Sıcak Gündem’i kaçırmayın

ES TV ekranlarında usta gazeteci Murat Taşkın’ın moderatörlüğünde yeni bir program başladı. Siz Eskişehirlilere yakışan ve tepeden tırnağa kalite akan bu programı kaçırmamanızı öneriyorum. 

Programın daimi konukları arasında İYİ Parti 27’inci dönem Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu bulunuyor. Sayın Kabukcuoğlu’nu dengeli kişiliği ve yerinde eleştirileriyle tanıyoruz. Bir diğer konuk ise bir dönem önceki CHP İl Başkanı olan Recep Taşel. Sayın Taşel de makul ve yerinde eleştirileriyle tanıdığımız tecrübeli bir politikacı.

Programın bir diğer konuğu olan Avukat İsmail Hakkı Civelekler’i Es TV ekranlarından tanıyorsunuz. Kendisi AK Parti’nin içinden gelen ve etkili konuşmalarıyla dikkat çeken bir isim.

Son olarak Tarihçi Profesör Doktor Kemal Yakut Hocamızı unutmayalım. Meselelere bilim adamı kimliğiyle yaklaşan Kemal Yakut Hocamız, Sıcak Gündem’in denge unsunu oluyor.

Meslektaşım ve büyüğüm Murat Taşkın’ı bu güzel programından dolayı tebrik ediyorum. Bağırıp – çağırmadan, sosyal medya trollerinin zincirini çıkartıp sağa – sola saldırtmadan yapılan programlar bizim mesleğimize yakışır olanlar.

Bu arada her Çarşamba günü saat 20:00’da Es TV ekranlarında yer alacak Sıcak Gündem’in ilk bölümünü kaçıranlar için şuraya bir link bırakmayı da unutmayalım:

https://www.facebook.com/estvonline/videos/9227340137311383

https://www.youtube.com/watch?v=gUT1lnB4r8Q

Tarihte Bugün 

Hep basın suçlanmış 

4 Aralık 1945’te İstanbul’da Tan Olayı adı verilen bir saldırı gerçekleşti. İstanbul'da komünizm karşıtı gösteride, çeşitli yayınevlerine baskınlar düzenlendi ve İnönü yönetimine muhalif olan Tan Gazetesi, “Komünizmi desteklediği” gerekçesiyle göstericilerin saldırısına uğradı.

Gazetenin matbaası, göstericiler tarafından tahrip edildi ve Tan gazetesi yayın hayatına son verdi.

Gerçekte Tan Gazetesi komünist filan değil, CHP’den ayrılan Celal Bayar, Fuad Köprülü ve daha sonradan başbakan olacak genç milletvekili Adnan Menderes gibi isimlere yakın bir gazeteydi. Dolayısıyla daha sonradan Demokrat Parti’yi kuracak olan muhalif isimler, bu baskından dolayı CHP’yi suçlamıştır. Ki bana kalırsa da haklıdırlar.

İşin ilginci daha sonra iktidara gelecek olan Demokrat Parti de, iktidara gelir gelmez suçladığı Milli Şef yönetimi gibi davranacak ve kendisine muhalif gazeteler üzerinde büyük baskı kuracaktı. 

Özetlemek gerekirse iktidarlar özgür basını istemiyor. Ve ne zaman muhalif bir basın ortaya çıksa, “Dış güçlerin maşası” diyerek basın suçlanıyor.

Günümüze ne kadar da benziyor öyle değil mi?

Günün Sözü

Basın hürriyetinden doğan mahzurların giderilme vasıtası, yine basın hürriyetidir.

Mustafa Kemal Atatürk