Siyasetin hamuru insan

Bankada tanıdık varsa kullanırız, sıra beklemek istemeyiz.

Trafik cezası kesilecek olunca tanıdık polis var mı diye düşünürüz

Bir işe gireceksek tanıdık siyasetçi

Askerde torpil yaptırabileceğimiz bir kıdemli ararız.

Velhasıl

Nerede işimize yarayacak, bizi zahmetten kurtaracak, fiyaka yapabileceğimiz ya da çıkar sağlayacağımız tanıdıklarımız varsa hepsinden istifade etmeye çalışırız.

Ama gelin görün ki!

Bizim gibi işini halletmek için başkasını araya sokan insanlar görünce köpürür, delirir ve belki de çok zaman en sin Kaflı küfürleri etmekten kendimizi alıkoymayız.

Çok sevdiğim bir büyüğümün dediği gibi “herkes kendi gücü oranında örümcek ağlarını delmeye çalışır”

“Adaletimiz, demokrasimiz, hakkımız, hukukumuz ve doğal olarak siyasetimiz de böyle işler ülkede”

O zaman şikâyet etmeden, tepki göstermeden iki dakika durup düşünmek lazım!

“Biz neysek, ne kadar temiz ve kirliysek bizi yönetenlerde o kadar temiz veya kirli.

Çünkü başka bir dünyadan, kültürden, toplumdan değil, içimizden geliyorlar”

Ham maddesi insan olan bu olgudan, başka bir şey beklemek bence büyük bir ütopya gibi.

Mesela seçim çalışmalarında CHP’yi destekleyenler kendilerine iş imkânı sağlanmasını bekliyor.

Ama aynı insanlar Ak Parti kadrolaşıyor, kendi yandaşlarını işe sokuyor da diyorlar.

Mesela düne kadar Senfoni’ye destek verdiği için Büyükerşen’i eleştiren, sanat çok mu lazımdı diyen Ak Partililer Mehterana ödenek ayırmadığı için Kazım Kurt’a demediğini bırakmıyor.

Birbiriyle sürekli didişen, anlaşamayan, her durumda ayrı düşen meclis üyeleri bile en çok imar konularında anlaşıyor, hemfikir oluyor, çatırtı çıkartmıyor.

Hatta bazı meclis üyeleri o kadar çok dedikodu yapıyor ki, hizmet üretecek vakti yok. İnsanların kime neye göre oy verdiğini bile bilmeden, görmeden, fikrini bile sormadan dedikodu yapıyor, hatta iftira atıyor. Çünkü birileri ona öyle demiş, çünkü boş insanların ya da düşman olanların her sözü kanun. Hırsızlar değil ev sahipleri suçlu bu ülkede. Kusura bakmayın ama hamurumuz bozuk

Taşlar eteklerden dökülüyor

Ak Parti her ne kadar 10 ilçe Belediyesi’ni aldık, Büyükşehirde meclis üyemiz fazla, kaybettik sayılmayız dese de, Eskişehir’de büyük bir hayal kırıklığı yaşadığı aşikâr. Seçim öncesi özellikle aday belirleme süreciyle ilgili rahatsızlıklar kaybedilen seçimin ardından “biz demedik mi” diyenlerin eline büyük bir güç verdi. Çok fazla dillenmeyen Birlik Vakfı ile Parti arasındaki gerginlik bile sosyal medyadan takip edilir oldu. Konuşanların, tepkili olanların sayısı epey fazla ve eteklerdeki taşlar dökülüyor. Ancak hala kaybetmenin ana sebebi üzerine ciddi bir saptama yapan yok. Birçok kişi teşkilatlar saf dışı bırakıldı, çalışmadı ve adaylar dışarıdan olduğu için kaybettik diyor. Oysa önceki seçimlerde teşkilatların adayları ve çalışmalarına rağmen yine kazanılamayan 2 seçim olduğunu unutuyor. Velhasıl bu tartışmalar kısır ve sonuçtan uzak tartışmalar. Nereye kadar uzar, daha kimler müdahil olur bilinmez ama Ak Parti bahaneleri bırakıp, gerçek sebeplere odaklanmadıkça Eskişehir de 20 kere de seçim yapılsa kazanamaz benden söylemesi.