Sinan Özkar bombaladı!

CHP İl Başkanı Sinan Özkar, önceki gün, ES TV’de çarpıcı açıklamalar yaptı.
Özkar’ın açıklamalarının oldukça cesur yapılmış açıklamalar olduğunu altını çizerek vurgulamak istiyorum.
Ancak bu cesaretin altında yatan önemli bir neden olduğuna da dikkat çekmek gerekir diye düşünüyorum.
*
 
Dilerseniz Özkar’ın o açıklamalarının bazı bölümlerini aktaralım ve üzerine birkaç kelam edelim.
 
*
 

• Özkar: “Birilerini, Eskişehir yerelinden değil de tepeden getirip de Eskişehir’e oturturlarsa, Eskişehir’deki dengeler bozulur. Açık söyleyeyim. Artık Eskişehir tıkanma noktasına geldi. Çünkü aşağı yukarı 20 senedir hep tepeden inme, tepemize bazıları getiriliyor. Gelenler ne oldu? Bakıyorum, gelenlerden hiç kimse ortalıkta yok. Eskişehir’den seçilen milletvekillerinin, yine iyi kötü yüzünü görüyoruz. Sağ olsun 15. Dönem Milletvekilimiz Murat Kahyaoğlu şu anda Deliklitaş Mahalle Temsilciliği yapıyor. Buradan seçerseniz olur. Ama tepeden getirirseniz biri İstanbul’a gider, biri Amerika’da yaşar. Partiyle de ilişkisini keser”

 
OKUN HEDEFİ YILMAZ BÜYÜKERŞEN!
Özkar’ın bu açıklamasına şapka çıkarılır! Artık birilerinin Eskişehir’deki temsiliyet sorununu aktarması gerekiyordu. Eskişehir’le alakası olmayanların, parti emekçilerinin üzerine şak diye oturtulması, yine aynı kişilere köşe başlarının verilmesi tahammül edilemez bir durum. Tabi bu noktada Özkar kimden bahsediyor? 20 yıldır dediğine göre, tabii ki Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’den! Büyükerşen aşağı yukarı 20 yıldır bu kenti yönetiyor ve CHP’nin üst düzey yöneticilerini belirliyor. Dolayısıyla Özkar’ın attığı okun yönü Büyükerşen’e dönük. Yine şunu da net ifadelerle söyleyebiliriz ki: Sinan Özkar, il başkanı olduktan sonra ilk olarak Yılmaz Büyükerşen’i eleştirdi. Ve bu eleştirinin, oldukça ağır olduğunu söyleyebiliriz. Zira Özkar, Eskişehir’in tıkanma noktasına geldiğini açık ifadelerle aktardı.
 
*
 

• Özkar: “Ön seçimle ilgili, bazı milletvekillerinin hazırlamış olduğu değişiklik önergesi vardı. Bu değişiklik önergesi şunu içeriyordu: Sadece Siyasi Partiler Yasası’nda yer alan yüzde 5 kontenjan kullanılmasıyla ilgiliydi. Kontenjan şu anda yüzde 15. Yüzde 5’in dışında bütün milletvekilliklerinin, belediye başkanlıklarının, meclis üyeliklerinin ön seçimle belirlenmesiyle ilgiliydi. Oylama biraz kritik, başa baş oldu. Öyle olunca oylama tekrarlandı. O oylamada ezici bir çoğunlukla ön seçim geçerdi. Niye geçmedi derseniz? Bazı milletvekilleri, özellikle genel başkanlığa aday olan arkadaşımızın delegelere karşı dönüp de ‘kaldırın’ ya da kendi oylamasıymış gibi… Diğer arkadaşların da benzer hatası oldu. O delegenin karşısına çıkıp da genel başkana karşı bir güven oylaması havasına sokarsanız, delege, dünyanın en iyi tüzük hükmünü de getirseniz ret eder. Onu, o arkadaşlar o hale getirmemeliydi. Yoksa şu anda Cumhuriyet Halk Partisi’nde yüzde 5’in dışında bütün adaylıklar ön seçimle belirlenebilir olacaktı.”

 
ÖN SEÇİME GAYE USLUER Mİ MANİ OLMUŞ?
Burada Sinan Özkar’a katıldığımı söyleyemem. CHP’nin demokratik bir parti olduğunu iddia edeceksiniz, buna rağmen muhalefet yapanları art niyetle suçlayacaksınız. Bu doğru bir yaklaşım değil. Yüzde 5’in dışında kalan tüm adaylıkların ön seçimle belirlenmesini isteyen bir genel merkez, bunu kolaylıkla yapabilir. Yapmadıysa ve ön seçim kararının alınamamasını muhaliflerin üzerine yıkıyorsa, bu işin komik bir bahanesidir. Sinan Özkar’da bu açıklamasıyla, parti kamuoyunu kahkahalara boğmuştur. Diğer taraftan Özkar bu çıkışıyla, CHP Parti Meclis Üyesi ve Eskişehir Milletvekili Gaye Usluer’i de hedef almıştır. Çünkü Özkar’ın bahsettiği muhalifler içerisinde Usluer’de yer alıyordu. Bu detayı da ayrıca belirtmek istiyorum.
 
*
 

• Özkar: “Eskişehir’de İYİ Parti, MHP seçmeninin neredeyse tamamına yakınını almış durumda. Özellikle ilçelere bakıyorum… İlçeler biraz daha bağlı ve kararlıdır, çok değişkenlik göstermez. Ama özellikle kırsala baktığım zaman tereddütsüz İYİ Parti’ye doğru büyük geçişin olduğunu görüyorum. MHP’den, yüzde 80’in üzerinde bir geçiş var.”

 
ARTIK POPÜLİZM ZAMANI DEĞİL!
Evet… Özkar’ın da dediği gibi Eskişehir’de MHP’den İYİ Parti’ye oldukça ciddi bir kayma söz konusu. Ancak Özkar bunları söylerken Türkiye genelini atlıyor. Ülke bazında İYİ Parti’ye geçişler oldukça trajikomik. Bu trajikomik durumu Özkar da biliyor ama söylemek işine gelmiyor. Ciddi araştırmalara göre İYİ Parti’ye en çok üye ve seçmen kaptıran parti CHP! CHP’den sonra MHP. MHP’den sonra ise Adalet ve Kalkınma partisi. İşte Özkar, asıl bu gerçeği gözler önüne sermeliydi ve söz konusu bu tehlikeli durum için çözüm önerilerini sunmalıydı. Çünkü artık popülizm zamanı değil, halk için halkla beraber çalışma zamanıdır. Gerçekleri görme, kabullenme ve önlem alma zamanıdır.
 
*
 

• Özkar: “İki ay önce ilçe başkanlarını topladım. Açıkça orada ifade ettiğim bir şey vardı: ‘Siz ilçenizde eksiğinizi, fazlanızı tespit edeceksiniz. Program yapacaksınız. Şu köyde, şu mahallede eksiğimiz var. Şu bölgede hassasiyetlerimiz var. Şurada, şuna ihtiyacımız var. İsteyeceksiniz, ben yapacağım…’ Bazı arkadaşlar geçen dönem Danışma Kurullarında parmak salladılar, ‘Büyükşehir şunu yapmıyor, bunu yapmıyor’ diye. Bu sefer parmağı ben sallayacağım. İlçe başkanlarımızdan bekliyorum. Şunu da açık ve net söyleyeyim: ‘Görevini yapan yapar, yapmayan gider.’ Çünkü ben bir daha il başkanlığına aday değilim. Bu rahatlıkla konuşuyorum.  Hiç bakmadan görevden alırım. ‘İlçe başkanıyım, il başkanıyım, benim işim var, adliyedeyim, çıkamıyorum…’ O zaman oraya aday olmayacaksın. O koltuğu işgal etmeyeceksin.”

 
BURADA BİR TAKİYE VAR…
Sinan Özkar iyi diyor hoş diyor ama bu konuşmasının pek de samimi olduğuna inanmıyorum. Çünkü Özkar bu konuşmasıyla, ciddi anlamda takiye yaptığını itiraf etmiş. Nasıl mı? Özkar’ın biraz önce okuduğunuz konuşmasının bir bölümünü tekrar hatırlayalım: “Şunu da açık ve net söyleyeyim: ‘Görevini yapan yapar, yapmayan gider.’ Çünkü ben bir daha il başkanlığına aday değilim. Bu rahatlıkla konuşuyorum.  Hiç bakmadan görevden alırım.” O zaman buradan şu anlaşılıyor: Sinan Özkar, başkanlık koltuğunu korumak için, önceki başkanlık dönemlerinde, “Gelene ağam gidene paşam” dedi. Şimdi ise bir daha aday olmayacağı için, “Gereken neyse onu uygulayacağım” diyor. İşte CHP’nin durumu bu! Sinan Özkar’ın aktardıkları, CHP’nin Türkiye genelindeki halini açık ve aleni bir biçimde gözler önüne seriyor. Bu zihniyetteki bir parti, kitlelere önderlik ederek umutları yeşertecek ha? Türkiye’yİ kurtaracak ha? Yazık, çok yazık!
 
*
NOT: Özkar’ın, önceden “ağam” dediği Yılmaz Büyükerşen’i sert sözlerle eleştirme cesaretini de, bir daha aday olmayacağı gerçeğine bağlıyorum.