Ülke siyasetinde önemli gelişmeler oluyor. Öncelikle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun grup toplantısında yaptığı, "Ya benimle gelin, ya yolumdan çekilin" açıklaması. Muhalefet içerisinde fitne çıkartmakla kendini vazifelendirmiş trol – gazeteciler bunun Cumhurbaşkan adaylığı açıklaması olduğunu ileri sürdüler. Açıkçası Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı olmak istediği ortada. Ancak açıklaması CHP içinde bulunan ve parti içi muhalefete karşıydı.
Bir önemli açıklama da Ali Babacan'dan geldi. Babacan seçimlere DEVA Partisi olarak kendi logolarıyla gireceklerini açıkladı. Doğal olarak "Acaba Millet İttifakı'ndan ayrılıyorlar mı?" sorusu akıllara takıldı. Ancak Babacan – Tıpkı MHP gibi – kendi listesi altında seçimlere gireceklerini ve bağlı oldukları ittifaktan ayrılmadıklarını açıkladı. Açık konuşmak gerekirse ben DEVA Partisi'nin kendi listesiyle seçime girip de yüzde 7'lik barajı aşmasını pek olası görmüyorum. Ancak siyasette gelecek günlerin neler getireceği belli olmaz. Ayrıca iddialı olmak ve riske girmeyi becermek de önemli meziyetler.
Bu arada Meral Akşener'in Gezi olaylarına sahip çıkan açıklamaları da siyasete damgasını vurdu. Akşener bir tarihçi ve tarihten örnekler vererek konuşmasını zenginleştirdi. Öncelikle "Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet!" sözü İttihat ve Terakki'nin sözüdür ve 2'inci Abdülhamit rejimine karşı Türk Milliyetçileri tarafından söylenmiştir. Şimdi aynı sözü Erdoğan yönetimine karşı söyleyen Meral Akşener İttihatçıların sloganı olan "Adalet, Hürriyet, Müsavat" (Eşitlik) sözünü de kullandı. Bu slogan Fransız İhtilali'nden kalmadır ve Türk Milliyetçileri buna "Uhuvvet" yani kardeşliği de eklemiştir. Ancak Akşener "Uhuvvet" yerine Meşveret (Danışma, fikir sorma) olarak değiştirdi. Ya İttihatçı Meşveret Gazetesiyle karıştırdı, ya da bilinçli olarak bu tabiri kullandı. Ben hata yapıp karıştırdığının daha büyük ihtimal olduğunu düşünüyorum. Bilemeyeceğim artık...
Bu arada uzun süredir dikkatini çektiğimiz bir gelişme var. Daha doğrusu "Gelişmeme..." Baştan beri Sayın Erdoğan'ın, "Ben önümüzdeki seçimlerde Cumhurbaşkanı adayıyım" demediğini hatırlatıyoruz. Bu gelişmeme giderek dikkat çekmeye başladı. Kulislerde Erdoğan'ın aday olmayacağı, yerine de Hulisi Akar'ı aday göstereceği konuşuluyor. Sanırım bu konudaki dedikodular Erdoğan ortaya çıkıp da, "2023'te yeniden Cumhurbaşkanlığı'na adayım" diyene kadar bitmeyecek.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...