Yerel seçimler 2014 yılının mart ayının sonunda yapılacak. Yani 1,5 yıla yakın zaman var. Ancak sanki seçimler birkaç ay sonra yapılacakmış gibi Eskişehir’de siyasetin tansiyonu birden yükseldi. Pazar günü hem AK Parti’de hem de CHP’de katılım törenleri vardı.
AK Parti’deki törene fesh edilen HAS Parti’nin Genel Başkanı, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş katıldı. CHP’deki törene ise CHP İstanbul Milletvekili Müslim Sarı ile Eskişehir Milletvekilleri Süheyl Batum ve Kazım Kurt ile parti meclisi üyesi Prof. Dr. Gaye Usluer de katıldılar.
Bir başka salonda ise Sosyal Demokrasi Derneği Eskişehir Şubesi ile Memleket Sevdalılar Derneği Eskişehir Şubesi’nin ortaklaşa düzenledikleri ‘Ekonomi ve Tarım’ konulu panele ise CHP Bursa Milletvekili İlhan Demiröz katıldı.
Üç ayrı yerde siyasetin nabzı adeta tavan yaptı!Tarım panelinde konuşan CHP Bursa Milletvekili İlhan Demiröz, doksanlı yılların sonunda dünya kalkınması mektuplarında tarımın maalesef bilerek, istenerek çökertildiğini, bununla birlikte ortaya göç ve işsizlik gibi sorunların tarım sektöründen kaynakladığını söylemiş. Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ise, TBMM’de kabul edilen ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e imzaya gönderilen Büyükşehir Yasası’nı eleştirerek, “Büyükşehir Yasası tarımı bitirecek” demiş.
Bunlara ‘miş’ diyorum çünkü o toplantılarda ben yoktum.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ekonomik İşler Başkanı Numan Kurtulmuş ise,“2002’den önce partiler kapatıldı, başbakanlar idam edildi ya da alavere dalaverelerle başbakanlar indirildi. İşte bu askeri vesayetin bir ürünüdür. Millet AK Parti’yi iktidar yaptı, partimiz de askeri vesayeti kaldırdı. Bakın millet bu askeri vesayetin uzantısı olan CHP’ye de oy vermedi. Görünen o ki vermeye de hiç niyeti yok” dedi. İşte bu söz CHP İl Başkanı Erman Gölet’i kızdırmış. Gölet, yazılı bir açıklama yaparak hem Kurtulmuş’u hem de AK Parti’yi adeta topa tutmuş.
Erman Gölet’in açıklaması şöyle:
“Eskişehir’deki seçimlerde başarılı olma şanslarının olmadığını gören AKP’liler şark kurnazlığıyla yasa değiştirip seçim kazanmaya çalışsalar da, Eskişehir halkının Türkiye’deki tüm şehirlerin keşke bizim belediye başkanımız olsa dedikleri Yılmaz Büyükerşen’i dünyalara değişmeyeceğini anlayamıyorlar. AK Parti’nin hırçınlaşmasının asıl nedeni halkın desteğini kaybetmeye başlaması. Yağmur gibi yağan zamlar, hızla artan terör olayları, Suriye başta olmak üzere dış politikada yapılan büyük yanlışlar milletin canına yetmiş ve oylarıyla iktidara getirdiği AKP’den uzaklaşmasına neden olmuştur. AKP artık halkın umudu olmak bir yana kabusu haline gelmiştir. Yapılacak yerel seçimde AKP’nin unuttuğu halkımız kendisini AKP’ye hatırlatacak. Ülkemizin geçmişine, bugününe ve geleceğine yapılan tüm kötülüklerin hesabını sandıkta AKP’den soracaktır.”
Bu tür sözlü atışmalar hem milletin derdine çare olmuyor, hem de aç karnını doyurmuyor. Yukarıda da yazdım. Daha yerel seçimlere 1,5 yıl var. Bu süre içerisinde iktidar ve muhalefet, önce içeride var olan başta terör, ardından çalışan ve emeklilerin gelirlerini nasıl artırılmanın ve çevremizdeki ülkelerle sorunsuzca iyi ilişkiler içerisinde olmanın çarelerini aramalıdırlar. Seçim zamanı çıkıp birbirlerinin kötü yönlerini değil de, AK Parti ülkeyi CHP’den daha iyi yöneteceğini, CHP ise terörün sıfıra indireceğini, halkın gelir düzeyinin bugünden daha iyi olacağını seçmene inandırmalı.
Siyasetçiler seçmenin veya partililerin karşısına çıktıklarında,‘senin yoğurdun benimkinden ekşi’,’ülke yandı bitti kül oldu’ değil, ülkeyi kendilerinden önceki iktidarlardan daha iyi yöneteceklerine dair millete güven vermelidirler. Siyasi atışmalara milletin hem karnı tok, hem de artık prim yapmıyor.
İlk defa bir futbolcu haksız yere atılmıyor
İstanbul basını ve merkezleri İstanbul’da bulunan TV kanallarında cumartesi gününden beri Eskişehirspor-Fenerbahçe karşılaşmasında orta hakem Fırat Aydınus tarafından kırmızı kart gösterilerek oyun dışı bırakılan Caner’in haksız yere atıldığı tartışıldı.
Üç gün boyunca birçok yorumcu Caner Erkin’e kırmızı kart gösteren hakem Aydınus’un, sözde Caner’e karşı bir düşmanlığı veya gıcığı olduğunu, tam bu sözler olmasa bile bunları demeye getirdiler. Yahu bir hakemin bir futbolcuya ne düşmanlığı olabilir? Bu yorumcular ayrıca Fırat Aydınus’un ya düdüğünü asmasını, ya hakemliği bırakmasını ya da Futbol Federasyonu Merkez Hakem Kurulu tarafından cezalandırılmasını istediler.
Bu söylenenleri ibretle dinledim. Ve sonunda patladım.
“Acaba bu haksız yere atıldığını savundukları futbolcu Fenerbahçeli Caner değil de, Eskişehirspor’dan herhangi bir futbolcu olsaydı yine aynı şeyleri söylerler miydi?” diye kendi kendime beyin jimnastiği yaptım. Evet, belki bir iki cümle ile olayı kapatırlardı. Türkiye liglerinde bırakın geçtiğimiz sezonları, bu sezon ilk defa mı bir futbolcu haksız yere kırmızı kart görüyor maçın hakeminden?
Bırakın şu gözünüzde büyüttüğünüz o takımlara iltimas geçmeyi. Ve gözünüzdeki sadece İstanbul takımlarını gören gözlüklerinizi de çıkarın, Türkiye liglerindeki tüm takımlara eşit bakmaya çalışın.
Son sözümde Veysel’e olsun. Konuştukça batıyorsun. Sana ne Caner’in kırmızı kart görüp görmemesi. Sen kendi işine bak, yani futbolunu oyna.
Bize mesaj ve ihbarda bulunmak için, sitenin üst ve alt kısmında bulunan mesaj gönder bölümünü kullanabilirsiniz. Herhangi bir haber ya da köşeye yorum yapmak için ise haberin altında bulunan mesaj bölümünü doldurmanız yeterli olacaktır)