Korku filmlerinde, tam kötü adamın işinin bittiğini düşündüğünüz anda, öldü zannedilen seri katilin – elinde kanlı bir baltayla – yeniden ayağa kalktığını görürsünüz. Bizim koronavirüs de biraz öyle oldu...
Korku filmlerinde, tam kötü adamın işinin bittiğini düşündüğünüz anda, öldü zannedilen seri katilin – elinde kanlı bir baltayla – yeniden ayağa kalktığını görürsünüz. Bizim koronavirüs de biraz öyle oldu... Sağlık Bakanlığı'nın yayınladığı günlük ve haftalık verileri ilgiyle takip ettiğimiz günler geride kaldı. Maskeleri attık ve çoktan yeni hayatımızın tadını çıkartmaya başladık. Ancak eldeki veriler, öldü zannedilen seri katilin aslında ölmediğini gösteriyor. Nitekim Sağlık Bakanlığı'nın haftalık verilerine göre eli kanlı katil covid – 19, geçen hafta 25 yurttaşımızın canını almış. 57 bin 113 kişinin testi ise pozitif çıkmış. Eskisi gibi sık test yapılmadığını düşünecek olursak, 57 bin vakanın hiç de yabana atılır bir rakam olmadığını anlarız. Bu işin şakaya gelir yanı yok. Her ne kadar maske zorunluluğu kalksa da, isteyen maske takabiliyor. Sanırım şu eski "Maske – Mesafe – Hijyen" kurallarına geri dönmemizin vakti geldi. Kendi adıma ben; bundan böyle maskemi takacağım ve cebimde küçük bir şişe limon kolonyası bulunduracağım. Size de tavsiye ederim.
Başkanlık sistemi çok güzel
Son yıllarda Kurban Bayramı, vatandaşın et yemesinin tek sebebi olmuştu. Çoğu evde kurbandan kurbana gelen et, bir iki ay idare ediyordu. Ancak bu sene belli ki kurban kesenlerin sayısı azalacak. Sebebi ise ortada, küçük ve büyükbaşlar el yakıyor. Basına yansıyan bir diğer haber de, şehirlerarası otobüs fiyatlarının artması. Pek çok kişi hükûmete toz kondurmamak için bu zamları "Kötü kalpli ve fırsatçı işletme sahipleri"ne bağlıyor. Peki Hızlı trenlerin fiyatı neden artıyor o zaman? Hızlı treni işleten sevgili asrın en büyük hükûmetimiz değil mi? Bu arada şeker fiyatlarına gelen yüzde 67 zam da bayramın tadının kaçmasına neden oldu. Çocuklara verilecek şekeri herkes alır elbette. Ancak bunların da fiyatları dar gelirlilerin iki kere düşünmesine neden oluyor. Özetlemek gerekirse, kurban kesemiyoruz, bayramı fırsat bilip köye gidemiyoruz ve çocuklara şeker ikram edemiyoruz. Başkanlık sistemi ne güzel değil mi? Nasıl? Eğleniyor muyuz?..