Siirtlinin hesabı

Yaşamın içinden Siirtlinin hesabı Adamın biri lüks otosuyla Siirt’ten geçerken, yolda bir tavuğ

5 Ocak 2013 00:00
A
a
Sütiş Eskişehir
Yaşamın içinden
Siirtlinin hesabı
Adamın biri lüks otosuyla Siirt’ten geçerken, yolda bir tavuğa çarpıp öldürmüş.
Sürücü tavuğun parasını verip helalleşmek için sahibine gitmiş:
“Amca kusura bakma. İstemeyerek oldu. Parası neyse hemen ödemek isterim. ”
“Önemli değil gardaş” demiş Siirtli:
“Sana da geçmiş olsun. İyi bir adama benziyorsun. Ama biraz şaşkınsın. Sen çarptığın şeyin sadece bir tavuk olduğunu mu sanıyorsun? “
Yolcu şaşkın “Elbette” demiş:
“Çarptığım tavuktu. Bakın ölüsü de burada. ”
Siirtli adama bir çay söyledikten sonra devam etmiş:
“Bak evlat. Bu tavuk günde bir yumurta, ayda 30 yumurta, bir yılda 360 yumurta, beş senede 1800 yumurta verir. Bunların her birinden civciv çıktığını, yarısının tavuk olduğunu, her tavuğun bir o kadar yumurta verdiğini, falanı filanı hesaplarsak..” derken uyanık Siirtli son sözünü söylemiş:
“Bak gardaş sen iyi bir adama benziyorsun. Fazla bir şey istemiyorum. Arabanın anahtarını bırak git. ”
---//--
Lüks arabasıyla tavuğu öldüren adam, Siirtlinin bu hesabını nasıl karşılamıştır acaba?
“Haklısın amca” deyip, arabanın anahtarını Siirtlinin eline teslim etmiş midir ve en önemlisi tek tavuğun neleri ifade ettiğine aklı yatmış mıdır?
Fıkrayı yazarken, yerel politikacılar geldi aklıma.
Seçimlere bir yıl kala hesap yapmaya başlayanlar var.
Kimisi büyüğe oynuyor, kimisi ortaya, kimisi de küçüğe.
Dün politikayı yakından takip ettiğini bildiğim, MHP’li birisi ile konuştuk.
Söz Eskişehir’deki politik gelişmelerden açılınca dedi ki:
“Yılmaz Hoca tamam. Ahmet Ataç garanti. Ama Odunpazarı’nda tek adayda birleşilirse Eskişehir merkezinde CHP üç sıfır alır.”
Bu arkadaşa sordum:
“Peki kırsal kesime ne dersin? ”
İsim isim saydı.
Çifteler, Mahmudiye, Beylikova ve İnönü’de CHP’nin şansı varmış.
Ve devam etti:
“Merkezde Odunpazarı dahil, ilçelerde halkın istediği adayda birleşilirse göreceksiniz dediğim çıkacaktır.”
--//--
MHP’li arkadaşın söylediklerini büyük oranda, halkın arasında da duymak mümkün.
Ölen tavuğu kuluçkaya yatıranlar olsa da, durum bu.
Bunun için de, iktidar partisi adımını denk atıyor.
İktidarda olduğu halde ”muhalefet” gibi davranıyor.
Bilinmiş olsun.
 
Günlerin getirdiği
Postadan yeni çıktı
İnşaat Mühendisleri Odası Eskişehir Şube Başkanlığı’ndan adıma yazılmış bir zarf aldım. Zarfı açtığımda baktım ki ”Sağlık, mutluluk ve başarı dileklerimizle yeni yılınızı kutlarız” yazılı bir mesaj. Yılbaşı geçeli dört gün olmuş. Zarfın üstüne baktım. Damganın üstünde 09.24 ve 27.12.2012 yazıyor. Yani İnşaat Mühendisleri Odası bu zarfı 27 Aralık 2012 günü saat 09.24’de Eskişehir Postanesi’ne vermiş. Zarf sekiz günde Eskişehir’de ki Anadolu gazetesine ulaşabilmiş. Evirip çevirdim. Aynen böyleydi. Arkadaşlara “Bu nasıl iş? Şehir içinde sekiz günde zarf gelir mi? Bu gecikme acaba neden kaynaklanıyor?” diye sorduğumda birisi “Senin ki çok erken gelmiş. Şehir içinden atıldığı halde 15 -20 günde ulaşanlar var” dedi. Acaba bu gecikme nereden kaynaklanıyor? Teknik gelişmelerden mi, yoksa dağıtım düzensizliğinden mi? Diyelim ki, bayram kartı, yılbaşı kutlaması olabilir. Gecikme pek bir şey fark etmez. Peki gönderilen zarf acilse? İcra ve benzeri tebligatlarsa, günü geçtiğinde vatandaş mağdur olursa ne olacak?
 
Banu’nun İncir ile Maya’sı
”İncir ile Maya”, Banu Özoğul Öge’nin ilk kitabının adı.
Telefonuma gelen iletide “İlk kitabımın imza gününe davetlisiniz ” demişti. Ama gidemedim. Ucundan kıyısından tanıdığım Banu Özoğul Öge’nin “İncir ile Maya”sını geciktirmeden torunum Deniz aracılığı ile edinerek şöyle bir bakma fırsatım oldu. İncir ile Maya’da yer alan şiir ve şiirsel duygular hoşuma gitti. Banu Öge ilk kitabına bu duyguları doğrusu güzel serpiştirmiş.
İşte Banu Özoğul Özge’nin “İncir ile Maya”sını özetleyen şiiri. Biliyorum sanatçının işine karışılmaz. Öge bu güzel duyguların başlığını “Çeşitleme” koymuş. Ben haddim olmayarak “ özetleme” diyorum. İnsan olmanın özlemini ve özetini başka türlü duyamazsınız ki.
“Rakı şişesinde balık olsam” demiş Orhan Veli,
Bense “şarap kadehinde kağıt gemi olsam” diyorum.
Ya da mavilikte güvercin
Denizlerde damlacık
Türkülerde sevda
Yüreklerde mutluluk.
Hepsinden de öte
Hepsinden yüce.
İnsan olsam diyorum.
Hasreti kavgasıyla
Umudu acısıyla sevilesi insan olsam
 
 
 
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi