"Mimami'de denizin yükselip balıkların caddelerde yüzmesi sıradan bir olay değil, ülke ekonomisine çok ağır bir yük bindiriyor..."
Ve de eklemiş:
"Karbon vergisi konulmalı..."
***
Nedir bu karbon?
Başta "petrol, elmas, kömür" olmak üzere bütün maddelerde bulunan bileşik madde...
Örneğin, kömürün yüzde 90'ı karbon...
Egemen ülkeler, telefon-bilgisayar gibi akla gelen metalleri üretirken, içindeki karbonu yakmak zorunda kalıyor! ...
Dışarı çıkan karbon, anında oksijenle birleşiyor..
"Ve karbon-dioksit oluyor..."
Bu oluşum "sera krizi"ne yol açıyor...
***
“Ve de Küresel ısınmanın baş sorumluları şimdi çözüm arıyor..."
***
İklim değişiyor, mevsimler zik-zak çizmeye başlıyor...
Sorun yalnız "karbon" mu?
Hayır... Çok iyi biliyorlar ki...
"Güneş dibaya yaklaşıyor..."
Dünyanın dönüşü artık 24 saat ile değil, artı bir saniye ile gerçekleşiyor...
Güneş yaklaşırken de, dünya ısınıyor...
"Gün gelecek kavrulacak!"
Milyon yıllar önce dinozorların yok olması gibi bir oluşama gidiliyor...
Hani bazen söyleniriz, "petrolü Araplar'dan başka verecek yer bulunmadı mı?" diye...
Ormandı oraları, yok oldu, yer altına girdi ormanlar... Onlar da petrol, oldu, elmas oldu...
"Çöl denilen yerler çok zengindi!"
***
Ve de biliyor musunuz? Egemen ülkelerin zenginleri tüm bunaları sezerek başka gezegenler arıyor...
Bu bilgilerin özünü bir başka "Zengin"den...
“Serdar Taci’den aldık…”
Kibardır, “kaos” olmasın diye…
“Kıyamet diyemiyor!...”
Cumhuriyetçiler de, “Bırak karbonu” diyor Obama’ya:
“Önce IŞİD’i kopyala!...”
/////////////////////////////
Gerilim
Hukuk devletini tartışmaktan bile korkuyor, adalette eşitliği ve dürüstlüğü, devletin acımasızlığını, terörün niye ivme kazandığını tartışmaktan çekiniyoruz...
Hikmet Çetinkaya
///////////////////////////////
Kıssa-dan
İlerde, Diyarbakır'ın sokaklarında gezen torunlarımız, "Burada 550 yıllık bir cami vardı, hendek savaşlarında yok oldu, 77 milyon da seyretti" demesin. Bu utanç hepimizin...
Doğan Satmış
///////////////////////////
Cuk
Liberal ekonomiyi uygulayabilmek için, liberal siyasetten kurtulmamız lazım...
Behiç Ak
////////////////////////////
Günün Sözü
Cinayet işlemeye hazırlanan devlet, kendisine "vatan" dedirtir.
Friedrtch Dürrünmatt
///////////////////////////////
Özdeyiş
Her insan her yaşta genç, her yaşta ihtiyar olabilir...
Hanri Benazus
///////////////////////////////
Günün Balı
Ortalama ömrümüz 72 yılmış.
Buna ortalama çilemiz de diyebilirsiniz!
Balthör
/////////////////////////////
Günün İncisi
Türkiye, sahte ürünlerde dünya birincisiymiş.
"Sahte belgelerde de birinciyiz..."
///////////////////////////
Kaybolan çocuklar!...
"Kadına şiddet" önlenmeli diyoruz ama bir türlü önlenemiyor. Her gün bir yenisini medyada görüyoruz, içimiz yanıyor.
Kaybolan, aranan çocuklar da bir facia!
Ama onlar medyada daha az yer alan, duyurulan bir acımız.
Son 5 yılda 14 binden çok çocuğumuz kaybolmuş. Halen 1.500'den fazla çoğumuz aranıyor. -En çok kayıp çocuk ihbarı Ankara'da yapılıyor. Başkenti İzmir ve Bursa izliyor.
Kaçırılmalar başrolü oynuyor.
Ve daha da acısı, bu çocuklar organ nakli, çocuk işçiliği ile terörizm amaçlı kullanılıyor Bunun önlenmesi için devletin görevi tamam da..
"Ailelere de büyük görev düşüyor..."
/////////////////////////////////
Günün Şiiri
Kafi değil
Tatlı neşe, kısa ömür, biten gün
Böyle miydi sizinle mukavele?
Masmavi kubbesi altında göğün
Geçip gidişinle elele
Beklenenin usancı, gelmemekteki ısrar
Kayboluşta güzellik bitirdi bizi
Biten bir şarkı sonunda bulduk
Ağırca, keder, çılgınca neşemizi
Öylesine isteksiz değil, gönülden
Çılgınca yasamaktan yana, verdiğin gün
Bağışladığın yarın, yetmiyor insan...
Sadi Cumbul (Varlık-1948)
////////////////////////
"Rakı Günü"nüz kutlu olsun....
Onca yıldır "rakıcıyız" ama, Aralık ayının ikinci cumartesi gününün "Dünya Rakı Günü" olduğunu yeni öğrendik...
Özel not:
"Balığı bol, mevsimi soğuk, geceleri uzun ve harflerinden rakı yazılabilen yegane ay olan Aralık ayının ikinci cumartesi, Dünya Rakı Günü olarak kutlanır..."
İki gün geçirdik ama "Kutlu olsun..."
"Rakı nasıl içilir?"
Güneş batmadan inilmez...
"Yalnız başına içilmez..."
Dertlenmek için içilmez...
"Rakı, sohbet için içilir..."
Rakı sofrasında fazla yemek yenmez, mezelerle yetinilir. Bu sırayı bozarsanız, anason kadehin üzerine çıkar, rakının hem tadı hem keyfi kaçar...
"Yahya Kemal", rakı masasını zengin kurar, gelen mezelerin birçoğunu yemezmiş...
Bir akşam bakmış, masada kırmızıturp yok... Garsona çağırıp sormuş:
"Nerede kırmızı turp?"
"Dikkat edin efendim, yemiyorsunuz" demiş garson...
"Ben masaya konulan her şeyi yemek zorunda değilim" demiş Yahya Kemal:
"Onların bazıları benim göz mezemdir,.."
Ve de bir uyarı...
"Aydın Boysan"a içkinin ne kadar zararlı olduğunu sormuşlar, yanıt:
"Azı az zarar, çoğu çok zarar..."
///////////////////////////////////////
Alayın doktoru ne demiş?
Babaya askerdeki oğlundan mektup gelmiş…
"Sevgili baba" diye başlayan ve "Burası çok güzel, dün bir kutup ayısı vurdum" diye biten bir mektup...
İki ay sonra yeni bir mektup gelmiş:
"Sevgili baba, dün yerli bir kızla tanıştım. Harika bir ilişkimiz var..."
Üçüncü mektup birkaç ay sonra ulaşmış adamın eline...
Yine "Sevgili baba" diye başlayan mektup şöyle devam ediyormuş:
"Alayın doktoru, keşke kutup ayısı ile ilişkiye girip, o yerli karıyı vursaydın diyor!"
////////////////////////////////
Yağmurdan korkanlar
İki afacan çocuk aralarında tartışıyorlardı.
Biri , "Yağmurdan en çok korkan hayvanı biliyor musun?" diye sorup kendisi yanıtladı:
"Kedi..."
"Hayır" dedi diğeri:
"Yağmurdan en çok romatizması olan kırkayak korkar..."
////////////////////////////////////
Günün olayı
Polis ve savcılar ülke içinde teröristlerin işgali yüzünden Diyarbakır’ın Sur ilçesine giremiyor ama, iktidar orayı değil Irak’ın Musul ilini kurtarmaya çalışıyor!
////////////////////////////
Günün biberi
Türk-Rus ilişkileri böyle giderse kışın tezekle ısınacağız.
Bu iktidar ile “ileri demokrasiye” değil ama “ileri tezokrasiye” geçiyoruz…
Akif Kökçe
///////////////////////////////////
Meleklerin bacakları
1577 yılında gökte beliren kuyruklu yıldız ve bir yıl sonra hem Avrupa, hem İstanbul'da baş gösteren veba salgını, "Takiyüddin”in kurduğu gözlemevini çekemeyenler için iyi fırsat olur.
Belaların sebebi olarak gözlemevi gösterilir. Şeyhülislam "Kadızade Ahmet Şemsettin Efendi" bu görüşleri desteler. Gözlemeviyle ilgili iddialar bu kadarla kalmaz, Şu iddia da eklenir:
"Takiyüddin ve gözlemevi çalışanları geceleri meleklerin bacaklarını gözlüyorlar!"
En etkili şikâyet bu olur... Padişah emir verir.
"Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa”, bugünkü Tophane semtinde bulunan rasathaneyi denizden topa tutarak yıkar.
Bilime giden yol da yıkılmıştır o anda...
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...