Teknik Direktör Ertuğrul Sağlamı kutlamak gerekli diye düşünüyorum. Hemen hemen her maçtan sonra, basın mensuplarının ilk sorusu olan, Eskişehirspor’u şampiyon yapacak mısınız söylemine karşın, reel bir öngörüyle cevap verirken, bir Anadolu takımının şampiyonluğunun ne kadar zor olabileceğini dile getirme olgunluğunu gösterebilmektedir.
Literatürde ayırt edici cümleler kurmak için genelde kullanılan en güncel söz şudur. Siyah ile Beyaz. Evet, Eskişehirspor renktaşı Gençlerbirliği karşılaşmasında oynamış olduğu futbolu, bir önceki hafta oynamış olduğu Çaykur Rizespor müsabakasındaki futbolu karşılaştırdığımızda, Siyah ile Beyaz kadar fark olduğunu söylemek mümkün.
Hedefleri olan bir takımın, bir hafta iyi, bir hafta kötü oynamak gibi bir lüksü olamaz. Bu maça ve skora bakıldığında Gençlerbirliği’nin çok iyi olduğu görülebilir. Ancak madalyonun gerçek yüzüne baktığımızda şunu görmek mümkün. Gençlerbirliği erken golü bulmanın vermiş olduğu dirençle bizlere iyi bir alan savunma örneği gösterdi.
Eskişehirsporlu futbolcular ise maçı döndürebilmek adına, özellikle üçüncü bölgede rakibinin alan savunmasına cevap verebilecek ve sonuca gidebilecek arayışlar yeteri kadar coşkulu ve pozitif yapamayınca mağlubiyette kaçınılmaz oldu.
Karşılaşma öncesinde söylemlerimde, Eskişehirspor’un kazanabilmesi için, önde oynayan Erkan Zengin, Kamara, Cristobal ve Erman Kılıç’ın gösterecekleri performanslarının çok önemli olacağı yönündeydi. Peki, bu oyuncular ne yaptı. Çaykur Rizespor maçının yıldız oyuncusu Cristobal tek şutunu 82.dakikada attı, yine aynı maçın etkili oyuncusu Erman Kılıç oyunda kaldığı süre içerisinde 67 ve 68.dakikalrada iki etkili sayılabilecek orta yaptı. Erkan Zengin ve Kamara zaman zaman rakip savunmayı rahatsız edici, topla driplingler yapma çabaları ise sonuç getirici olmayınca, kaybedilmeyecek kadar değerli olan bu maçtan puansız ayrılmak hiçte iyi olmadı kanısındayım.
Şunu çok iyi bilmeliyiz, uzun bir lig maratonunda, kazanılmış veya kazanılacak bir maçla şampiyon olunmayacağı gibi, kaybedilmiş bir maçla da ne küme düşersiniz ne de hedeflerinizden şaşmış olursunuz. Önemli olan kazanılmış ve kaybedilmiş maçlardan dersler çıkarmaktır.
Taraftarlar, Ankara’da da muhteşem korosuyla takıma verdikleri o coşkulu destekle taraflı tarafsız herkesi kendilerine hayran bıraktırdılar.