
Bunun için hala unutulmaz...
Vali Tuna'ya gelince...
Türk Dünyası Kültür Başkenti çalışmalarına gönülden katılıyoruz...
Çok soruldu, hesabını da verdi...
Ama dedi ki:
"Para yoksa meydan yok..."
Atatürk Stadyumu'nun kent meydanı olarak düzenlenmesi projesi üzerineydi bu sözleri...
Sırada Özel İdare'nin Fidanlığı da var…
Düşünüyoruz da, gelecek paralar için "Anadolu Üniversitesi"ne peşinen bir "teşekkür" etmek gerekmez mi?
Bu da bir espri tabii...
Ama Vali Bey'den TCDD'nin bir türlü bitmeyen çalışmaları, trafik çıkmazı ve sık sık kesilen elektrik sorunuyla da ilgilenmesini bekliyoruz...
En azından çaba göstermelerini...
Sakın "Milletvekili arkadaşlar bu işler için çalışıyorlar" demesin!..
Madem suyumuz tükendi..
"Eskişehir halkı sizden heyecan bekliyor!.."
 
 
Müzikli demeç vermek için
 
Vaktiyle partilerden birinin başkanı, daha etkin olmak için nutuk, demeç ve konuşmaları arasında müzik yapmaya, bazen zurna, bazen de akordeon çalmaya karar vermiş. Müzik aletleri satan bir mağazaya gitmiş. Akşama kadar piyanoları, viyolonselleri, kemanları, klarnetleri incelemiş. Nihayet dinlenme salonuna doğru giderken mağaza sahibi yanına gelerek, "Herhalde güzel şeyler seçtiniz beyefendi, orkestra şefi misiniz? Lütfen seçtiklerinizi gösterin de indilelim" demiş...
Parti başkanı "Bak azizim" diye başlamış:
"Şu duvarda asılı kırmızı flütle, şu pencerenin önündeki akordeonu çok beğendim. Tanrı'nın izniyle onları rica ediyorum..."
Mağaza sahibi işaret edilenlere bakmış ve "Şeeey efendim!" demiş:
"Yangın söndürme aletini alabilirsiniz tabii. Ancak radyatör binaya aittir, malesef onu sökemeyiz..."
 
 
Adreste değişiklik
 
Boşanma davası sonuçlanınca kadın otomobili, devralmak için Emniyet Müdürlüğü'ne gitmiş.
"Adreste bir değişiklik olacak mı?" diye sormuş memur.
"Hayır" demiş kadın...
"Vayyy" diye karşılık vermiş memur:
“Evi de kaptık desene!.."
 
Günün Sorusu
AKP ile Cemaat yine kardeş olacakmış.
Erdoğan, "Ne istediniz de vermedik?" diyordu.
Gerçekten..
"Şimdi ne istediler de verildi acaba?"
 
Kıssa-dan
Başbakan 17 Aralık operasyonu için "Komplo, kumpas, darbe, dış mihrakların oyunu" diyor.
Madem bu olay dış mihrak, o zaman 3 bakanı niye istifa ettirdiniz?
Nazmi Acar
 
 
Günün İncisi
İyiler asla düşmansız olmaz...
Manzoni
 
Günün Sözü
Erkekler hiçbir zaman hatırlamaz.
Kadınlar ise, hiçbir zaman unutmaz.
 
 
 
Günün Olayı
Bir siyasetçi, adımlarını “koltuğu kaybetme pahasına" attığını söylüyorsa iki kere düşünmeli.
Zira aslında "koltuğu kaybetmeme uğruna" hareket ediyor olabilir!..
Gani Yıldız
 
Günün Biberi
Tarikat ve Cemaat barışıyormuş.
Birbirlerini "hırsızlık ve çeteyle" suçladıklarına göre yine "hırsız ve çeteyle" yönetileceğiz demektir...
Akif Kökçe
 
Prof. Kuçuradi'den
"Platon"a göre demokrasi en az iyi olan siyasi düzendir. Çünkü demokrasinin bir sapması olan okilokrasiye kolayca dönüşebilir. Böylece de en kötü siyaset düzen olan tiranlığa götürebilir.
Bu benim değil, “Platon"un savadır. Doğruluk payı da yüksek...
"Hitler" de demokratik yoldan iktidara gelmişti. Bana sorarsanız, bugün demokrasiyle ilgili en önemli sorun "demokratikleşme” denilenin, ana amaç haline getirilmesi ve onda olmayan bir değerin ona affedilmesidir...
 
 
 
 
Günün Şiiri
Elma ağacı
Senin kapında biter yolculuğum
Bilirim geldiğimi lambalardan
Sokaklar elma ağacı
Yollar elma ağacından
Evlerin elma kabuğundan kiremitleri
Yüzünün rengi damlardan
Sen zengin, sen kayıtsız, sen hesapsız
Büyük mirası kalmış Havva'dan
Uçmuş utancının incir yaprağı
Bilirim geldiğim sokaklardan
Oyulmuş vücudun ki bir heykel
Tepeden tırnağa elma ağacından...
M. Celal Ertuga (Varlık-1958)
 
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi