Sadi Seda yazdı
Ticaret ve Sanayi Odası seçimleri yaklaştıkça dedikodularda aldı başını gidiyor…
Dün Ticaret Odası Başkan adaylarından Ayhan Sezer telefon etti…
ES TV’de yapacağımız program hakkında bilgi alışverişinde bulunduk…
Sohbet sırasında kendisine şunu sordum…
“Sizin Erdoğan Tekgöz ile birleşeceğiz iddiaları çok sık konuşulmaya başlandı. Seçimlere bir hafta kala Erdoğan Bey’in listesine girip güç birliği yapacakmışsınız. Bu doğru mu?”
Çok sert tepki gösterdi!
Bu dedikoduların nereden çıktığını anlamadığını, kendisine de sorulmaya başlandığını ifade etti…
“Erdoğan Bey’in kendi ağzından duymadım. Ancak yanında olduklarını söyleyenler tarafından çıkartılan bir dedikodu. Bundan Erdoğan Bey’in haberi olup olmadığını bilmiyorum” dedi…
“Peki, Erdoğan Bey’le bu konuyu konuştunuz mu? Kendisine telefon ederek paylaştınız mı?” Diye sorduğumda,”Hayır telefon edip sormadım” dedi…
“Sadi Bey Ticaret Odası adayıyım diye yaklaşık bir yıldan beri dolaşıyorum. Çalmadık esnaf, tüccar kapısı bırakmadım. Hatta kimilerine iki, hatta üç defa gittim” dedi ve şunları ekledi:
“Bir yıldan beri adayım diye gezen bir kişi, bugün bir başka adayın listesine girer mi? Bu üyeler arasında yanlış anlaşılmalara sebep olmaz mı? Ben başkan adayım diye çıktığım yolda hızla yürüyorum. Çok ciddi mesafe de aldım. Çekilmem veya bir başka adayla birleşmem söz konusu değil. Bu dedikoduları yapanlar beni bir şekilde yıpratmaya çalışıyorlar. Bu şekilde benim oylarımı kendilerine çekmeye çalışıyorlar. Ben Ticaret Odası Başkanlığına adayım. 7 Ekim’deki yarışta ben ve ekibim de olacak.”
Bu tür dedikoduları kimler çıkarır bilemem…
Erdoğan Tekgöz’e sorduğumda,”Benim böyle dedikodu yapmam söz konusu olamaz. Bana da yakışmaz. Kendisine ve ekibine güvenmeyen aday olmaz. Ben kendime ve ekibime güveniyorum. Adaylığımı geç açıkladım ama aylardır Ticaret Odası üyelerini ziyaret ederek nabızlarını yokladım. Onlardan büyük destek görünce adaylığımı açıkladım. Ben adaylardan herhangi birine yüz yüze veya aracılar vasıtasıyla ‘gelsin bizimle birleşsin’ diye teklifte bulunmadım. Bu dedikoduları kimler yapar onu da bilmiyorum” dedi…
***
Yani Ayhan Sezer’in de Erdoğan Tekgöz’ün bir birlerine birleşme teklifleri söz konusu değil…
Bu dedikoduları çıkaranlar her iki isme de zarar verdiklerinin farkında değiller...
Birisi diğer adaya karşı feragat edecekse bunu da medeni bir şekilde yüzüne karşı söyleyebilir…
Acaba bu dedikoduları yapanlar Metin Güler’in elini mi güçlendirmeye çalışıyorlar?
Eğer amaçları buysa, bilsinler ki bu dedikodular Metin Bey’e de zarar veriyor…
***
Gelelim Sanayi Odası Başkan adayı Nadir Küpeli için konuşulanlara…
“Nadir Küpeli’nin ağabeyi AK Parti Eskişehir İl Başkan Yardımcısı. Nadir Küpeli’yi AK Parti destekliyor. Arkasında AK Parti var. Hatta Harun Karacan bile destekliyor” diyorlar…
Dün Nadir Bey’e telefon ettim…
Harun Karacan’ın açıklamasını hatırlattım ve “AK Parti gerçekten sizi destekliyor mu?” diye sordum…
Verdiği cevap şöyle:
“Sadi Bey odalara siyaseti karıştırmamak lazım. Benim ağabeyim AK Parti İl Başkan Yardımcısı. Bu demek değil ki AK Parti teşkilatı beni destekleyecek. Kaldı ki Sanayi Odası’nın üyelerinin hepsi AK Partili mi? Ağabeyimin bir oyu var. Doğal olarak onu da bana verecektir. Ne benim ne de ağabeyimin AK Parti İl Başkanından destek talebimiz olmadı. Kaldı ki demezler mi ‘bize mi güvenerek yola çıktın’ diye. Ben sanayicilerle istişareler yaptım. Aday olmam konusunda destek gördüm. Bunu mevcut başkanımız Savaş Bey ile de paylaştım. Savaş Bey ve yönetim kurulundaki arkadaşlarım aday olmam halinde destek vereceklerini söylediler. Ben de arkamda önemli bir destek gördüğüm için adaylığımı açıkladım. Sayın Harun Karacan AK Parti’nin Sivil Toplum Örgütlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı. Herkese eşit mesafede olması gerekir. Ki zaten kendilerinin yaptıkları açıklamada buna özellikle vurgu yapmış. Bu nedenle Harun Beyin beni desteklemesi söz konusu değil. Ayrıca yaptığı açıklamadan dolayı kendilerine teşekkür ediyorum. Bu tür dedikoduları yapanların da ağızları böylece kapanmış oldu.”
***
Belli ki şehirde yapılan dedikodular Ayhan Sezer’i de Nadir Küpeli’yi de rahatsız etmiş…
Yukarıda da yazdım…
Bu tür dedikoduları yapanlar rakiplere puan kazandırmayı amaçlıyorlarsa yanılıyor…
Destek verdikleri adaylara farkına varmadan zarar veriyorlar…
Bu böyle biline…
*-*****
Okulların hizmetli sorunu çözülüyor
Hükümet “hizmetli” kadrosu ile alım yapmadığı için okullar çok büyük sıkıntı içerisinde idiler…
Son yıllarda İş Kur, “Toplum Yararına Çalışma” adı altında 9 ay çalışacak personel alımı için duyuru yapıyor…
Müracaatlar alınıyor…
Eğer ihtiyacın üzerinde müracaat var ise “noter” huzurunda kura çekiliyor…
Kurada çıkanlar Tepebaşı ve Odunpazarı İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerin talepleri doğrultusunda okullarda “yardımcı personel” olarak görevlendiriliyorlar…
Bundan 10 yıl önce Okul Aile Birliği Başkanlığı yaparken okullarda bir hizmetli bile yoktu…
Velilerden toplanan paralarla dışarıdan yardımcı hizmetli getirilip çalıştırılıyordu…
Dolayısıyla yardımcı hizmetlilere ödenen maaş velilerin cebinden çıkıyordu…
Geçtiğimiz hafta Pazar günü AK Parti Odunpazarı İlçe Kongresine katılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, Toplum Yararına Çalışma programı kapsamında bu yıl 81 ildeki okullara 9 ay çalışacak olan 40 bin hizmetli görevlendirdiklerini söylemişti…
Bugün okullara gittiğimde en az bir, hatta ikiden fazla hizmetli görebiliyorum…
Artık birçok okul dışarıdan hizmetli getirip çalıştırarak maaşını veliye ödetmiyor…
Umarım gelecek yıllarda Milli Eğitim Bakanlığı yaz aylarında da okulda bulunacak, okulun ihtiyaçları için koşacak en az bir kadrolu hizmetli atar…
Okul idarecilerin elini rahatlatır…