Siz 1 milyon doları reddeder miydiniz?

5 Eylül 2016 09:21
A
a
Sütiş Eskişehir
Alçakgönüllü, samimi ve sadece
bilime adanmış ilginç bir hayat hikâyesidir...
Grigori Yakovlevich Perelman (13 Haziran 1966)
Matematikte çözülemeyen en büyük problemlerden biri olan
Poincaré Sanısı’nı çözen dahi Rus matematikçi...
Yüzyıldır çözülemeyen ve dünyanın en büyük 7 probleminden biri sayılan Poincaré önermesini 2002 yılında çözüyor.
Çözümünden 4 yıl sonra 2006 yılında kabul görmesinden ve de bu fazla gecikmeye neden olan ABD'deki bazı meslektaşı matematikçilerden gerekli saygıyı görmediğinden, onuru kırıldığı için 1 milyon dolar para ödülünü ve matematiğin Nobel'i olarak kabul edilen Fields Ödülü'nü reddediyor...
“Ben ünlü olmak istemiyorum, teşhir edilecek sirk maymunu değilim. Altı üstü bir soru çözdüm ve bu kadar büyütülmesi ilginç” sözleriyle de insanlık dersi veriyor. Ayrıca bu sözlerin ardından St. Petersburg’daki Steklov Enstitüsü’ndeki görevinden istifa ediyor…
Annesiyle birlikte ve yine annesinin emekli maaşıyla hamam böcekleriyle dolu bir evde yaşam sürdürüyor.
Odasında bir masası, bir yatağı ve bir sandalyesi bulunmakta!
Perelman'ın, uzmanlar tarafından bile zor anlaşılan, Poincaré önermesine çözümü resmen 2006'da kabul edilmiş. 2010'da düzenlenen bir yarışmada dünyanın en zor matematik problemlerinden birini çözdüğü için bu kez Milenyum Ödülü veriliyor ama yine ödülü almayacağını açıklıyor. Daha sonra bu bir milyon doları alabileceğini, bunu matematik eğitiminin gelişimini için harcayabileceğini söylese de almıyor…
Dünyanın yaşayan en zeki insanı sayılan Grigori tüm popüler kültürü silkip atıyor, gerçekten de olağanüstü bir insanlık dersi veriyor ve gönüllerde taht kuruyor...
                                                    ***
Yaşanmış bu hikâyeyi oğlum Bahadır Kula’dan öğrendim. Bu kahramanın adını da, yaşanmış bu olayı da ilk kez duydum ne yazık ki şimdiye dek. Dünyayı iyi insanlar-kötü insanlar olarak iki özellikte insan oluşturuyor. Maalesef kötü diye nitelediklerimizin çoğunlukta olması yüzünden dünya yaşanmaz halde ve acılarla dolu…
Entelektüel ağızlara zerre kadar gerek yok. İyi insan kısaca; paylaşımcı, sevgi üreten bir yüreğe sahip, doğayı ve doğadaki her canlıyı korumacı güzelliklerden yana olan. Kötü insan da; gözü asla doymayan, tüyü bitmedik yetimlerin hakkını yemekten asla çekinmeyen, vicdan-merhamet mekanizmasından yoksun, yalanı-hırsızlığı-arsızlığı-zorbalığı kendine yaşam biçimi saymış doyumsuz ucubelerdir…
Bu karakter yoksunları dünyanın tamamına da sahip olsalar asla doymazlar! (Var ise) Başka gezegenlerdeki canlıların da yaşamlarının ortasına tezek yapmak üzere oraya dahi yetişirler bilesiniz ki…
Şimdi bir düşünün lütfen!
Yaşam hikâyesini anlattığım bu örnek insanlardan yeryüzünde en az üç milyar insanın olduğunu varsayın. Yeryüzünde savaşlar olur muydu? Oluk oluk kanlar akar mıydı? Dünya yaşanmaz olur muydu?
İyi insan-kötü insan!
Hayatın bütün özeti burada işte…
 
 
SİZİN SESİNİZ
 
Pkk ile ilişiği olan öğretmenler!
 
Hüseyin Kararman Türk Sağlık Sen Eskişehir Şube Başkanı’dır. Şöyle bir tespitte bulunuyor Kararman: Açığa alınan yetmiş bin memurun elli bini meslekten çıkarılmıştır. Bunlar içerisinde FETÖ örgütü ile hiç bir ilgisi olmayan insanlar bulunmaktadır. Bu süreçte, akı karadan ayırmak için ısrarla soruşturma yapılmasını ve savunma hakkı verilmesini istedik, ancak bu yollar takip edilmedi. Bundan sonra yapılması gereken, hukuki süreci takip etmek, gerekirse AİHM’e kadar gitmektir. Umarım tüm masum insanlar en kısa zamanda kurtulsun. Bu karara hukuki olarak itiraz hakkı vardır. Avukatlarımızın değerlendirmesine göre yürütmeyi durdurma talebi mümkün değildir, ancak iptal davası açılacaktır. Meslekten ihraçlarla ilgili dava dilekçesi avukatlarımız tarafından hazırlanmaktadır. Üyelerimiz haftaya şubelerimizden alabilirler…
Hüseyin Kararman, çok daha vahim bir haberi paylaşarak devam ediyor ve: “Pkk ile irtibatı olan on dört bin öğretmen tespit edilmiş, yerleri değiştirilecekmiş! Hayırdır” diye soruyor. Yani madem ki terör örgütü ile bağlantıları tespit edildi neden görevlerinden alınmıyor, soruşturmaya tabi tutulmuyorlar diyor…
Bu haberi de Başbakan Binali Yıldırım’ın açıklamasına dayandırıyor. Haber Türk’ün haberine göre “65. Hükümetin İlk Yüz Günü” ve darbe girişimi ardından gerçekleşen icraatlardan bahsettiği açıklamaları şöyle; “Terör örgütü ile bir şekilde ilişkiye girmiş öğretmenleri değiştiriyoruz. On dört bin civarında öğretmeni başka yerlere almak mecburiyeti var. Bunlar eğitim yerine terör örgütünün amaçlarına hizmet eder bir noktaya gelmişler…”
Türk Sağlık Sen Eskişehir Şube Başkanı Kararman, açıklamalarının devamında AKP Ankara üçüncü bölge ikinci sıra milletvekili Ahmet Gündoğdu’nun Fethullah Gülen ve Türkçe Olimpiyatları’nı öven konuşmasına da değiniyor. 1 Kasım seçimlerinde vekil olmadan önce Memur Sen Genel Başkanı olarak tanıdığımız Ahmet Gündoğdu ise şunları söylüyor haber videosunda: “Devletin bile yapamadığı nice hizmetleri okullar açarak dünyaya tanıtan, Türkçe Olimpiyatları ile ülkemizi dünyaya tanıtanlara destek olmayanlar bari gölge olmasınlar. Fethullah Hoca Cemaati’nin hizmetlerinin tartışmaya açılmasını doğru bulmuyoruz…”
Şimdi herkesin kafasında oluşan ortak soru şu kanımca!
Gerçekten de on dört bin öğretmenin Pkk’lı olduğu tespit edilmiş ise neden görevlerine son verilmiyor? Bu kirli örgüt de terör örgütü değil midir sonuçta? Hakikaten de onların yerini değiştirerek (batıya yolladınız diyelim), onların yerine atadığınız öğretmenleri cezalandırarak diğerlerini de ödüllendirmek olmaz mı bu uygulama?
 
OZANCA
 
DAVET
 
Dörtnala gelip Uzak Asya'dan
Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan
Bu memleket, bizim.
Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak
Ve ipek bir halıya benzeyen toprak,
Bu cehennem, bu cennet bizim.
 
Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,
Yok edin insanın insana kulluğunu,
Bu davet bizim.
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
Ve bir orman gibi kardeşçesine,
Bu hasret bizim... Nâzım Hikmet RAN
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi