Sivil darbeler!..

3 Ağustos 2016 09:00
A
a
Sütiş Eskişehir
Vize'de Yedek Subay olarak bir teftişe hazırlanıyorduk. Tugay komutanımız bölüğümüzü denetleyecekti...
Artık hazırdık ve teftiş günü geldi çattı...
Tugay komutanı, bölükleri takım takım geziyor...
Takım komutanları da hep Yedek Subay...
"Nasılsın asteğmenim" komutuna...
"Sağolun komutanım" diyen rahatlıyordu...
Sıra İzmirli bir arkadaşa geldi...
"Nasılsın asteğmenim?"
İzmirli olanca gücüyle bağırdı:
"İyiyim abiiiii..."
……..
Olay, günün esprisi "sivil darbe" gibiydi!
Aynı arkadaşımızın terhis olduktan sonra da, çalıştığı bankanın müdürüne günlerce...
"Emredersin komutanım" dediğini duyduk!
27 Mayıs 1960 ihtilalini çocukken yaşadık...
12 Mart Muhtırası’nda, bir hafta da olsa asker tarafından gözaltına alındık...
12 Eylül'de askere gittik...
Ama hep "sivil darbe"lerle de yaşadık!
Ticaret Lisesi'nde "Roger Nine" adlı Amerikalı İngilizce öğretmenimiz vardı.
Sarışın ve yakışıklı bir barış gönüllüsü...
Kıskanıyorduk... Bir gün, iki ay derken, sınıfta bir "darbe" planı hazırladık...
"Kara Sinan" tuzağa düşürecek…
"Kara Kamil" işi bitirecek!..
Ders günü geldi, elinde James Bond çantasıyla kapıda Amerikalı... Hepimiz ayaktayız ama "Sinan" içeri girmiyor...
Roger uyarıyor : "Lütfen içeri..."
 "Sen kimsin lan?" diyor Sinan...
Beş saniye içinde, bizim o koca Sinan yerde!
"İki tekme, iki kesme..."
Nereden bilirdik ki…
“CIA’den olduğunu!..”
……..
Neticede, darbelerle büyüdük ama, “Darbe”nin “CIA” bağlantısını “Roger”den öğrenmiştik…
“Bizim çocuklar başaramadı!..”
Bunun için olmalı ki, İzmirli arkadaşımız koskoca generale askerde restini çekmişti:
“İyiyiz abiiii!...”
**************************************
Uçan Kuş’tan
Bir daha "tedavi" dümeniyle denize gidersen...
Yemin olsun, "martı" olup peşinden geleceğim abi!
*****************************************
Kıssa-dan
Madem devlet bağırsaklarını temizliyor, o halde temizlik operasyonları hukuk ve insan hakları sınırlarını aşmadan sonuna kadar sürdürülmelidir...
                                                                           Deniz Kavukçuoğlu
*********************************************
Gerilim
Bugün yarın önümüze konulacak yine...
3 milyon Suriyeli sorunu, AKP iktidarının Ortadoğu'da süren bu egemenlik savaşında attığı yanlış adımların sonuçlarından sadece biridir...
 
*************************************************
Günün İncisi
Dil, vücut dediğimiz geminin dümenidir...
                                                              Thomas Fuller
***********************************
Günün Sözü
Ne kadar az yüksekten uçarsan, düştüğün zaman o kadar az incinirsin...
                                                                                                           Tibet Atasözü
************************************
Cuk
Her sorunlu kadının arkasında, bir ruh hastası erkek vardır...
 ****************************************
Özdeyiş
Kazanmayı umut etmeyen, daha başta kaybetmiştir…
                                                                     İmmanuel Kant
 
FOTO: Firuz Kanatlı (Google’dan)
 
Firuz Bey'in tarihi dikilişi
 
Bu günlerde hep "Aziz Yıldırım" ve Fenerbahçe'den söz ediliyor...
"FETO'ya karşı ilk dikilen Aziz Bey oldu..."
Fenerbahçe taraftarı da, bir "Cumhuriyet" olduğunu gösterdi...
Doğrudur ama ETİ'nin kurucusu ve Onursal Başkanı "Firuz Kanatlı", FETO'ya karşı tam 30 yıl önce dikilmişti...
2014’ün Şubat'ında "Yeni Şafak" gazetesindeki bir röportajında açıklamıştı...
O günlerde köşemizde yer vermiştik...
Bugün de tam sırasıydı ama, "2 Eylül"den "Deniz Çağlar Fırat" bizden önce davrandı...
Kendisini ayrıca kutluyoruz...
Bakın neler anlatıyor Firuz Bey:
- 1996 yılı Ramazanı. Biz iyi satmaya başlamıştık. Kendi arabalarımızla büyükşehirlere dağıtıma başladık. Fakat bir müddet sonra distribütörlüğe geçmemiz gerekti. Çünkü rakibimiz Ülker geçmişti. Kadıköy tarafında bir distribütör var, ona verdik. Ama tam istediğimiz gibi olmayınca kendisini uyardık. Dedi ki:
"Fethullah Gülen Hoca'dan icazet alamazsanız ben sizin malınızı satamayacağım."
Bana tuhaf geldi ama, Çırağan Sarayı'nda Hoca'nın verdiği iftara gittik. Hoca o akşam hastaymış gelemedi. “İhsan Kalkavan Bey” konuştu, “Barış Manço” da gelmişti. Yemekten sonra önümüze birer kağıt kondu. Açık liste var:
"Bir yerde cami, bir yerde okul... 500 bin liraya kadar gidiyor, listeden birine angaje oluyorsun."
Yanımdaki arkadaşla, "Kusura bakmayın, biz kalkıyoruz" diye kalktık.
"Şükür Allah'a yine satışımızı yaptık..."
******************************************
Günün Şiiri
Güney
Ben kendi maceramda seni yaşamaktayım
Sen uzak iklimler gibisin ağlamaklı
Hadi dur ellerini verme yalnızlığına
Hadi dur bölme uykularını
Bu acı karanlığında bu evrenin
Senin anıların yitik
Ezilmiş ağlamalar, duyarında yorgan
Bu acı karanlığında bu evrenin
Şimdi bir macera içinde ikimiz
Sen uzaksın bir şeylerden eksilişin
Aksan yalnızlığı pencereni dövmekte
Yıldızlar ışımakta beni beklemektesin...
                                          H. Vasfi Uçkan (Varlık-1959)
*********************************************
Atatürk yolunda
Yurdun dört bir yanına "Hakimiyet Milletindir" afişleri asıldı.
Oysa yıllardır Meclis duvarındaki "Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir" sloganı tartışılıyor, bugünkü iktidar zihniyeti "Hakimiyet milletin olamaz" diye ısrar ediyordu...
15 Temmuz sonrası başka değişiklikler de oldu.
AKP Genel Merkezi'ne "Atatürk" posteri asıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan 24 Temmuz’da Lozan'ın yıldönümünde "Mustafa Kemal"i de anarak duygulu bir kutlama yaptı.
Cumhuriyetçi açılımlar merak uyandırıyor.
FETO'ya karşı Cumhuriyet'in kurucu ayarlarına dönüş mü?
Yoksa FETO ezilene kadar geçici bir güç birliği arayışı mı?
"AKP, giderek CHP'nin sloganlarını elinden alıyor..."
 ******************************************
Hamam önündeki dilenci
Yıllardır yıkanmayan adamı zorla hamama götürmüşler. Parası da yokmuş...
Yıkandıktan sonra yalvarmaya başlamış: "Ne olur Tanrım... Beş para yolla da şu hamam parasını verip çıkayım buradan..."
Derken, hamamın bir duvarı yıkılmış. O da para vermeden çıkmış. Biraz ileride bir dilenci de
yalvarıyormuş :
"Ne olur Tanrım... 100 altıncık göndersen de hayatım kurtulsa..."
Hemen atılmış hamamcı: "Aman kardeş, ne olur sus" demiş: "Ben beş para istedim vermedi de hamamın duvarını yıktı. Senin 100 altına şehri yakar valla!"
*****************************************************
Maymun olmak
Karı-koca hayvanat bahçesini geziyorlardı. Maymun kafesinin önüne gelince, adam uzun uzun maymunları izledi ve karısına döndü:
"Dünyaya bir daha gelecek olsam maymun olarak gelmeyi isterdim..."
Karısı hemen yanıtladı:
"Ben de değişik bir şey olmak istersin sanıyordum!"
 
 
***********************************************
Paşa’nın huzurunda
Atatürk, bir sofra muhabbetinde, “Hasan Ali Yücel”e sorar:
-Bugün sizin mantık kitabınızı incelerken "usul" diye bir konu gördüm. Demek matematikten de anlıyorsunuz...
“Biraz Paşam...”
- Peki “sıfır” diye tam olarak neye denir?
"Huzurunuzda bana sıfır derler Paşam!.."
*************************************************
Günün Olayı
TSK içinde onlarla işbirliği yapan bazı gruplar var mıydı, yok muydu?
Şimdilik bunları bilmiyoruz...
O zaman "demokrasi nöbeti"ne devam...
                                                          Hikmet Çetinkaya
****************************************************
 
Günün Biberi
Bizimle aynı fikirleri savunmasa bile insanları aklından avlayan ve alnından vuran iktidarlara kafa tutmak da geleneğimiz...
                                                                               Mine Söğüt
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi