Anadolu’daki formunu arattırıyor
Gözünü şimdide Düzce’ye çevirdi
Berkay 1 yıl sonra ayak basacak
Yiğit Cumalı “Takımıma güveniyorum”
Kayacan antrenör olarak rakip olacak
Kredi notu nasıl yükseltilir? 9 adımda kredi puanı…
Futbol dünyasını şok eden cinayet! Eskişehirspor'd…
Eskişehir'deki yasadışı göçmenlere operasyon: 44 k…
Eskişehir'de mont fiyatları cep yakıyor...
Eskişehir'deki dar sokaklar yayalara zorluk çıkarı…
Afyonkarahisar Valiliği’nden önemli hava durumu uy…
Eskişehir esnafından sokak hayvanları için örnek d…
Antibiyotiklerin yanlış kullanımı felakete yol aça…
Eskişehir'de çaresizlik uzun kuyruk oluşturdu...
Eskişehir'de Kasım indirimleri hız kesmeden devam …
Eskişehir'in merkezindeki o sorun tepki çekti
Servet sahibi olan gazeteciler…
13 Temmuz 2016
09:00
A
a
Bu bilgileri geçtiğimiz yıllarda kamuoyu ile paylaşan yine bir gazeteciydi. Deneyimli, yılların gazetecisi Sabahattin Önkibar idi…
İddiasında (iktidarın zengin ettiği gazeteciler) adı geçen isimlerden hiç biri ne tekzip etti, ne de kendi köşesinden “yahu kardeşim bu yalan bir haberdir” türünden açıklamada bulunmadı. Hepsinin de hangi kanaldan zengin olduğuna dair belge ve bulgularla açıklamasını yapan Önkibar’ın iddiaları hakkında bildiğimiz kadarı ile yalanlama da yapılmadı…
Rasim-Nagehan çifti, Tayfun Talipoğlu, Ahmet Altan, Avni Özgürel, Yiğit Bulut, Nuri Elibol, Ayşe Böhürler, Mehmet Altan,
Fehmi Koru, Mehmet Barlas, Derya Sazak, Mustafa Karaalioğlu,
Nihal Bengisu Karaca…
Ben sadece Tayfun Talipoğlu ile ilgili iddiasını siz saygın okurlarıma bir kez daha anımsatmak istedim. Önce iddiayı paylaşayım, daha sonra da nedenini tabii ki açıklayacağım…
Tayfun Talipoğlu: İbrahim Şahin in genel müdürlüğü döneminde TRT'den her ay 100 milyar alan Tayfun, bizim yazılarımızla bu kurumdan kovulunca, Belediye Başkan aday adayı olduğu AKP'den
ayrılıp CHP'ye girdi…
Böyle diyor iddianın sahibi.
Bu tür iddiaları susarak savuşturacağını sanan CHP’nin gerek genel merkezdeki, gerek yereldeki yöneticilerinin; artık bu taktiklerden arınmalarını dileyerek sorularımıza ivedilikle, hatta samimiyetle yanıt vermelerini beklemek hakkımızdır diyorum.
Nice isimlerden ötürü kamuoyunun antipatisi, tepkisi ile karşılamadınız mı? Hatta bazen dayatma boyutuna getirdiğiniz durumlarda ne oldu anımsayınız! Ekmeleddin, Sezgin Tanrıkulu, Hüseyin Aygün, Mehmet Bekaroğlu gibi Atatürk gerçeğine soğuk bakan ve hatta reddetme cesaretini gösteren isimler partiye ne kazandırdı? Atatürk’ün kurduğu bir partide Atatürk’ün dışlanması bu koca patiye ne kazandırdı, ne kaybettirdi? Beyler bayanlar, artık kafanızı kuma sokmanıza izin yok! Popülist yaklaşımlarla iktidar olsaydınız şimdiye on kez olurdunuz ama bakın 1950’den bu yana adınız ‘muhalefet partisi’ diye kazındı tarihe…
Haydi, bir de İhsan Özkes’i anımsayın. Üsküdar Müftüsü iken CHP’ye milletvekili olması için davet edilen, milletvekili olduktan sonra AKP’ye doğru yalpalayan, Atatürk’ün partisine veryansın ederek bir müddet gündemde kalmayı başaran isim. Şimdilerde tarihin karanlık çukurlarında gömülüp esamisi okunmayan din adamı! Kendi şahsi ikbali dışında bu partiye ne kazandırdı?
Kamuoyu dediğiniz halk ise, bilin ki bizler de o halkın sesi avazıyız. Bu sorular sadece benim ya da benim gibi sizlerden yanıt isteyen birkaç köşe yazarının bireysel soruları değildir. Anımsayınız, Ekmeleddin dayatmanızda sizleri uyarıp ters tepecek bu dayatmanız demiştik. Ne oldu biliyorsunuz, tam on dört milyon insanın oyundan oldunuz! Biz halkın sesi isek, siz de bu sorularımızın muhatabı iseniz yanıtı er ya da geç verip; er ya da geç özeleştiri olgunluğunu göstermediğiniz sürece, önümüzdeki ilk seçimde bir kez daha alnınız yere bakacak!
Pkk’nın sesi diye nitelenen bir yayın organına sahip çıkan Can Dündar, iktidarın zengin ettiği iddia edilen Tayfun Talipoğlu partinizin güvenirliliğinden neler götürmekte bunu hiç düşündünüz mü?
On dört senedir her seçimden zaferle çıkan ve oylarını giderek yükselten bir iktidar partisinin başarısında ne kadar payınız olduğunu merak etmiyor musunuz?
Değerli okurlarımızın yorumları…
Bülent Tanagöz duyarlı bir yurttaş, değerli bir okurumuzdur. Sayın Tanagöz gibi binlerce yurtseverin, Cumhuriyet sevdalısının sesi olduğumu biliyorum. Bu ağır ve onurlu sorumluluğumun bilincinde gerek özel yaşantımda gerekse sosyal ilişkilerimde bana güvenen o güzel insanlara layık olmak üzere programlanmış bir yaşam biçiminden asla vazgeçmiyorum. AfaCAN başlıklı köşe yazıma şöyle bir yorum bırakmış Bülent Bey…
Sayın Şinasi Öğretmenim...
Çok güzel konulara değinmişsiniz. Sizin yazılarınızı gerek facebook gerekse gazeteden takip ediyorum. Gerçekten gündemi saptırmadan, doğru bir şekilde toplumu yönlendirmeye çalışmanız beni çok mutlu ediyor. Ben gözlerimi açıp da ilk tanıdığım insan önce annem babam daha sonra Atatürk ve İnönü. Babam hala koyu Atatürkçüdür. Zaten CHP’li oluşumuz babadandır ve şu andaki vatanın içler acısı bu durumu beni umutsuz etmektedir. Sırf bu yüzden bazı arkadaş ve tanıdıklarımdan, bazı şeyleri anlamadıklarından selamı kestim. CHP’nin sizin anlattığınız gibi Atatürkçü çizgisinden uzaklaşması beni de üzüyor. Kendi çapımda, mahallemde ve çevremde bulunan kimseleri gücüm yettiğince, dilim döndüğünce aydınlatmaya çalışıyorum. Okulda sandıkları sahiplenme işlerini de arkadaşlarla yapıyoruz bunları beklentimizden değil. Söz konusu vatan ise gerisi teferruattır ilkesi içindir. Uğraşımız çocuklarımıza, onların çocuklarına torunlarına Aydınlık Türkiye bırakmak içindir. Saygılarımla…
Serdar Ünver benim Polatlı’dan arkadaşım. Gençlik yıllarımızın tanığıyız birbirimizin yani. Gitarı ve yumuşacık ses tonu ile güzel şarkılar yorumlayan arkadaşımla birkaç kez ES TV ekranlarında birlikte olmuştuk. Sevgili Serdar da aynı kaygıları taşıyanlardan ve şöyle diyor kısa yorumunda…
Aynen; kerhen oy verenlerdeniz; aynen arabamızdaki stepne bile daha çok işimize yarıyor ve aynen Mustafacık filmlerini unutmadık…
Sevgili M. Ali Bey’le ortak yanımız müzik olsa da daha da önemlisi Cumhuriyet değerleri ve Mustafa Kemal sevdamızdır. O da kısa yorumunda benzer kaygılarda olduğunu vurgulayarak şöyle diyor…
Adam gibi adamsınız, duygularınızı düşüncelerinizi, açık yüreklikle kaleminize cesaretle döküyorsunuz kutlarım iyi ki varsınız…
OZANCA
ÇİÇEKLER
Kim sevmez ki çiçekleri
Ona konan böcekleri
Kokusu başka, rengi başka
Onu görenler gelirler aşka
Temizdir duyguları
Hassastır algıları
Sunulurlar eşe dosta
Ondan şifa bulur hasta
Hem diriye hem ölüye koşarlar
Sanki hepsi bizim için yaşarlar
Koparırsan sen onları
Kopartırsın yarınları
Hep yerinde dursun onlar
Çok güzel olsun yarınlar… Osman KOŞAR (Emekli Eğitimci)
İddiasında (iktidarın zengin ettiği gazeteciler) adı geçen isimlerden hiç biri ne tekzip etti, ne de kendi köşesinden “yahu kardeşim bu yalan bir haberdir” türünden açıklamada bulunmadı. Hepsinin de hangi kanaldan zengin olduğuna dair belge ve bulgularla açıklamasını yapan Önkibar’ın iddiaları hakkında bildiğimiz kadarı ile yalanlama da yapılmadı…
Rasim-Nagehan çifti, Tayfun Talipoğlu, Ahmet Altan, Avni Özgürel, Yiğit Bulut, Nuri Elibol, Ayşe Böhürler, Mehmet Altan,
Fehmi Koru, Mehmet Barlas, Derya Sazak, Mustafa Karaalioğlu,
Nihal Bengisu Karaca…
Ben sadece Tayfun Talipoğlu ile ilgili iddiasını siz saygın okurlarıma bir kez daha anımsatmak istedim. Önce iddiayı paylaşayım, daha sonra da nedenini tabii ki açıklayacağım…
Tayfun Talipoğlu: İbrahim Şahin in genel müdürlüğü döneminde TRT'den her ay 100 milyar alan Tayfun, bizim yazılarımızla bu kurumdan kovulunca, Belediye Başkan aday adayı olduğu AKP'den
ayrılıp CHP'ye girdi…
Böyle diyor iddianın sahibi.
Bu tür iddiaları susarak savuşturacağını sanan CHP’nin gerek genel merkezdeki, gerek yereldeki yöneticilerinin; artık bu taktiklerden arınmalarını dileyerek sorularımıza ivedilikle, hatta samimiyetle yanıt vermelerini beklemek hakkımızdır diyorum.
Nice isimlerden ötürü kamuoyunun antipatisi, tepkisi ile karşılamadınız mı? Hatta bazen dayatma boyutuna getirdiğiniz durumlarda ne oldu anımsayınız! Ekmeleddin, Sezgin Tanrıkulu, Hüseyin Aygün, Mehmet Bekaroğlu gibi Atatürk gerçeğine soğuk bakan ve hatta reddetme cesaretini gösteren isimler partiye ne kazandırdı? Atatürk’ün kurduğu bir partide Atatürk’ün dışlanması bu koca patiye ne kazandırdı, ne kaybettirdi? Beyler bayanlar, artık kafanızı kuma sokmanıza izin yok! Popülist yaklaşımlarla iktidar olsaydınız şimdiye on kez olurdunuz ama bakın 1950’den bu yana adınız ‘muhalefet partisi’ diye kazındı tarihe…
Haydi, bir de İhsan Özkes’i anımsayın. Üsküdar Müftüsü iken CHP’ye milletvekili olması için davet edilen, milletvekili olduktan sonra AKP’ye doğru yalpalayan, Atatürk’ün partisine veryansın ederek bir müddet gündemde kalmayı başaran isim. Şimdilerde tarihin karanlık çukurlarında gömülüp esamisi okunmayan din adamı! Kendi şahsi ikbali dışında bu partiye ne kazandırdı?
Kamuoyu dediğiniz halk ise, bilin ki bizler de o halkın sesi avazıyız. Bu sorular sadece benim ya da benim gibi sizlerden yanıt isteyen birkaç köşe yazarının bireysel soruları değildir. Anımsayınız, Ekmeleddin dayatmanızda sizleri uyarıp ters tepecek bu dayatmanız demiştik. Ne oldu biliyorsunuz, tam on dört milyon insanın oyundan oldunuz! Biz halkın sesi isek, siz de bu sorularımızın muhatabı iseniz yanıtı er ya da geç verip; er ya da geç özeleştiri olgunluğunu göstermediğiniz sürece, önümüzdeki ilk seçimde bir kez daha alnınız yere bakacak!
Pkk’nın sesi diye nitelenen bir yayın organına sahip çıkan Can Dündar, iktidarın zengin ettiği iddia edilen Tayfun Talipoğlu partinizin güvenirliliğinden neler götürmekte bunu hiç düşündünüz mü?
On dört senedir her seçimden zaferle çıkan ve oylarını giderek yükselten bir iktidar partisinin başarısında ne kadar payınız olduğunu merak etmiyor musunuz?
Değerli okurlarımızın yorumları…
Bülent Tanagöz duyarlı bir yurttaş, değerli bir okurumuzdur. Sayın Tanagöz gibi binlerce yurtseverin, Cumhuriyet sevdalısının sesi olduğumu biliyorum. Bu ağır ve onurlu sorumluluğumun bilincinde gerek özel yaşantımda gerekse sosyal ilişkilerimde bana güvenen o güzel insanlara layık olmak üzere programlanmış bir yaşam biçiminden asla vazgeçmiyorum. AfaCAN başlıklı köşe yazıma şöyle bir yorum bırakmış Bülent Bey…
Sayın Şinasi Öğretmenim...
Çok güzel konulara değinmişsiniz. Sizin yazılarınızı gerek facebook gerekse gazeteden takip ediyorum. Gerçekten gündemi saptırmadan, doğru bir şekilde toplumu yönlendirmeye çalışmanız beni çok mutlu ediyor. Ben gözlerimi açıp da ilk tanıdığım insan önce annem babam daha sonra Atatürk ve İnönü. Babam hala koyu Atatürkçüdür. Zaten CHP’li oluşumuz babadandır ve şu andaki vatanın içler acısı bu durumu beni umutsuz etmektedir. Sırf bu yüzden bazı arkadaş ve tanıdıklarımdan, bazı şeyleri anlamadıklarından selamı kestim. CHP’nin sizin anlattığınız gibi Atatürkçü çizgisinden uzaklaşması beni de üzüyor. Kendi çapımda, mahallemde ve çevremde bulunan kimseleri gücüm yettiğince, dilim döndüğünce aydınlatmaya çalışıyorum. Okulda sandıkları sahiplenme işlerini de arkadaşlarla yapıyoruz bunları beklentimizden değil. Söz konusu vatan ise gerisi teferruattır ilkesi içindir. Uğraşımız çocuklarımıza, onların çocuklarına torunlarına Aydınlık Türkiye bırakmak içindir. Saygılarımla…
Serdar Ünver benim Polatlı’dan arkadaşım. Gençlik yıllarımızın tanığıyız birbirimizin yani. Gitarı ve yumuşacık ses tonu ile güzel şarkılar yorumlayan arkadaşımla birkaç kez ES TV ekranlarında birlikte olmuştuk. Sevgili Serdar da aynı kaygıları taşıyanlardan ve şöyle diyor kısa yorumunda…
Aynen; kerhen oy verenlerdeniz; aynen arabamızdaki stepne bile daha çok işimize yarıyor ve aynen Mustafacık filmlerini unutmadık…
Sevgili M. Ali Bey’le ortak yanımız müzik olsa da daha da önemlisi Cumhuriyet değerleri ve Mustafa Kemal sevdamızdır. O da kısa yorumunda benzer kaygılarda olduğunu vurgulayarak şöyle diyor…
Adam gibi adamsınız, duygularınızı düşüncelerinizi, açık yüreklikle kaleminize cesaretle döküyorsunuz kutlarım iyi ki varsınız…
OZANCA
ÇİÇEKLER
Kim sevmez ki çiçekleri
Ona konan böcekleri
Kokusu başka, rengi başka
Onu görenler gelirler aşka
Temizdir duyguları
Hassastır algıları
Sunulurlar eşe dosta
Ondan şifa bulur hasta
Hem diriye hem ölüye koşarlar
Sanki hepsi bizim için yaşarlar
Koparırsan sen onları
Kopartırsın yarınları
Hep yerinde dursun onlar
Çok güzel olsun yarınlar… Osman KOŞAR (Emekli Eğitimci)
Nebil Köken 13 Temmuz 2016
09:23
Sayın Şinasi Kula, .."On dört senedir her seçimden zaferle çıkan ve oylarını giderek yükselten bir iktidar partisinin başarısında ne kadar payınız olduğunu merak etmiyor musunuz?"... sorusunun muhatabının ; 1. Sayın Devlet Bahçeli, Nam'ı diğer? STEPNE.! 2. Bay Kılıçdaroğlu, Nam'ı diğer : CHP Genel Müdürü olduklarini biliyoruz.
0
3
Cevap Yaz
YAZARLAR
-
Erken seçimi CHP mi istiyor vatandaş mı?
Ali Baş
-
Asgari ücret 25 bin’e doğru
Kerem Akyıl
-
Anadolu Üniversitesi’nde dananın kuyruğu kopuyor!
Tarkan Demir
-
Çocuklarımızı koruyalım!
Seval Erci
-
İlk yarıda fişi çekmek gerekiyor
Ahmet D. Canoruç
-
Hedef göstermek bu kadar kolay olmamalı!
Kaan Özcan
-
At hırsızı
Rifat V. Halas
-
Buluşur, yer - içer ve dağılırlar
Funda Morgül
-
2023 giderken bir iki konuda hal ve gidişimiz…
Prof. Dr. Turan Akman Erkılıç
-
Kazım Kurt’un koltuğu
Arif Anbar
-
Ya Cumhuriyet olmasaydı...
Hilal Köver
-
Sürdürülebilir kulüp kültürü
Konuk Kalem
-
2023 yılında bizi neler bekliyor?
Tülin Karagöz
-
Düşükler neden tekrarlar?
Op. Dr. Alper Turgut
-
Eskişehir ve Alkol Ruhsatları
Soner Yüksel
Erken seçimi CHP mi istiyor vatandaş mı?
Asgari ücret 25 bin’e doğru
Anadolu Üniversitesi’nde dananın kuyruğu kopuyor!
Çocuklarımızı koruyalım!
İlk yarıda fişi çekmek gerekiyor
Hedef göstermek bu kadar kolay olmamalı!
At hırsızı
Buluşur, yer - içer ve dağılırlar
2023 giderken bir iki konuda hal ve gidişimiz…
Kazım Kurt’un koltuğu
Ya Cumhuriyet olmasaydı...
2023 yılında bizi neler bekliyor?
Düşükler neden tekrarlar?
Eskişehir ve Alkol Ruhsatları
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! 
