Sivas katliamı

2 Temmuz 2016 09:00
A
a
Sütiş Eskişehir
İstanbul Firuzağa'da savunmasız plakçı dükkanını basanlardan biri ne diyordu?
"Sizi var ya, içerde yakarım haaa!.."
Sanki yakmadılar!
Tarih 2 Temmuz 1993’tü...
Henüz bu kadar kabarmamış, hatta "iç savaş" teranesi tutturacak özgüvene erişmemişlerdi!..
Televizyon görüntüleri "korku filmi" gibi geçer gözlerimizin önünden...
"Yakalım" çığlıklarıyla nasıl ateşe vermişlerdi Madımak Oteli'ni...
İçerdeki 35 insan dışarı çıkmasın diye kapıda nöbet tutanlar bile vardı...
"Çığlıklardan zevk alıyorlardı!"
……..
Sonuçta 37 kişi diri diri yandı...
Gencecik kızlar, sanatçılar, şairler, ressamlar cayır cayır yandılar...
Çok kez dile getirmiştik...
"Keşke Aziz Nesini de aralarında olsaydı..."
Çünkü o insanlar onun uğruna gittiler...
Savcı da...
"Aziz Nesin’in idamını istedi..."
……..
Sivas katliamı, Türkiye'nin nereye sürüklendiğini olanca çıplaklığı ile gösteriyordu...
"Anlamadık, uyanamadık..."
O vahşetin asıl failleri ellerini kollarını sallayarak yurtdışına kaçtı...
Maşa olarak kullanılanlar bir süre hapis yattılar, asılları "zaman  aşımı"na uğradı...
Birileri dedi ki:
"Hayırlı olsun..."
…….
Ne diyor plakçıyı basan yobaz?
"Sizi içerde yakarım haaa!"
Ustaları...
"Atatürk Hava Limanı'nda yakıyor artık!"
Ne diyor Başbakan?
"Güvenlik zafiyeti yoktur..."
Gel de arama büyük üstadı...
"Tam Aziz Nesin'lik, tam..."
***********************************************
Cumartesi Öyküsü
Akrep’in dayanılmaz içgüdüsü
Bir gün ormanda bir akrep ve kaplumbağa arkadaş olmuşlar...
Bu iki dost mutlu yaşarken bulundukları bölgede yiyecek kıtlığı baş göstermiş...
Bunun için yola koyulmuşlar. Güle oynaya yol aldıktan sonra önlerine bir nehir çıkmış...
Akrep, mahzunlaşıp boynunu bükmüş:
"Seninle yolculuğumuz buraya kadar dostum" demiş:
"Ben bu bedenle nehirden geçemem..."
Dostunu böyle bir güç durumda yalnız bırakmayı aklından bile geçirmeyen kaplumbağa, "Ettiğin lafa bak!" demiş:
"Ben ne güne duruyorum?"
Akrep’in şaşkın bakışları arasında devam etmiş:
"Atla sırtıma seni sağ salim karşıya geçireyim..."
Akrep, kaplumbağanın sırtına binmiş, kaplumbağa da nehrin azgın sularına kendini bırakmış...
Tam nehrin ortasında akrep bir yandan dostunu iğnesiyle sokarken, diğer yandan
sesleniyormuş:
"Evet dostum… Sen yaradılışın gereği için yapman gerekeni yapıyorsun" demiş:
"Ama benim yaradılışım da bunu gerektiriyor..."
 
……..
Burcumuz "akrep" ama, yaşantımızda hiç akrep olmadık...
Düşünmedik bile...
Hala bir kaplumbağadan farkımız yok...
Bunun için onurlanırız çoğu zaman:
"Ne mutlu kaplumbağayım diyene!"
***********************************
Günün Şiiri
Çağrı
Çağırdım
Kocaman şehrin içinde
Açlığa kötülüğe uykusuzluğa
Sen
Kara kapıların
Önünde kara sabahlara dek
Bırakılmış, güvenilmemiş hiç
Hiç görülmez uzak gecelerde
Yıldızlar ve su, öyle yalnızım ki
Göğsü büyür karanlıkta tüylerim uzar
Çağırdım
Nerde ölür nerde kalır sokak sokak
Kimsenin bilmediği
Sen...
                                                          Fazıl Hüsnü Dağlarca (Varlık-1958)
 
**************************************************
Midye haramdır
Erzurum'da bir hoca "Midye haramdır" demiş.
Kente midyeyi getiren satıcının işleri anında yarı yarıya inmiş. Fetvacılar da koro halinde desteklemişler hocayı...
Hanefi mezhebinde denizden çıkan kabukluları yemenin haram olduğunu bildirdiler...
Ama ünlü tarihçimiz Halil İnalcık…
"Söyleşiler ve Konuşmalar" adlı kitapta, "Kanuni Süleyman" döneminde Topkapı Sarayı'ndaki Hasbahçe'de en çok tüketilen ürünlerin başında,
"İstakoç"un geldiğini belirtiyor.
"İstakoz"a, "istakoç" derlermiş o günlerde...
**************************************************
Yayın yasağının nedeni
 
Ülkeyi yönetenlerin görevi sanki "olası saldırıları önlemek" değil de, saldırı sonrasında "olası eleştirileri önlemek" için yayın yasağı koymak, interneti yavaşlatmaktır...
Onlara göre Twitter, böyle kanlı olaylar sonrasında yöneticilerin ipliğini pazara çıkarmak, tutarsızlıklarını sergilemek için icat edilmiş bir şeytan aleti... Çok korkuyorlar hatalarının tartışılmasından... Ve eleştiriden kurtulmak için ilk akıllarına gelen sosyal medyanın ayarlarını bozmak oluyor. Bu acizlik terörü önleyemez, aksine azdırır.
Nitekim öyle oluyor...
*******************************************************
Uçan Kuş'tan
Çok üzülüyorum abi...
İki gün kaldı...
Biz kuşlar için de…
“İftar artıkları bitiyor!..”
************************************************************
Günün Sorusu
Batılı ajanslar Türkiye'ye ad taktılar:
"Cihatçı otobanı..."
Cihatçılar yalnız değildir. Peki onları manipüle edenlerin Türkiye'den istedikleri nedir?
*******************************************************************
Gerilim
Son dönemde Batı'dan gelen en yoğun istek,
"Kürtlerle masaya oturun"dur.
İktidardakiler geriledikçe onlar ilerliyor.
Türkiye'yi terörle köşeye sıkıştırıyorlar...
***********************************************************************
Kıssa-dan
Hala "Moskof milli düşman"dır nakaratını geveleyen Türk milliyetçilerinin Rusya'dan özür dileyip ilişkilerin yeniden rayına oturmasından rahatsızlıkları var mı?
                                                                                                          Aydın Engin
 
**************************************************************************
Günün Balı
Laik, çağdaş bir ülkede yaşamak istiyorsanız, demokratik rejimi savunmak kaçınılmaz bir sorumluluktur...
                                                                                                           Uğur Dündar
**************************************************************************
 
Günün Sözü
En acımasız öğretmen "Deneyim"dir.
Fakat en iyi öğretmen de odur...
                                                        0. S. Levis
 *****************************************************************************
Elinde tokmakla gelişi güzel
Orkestra üyeleri yeni atanan orkestra şefini, "Müzikten zerre kadar anlamıyor" diye eleştirmişler...
Karşılıklı gerilen sinirler ilk konserde patlak vermiş...
Şefin hareketlerine sinir olan davulcu, çalınmakta olan eserin tam ortasında dayanamayıp elindeki tokmakla davula gelişi güzel vurmuş...
Müzik birden durmuş...
Şef, elindeki çubuğu yere fırlatırken,
"Kim yaptı bunu?" diye köpürerek bağırmış:
“Kim yaptı lan, söyleyin, hanginiz?”
****************************************************************************
Baytar mısınız?
Bir toplantıda "İstiklal Marşı"mızın şairi,
"Mehmet Akif Ersoy"u küçük düşürmek için,
"Siz baytar mısınız?" diye sormuşlar…
Mehmet Akif, tebessüm ederek "Evet" demiş:
"Bir yeriniz mi ağrıyor?"
****************************************************************************
Günün Olayı
Bu kadar terör saldırısı ve yüzlerce ölenden sonra, hâlâ bir istifa bile gelmiyorsa...
"Siyasette yalanı biraz da halk meşrulaştırmış olmuyor mu?"
                                                                                                                              Balthör
****************************************************************************
Günün Biberi
Daha üç yıl önce Reyhanlı'da patlayan bombalar sonucunda 52 kişi öldü, 146 kişi de yaralanmıştı...
AKP seçimde Reyhanlı'dan yüzde 63 oy aldı...
"Söylenecek bir şey yok!"
**************************************************************************************
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi