Görüşler
"Siz hiç sevdiklerinize koşarken cama çarptınız mı?"
Silivri'dekiler ayda üç kez çarpıyor...
"Ben ayda üç kez çarpıyorum..."
Bir ayın üç haftasında kapalı görüş, bir haftasında açık görüş var...
Görüş günü cama koşuyorsunuz.. Karşıya ses geçmediği için ilk karşılaşmada elleri havaya kaldırıp sevincinizi ifade ediyorsunuz...
Kızım her şeyi sağlıklı algılıyor, beklediğimden sağ duyulu hareket ediyor. Çok şükür...
Oğlum 2 yaşına girdikten sonra geçen mayıstan beri karşısındaki benle, telefondaki beni birleştirdi ...
Önceleri camın kıyısında pencere açma kolu arıyor, bulamayınca sinirleniyordu. Artık burada görüşmenin böyle olduğunu kabul etti. Son görüşmelerden birinde bütün sevimliliği üzerindeydi.
Telefonu kulağına götürdüğünde annesinden öğrendiğim şeyleri sıralamaya başladım :
"Topu çok severmiş benim oğlum. Çimlerde yuvarlanmaya bayılırmış benim oğlum,.."
Sesimi dinlerken ahizeyi bir buket gibi tuttu, bana baktı...
Konuşmaya devam ediyordum..
Ağzını sonuna kadar açtı, telefona yöneldi:
"Sesimi öpmeye çalışıyordu!.."
…………..
Yukarıdaki satırları "Silivri"deki tutukluluğu 500 günü aştığı gün kaleme almıştı Mustafa Balbay... Okurken gerçekten gözlerimiz yaşarmıştı…
Ne diyordu Sincan'dan çıkarken?
"Sanki içeridekilerin üstüne kapıyı ben kapattım..."
Paylaşırken bile nasıl duygulandığımızı anlatmak mümkün değil...
Dile kolay, 4 yıl 9 ay...
Bugün 6 yaşında oğlu...
Artık sesini öpmeye çalışmayacak babasının...
"Utandıranlar utansın!"
Geçmiş olsun sevgili Balbay
Soldan 3. ağacın kovuğunda
Mafya babası korumaya aldığı yerlerden haraçları toplamak için yeni bir tetikçi buldu. Seçtiği adam sağır ve dilsizdi.
Bir gün ödemelerin geciktiğini fark etti. Tetikçiye adamlarını gönderdi. Adamların sağır dilsizle anlaşmaları mümkün olmadı tabii... Bunun üzerine de sağır dilsizi odasına aldırttı. Bir de işaret alfabesi bilen tercüman getirdiler. Tercüman işaretle sordu:
"Para nerede?"
Sağır dilsiz de işaretle yanıt verdi:
"Ne parası? Benim bir şeyden haberim yok!"
Baba, 38’liğini koltuk altından çıkarıp sağır dilsizin beynine dayadı.. "Şimdi sor bakalım, para nerede?"
Tercüman yine, işaretle sordu...
Sağır dilsiz işaretle yanıt vermeye başladı:
"Central Park'ta, 78. Caddeye açılan kapıdan girince soldan üçüncü ağacın kovuğunda 100 bin dolar var."
Baba öfkeyle gürleri, "Ne dedi?"
Tercüman yanıtladı:
"Dedi ki, hala neden bahsettiğinizi anlamıyormuş. Ayrıca diyor ki, o tetiği çekmeye de kıçınız sıkmazmış!.."
Bodrum, Bodrum'ken!
Halit Kıvanç, tatilini Bodrum'da geçiriyor.. Gençler kızlı erkekli etrafına toplanmışlar... "Ah çocuklar!" diyor Kıvanç:
"Siz Bodrum'u 50 yıl önce görecektiniz!"
Bir genç kız içini çekiyor, "Bodrum, Bodrum'ken yani!"
"Hayır" diyor Kıvanç: "Halit, Halit'ken!.."
“İki yaka bir araya gelecek”
Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in ikinci rektörlük dönemiydi…
Bir gün atlayıp gittik...
Özel Kalem Müdürü "Canan Hanım"la selamlaşıp makamına daldık...
Hoca, oturduğu yerden kalkıp yanımıza kadar geldi ve kravata yapışıp fırçasını çekti:
“Ulan şu iki yakan ne zaman bir araya gelecek?”
…….
Unutamadığımız bu olayı, milletvekili "Salih Koca"nın sözü anımsattı...
Anadolu'nun da manşetiydi:
"Kentin iki yakası bir araya gelecek..."
Nasıl?
"Muttalip, Sakarya ve Bağlar geçitleri ile İstasyon Köprüsü'nün ortadan kalkması kentin iki yakasını bir araya getirecek…”
Eskişehirli olarak sevindirici bir haber...
Ama sormazlar mı?
"Neden bu kadar geç kalındı?"
Yine de seviniyoruz...
Nereden nereye?
Bizim iki yakamız hala bir araya gelmedi ama…
"Salih Bey koca kentin yakalarını bir araya getiriyor!.."
Muhalefete karşı
ABD'nin "Bloomberg.com" internet sitesi ilginç istatistikler çıkarmış. Değişik alanlarda dünya ülkelerindeki durumu karşılaştırmalı veriyor...
Bu arada "Polisi yoğun" ülkeleri de sıralamış...
İkinci sırada Türkiye geliyor...
Rusya'da 100 bin kişiye 564 polis düşüyor.
Türkiye'de bu oran 474...
Neden bu tablo?
Melih Aşık soruyor:
-Bu iki ülkenin insanları analarından suçlu mu doğuyor?
"Yoksa, bu iki ülkede muhalefete karşı polis kullanmak temel politika mıdır?"
Günün Şiiri
Kutlu hasat
Ölü bir denizleyin, hani o,
Kargaların uysal hasatlarında
Şaşkınlığını saçması, ovalar ya da
Sisi çökmüş göklerin rıhtımlarından
Tanrılı türkülerin intihar
Dallarından kırılmış bir salıncak
Üşümüş, denizlerin yalnızlığı
Sorandır hep, hangi kaldırımlar
Boğaların ürktüğü çürük
Yüzlerinde ekmekler taşıyanlar
Hep günlerin burçları, kamçılı
Boğulan kadırganın kanadı…
Güven Turan (Varlık-1963)
Gerilim
Eğitim düzeyinin düşüklüğü üzerine iktidar bina etmişlerden, eğitimin düzeyini yükseltmelerini beklemek onlardan bindikleri dalı kesmelerini istemekle eşanlamlı olacaktır.
Ali Sirmen
Günün Sözü
Adalet uyuyor ve uyanmadı...
Uyusun da büyüsün adaletimiz...
"Gözlerinizi yumun siz de biraz!"
Hikmet Çetinkaya
Özdeyiş
Dostların mutlu iken, aramasan da olur, gücenmezler.
Hanri Benazus
Günün Olayı
Yeni "demokratikleşme paketi" PKK'lılara parti üyesi olma hakkı getirirken vatandaşa protesto yasağı getiriyor!
Ne güzel iş!
Apo ve teröristlerine siyaset serbest, vatandaşa siyaset yapması yasak!
Gülhan Elmas
Günün Biberi
"Kişi başına düşen polis" sıralamasında dünya ikincisi olduk. İşin komik tarafı AKP bu işi "ileri demokrasi getiriyorum, ülkeyi normalleştiriyorum" nameleri söyleyerek başardı!
Akif Kökçe
Kıssa-dan
Gökçek seçimlerde "Ankara'nın bağları" şarkısını kullanacakmış.
ODTÜ’nün ağaçları ve AOÇ’un ormanından sonra katliam sırası "Ankara'nın bağlarına" geldi demek!
Günün Balı
Bu ülkeye "Yenilenebilir Enerji"den önce, "Yenilenebilir Devlet Adamı" gerek!
Mehmet Tuncer
Cuk
50 kuruş su, 1 lira WC..
İşte ekonomik durumumuzun özeti!
A. Zeki Yeşil
Günün İncisi
En büyük aptallar, kendilerini çok akıllı sananlardır...
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...