Şenocak ESOGÜ’den elini çekmiyor!

Bir ay önce ESOGÜ rektörü kim olacak, diye sormuş ve şu tespitleri yapmıştım…
-Kemal Şenocak, rektör olarak görev yaptığı 4 yıl boyunca vekaleti rektör yardımcısı olan Prof. Dr. Ali Arslantaş’a bırakmıştı. Şenocak YÖK’e gidince rektör vekili olarak Prof. Dr. Kamil Çolak, kaldı…
-Oysa genel eğilim Arslantaş’ın vekil olarak görev yapacağı yönündeydi. Görünen o ki vekalet kararını Şenocak hocamız tek başına almamış!
-Çolak, rektörlük için başvuru yapmadı… Ancak, başvuruların benim bildiğim pek de bir önemi yok. Yasada belirlenen sürede atama yapılmaz ya da YÖK tarafından yeni adaylar sunulmazsa Cumhurbaşkanı doğrudan liste dışından atama yapabiliyor…
-Şunun için yazıyorum Çolak, vekil olarak uzun bir süre görevi yürütebilir. Yasal süre geçtikten sonra rektör olarak da atanabilir… Başvuru yapmaması rektör olmasına engel değil!
-Üstelik avantajları da var. ESOGÜ’yü tanıyor, biliyor. Vali Erol Ayyıldız’ın hemşehrisi, Giresunlu…
-Ve hep birlikten yana… Atanması sürpriz olmaz!
(Yazının tamamı için: ESOGÜ’nün acelesi yok! - Ali Baş (anadolugazetesi.com)
…/…
Çolak’ın atanması sonrası bazı akademisyen arkadaşlarımız aradı ve şu soruyu yönelttiler…
-Biliyor muydun?
Bilmemiz mümkün değil! Kahin olma gibi bir yeteneğimiz de yok! Sadece var olan parçaları birleştirip bir yorumda bulundum.
Ve Çolak’ın atanması ile eski rektör yeni YÖK üyesi Kemal Şenocak’ın elini ESOGÜ’den çekmediğini rahatlıkla söyleyebilirim. Şenocak’ı sevenler için sevindirici bir haber sevmeyenler için kötü bir haber!
Bu vesile ile Kamil hocamıza yeni görevinde başarılar diliyorm…

ET BAYRAMI DEĞİL FEDEKARLIK BAYRAMI!

Bazı imamların sözleri, sosyal medyada çok konuşuluyor, tepki çekiyor…
Anında yayılıyor.
Peki imamların söylediği iyi sözler…
Ne yazık ki onlar ilgi uyandırmıyor. Kötülük çabuk yayılıyor, ama iyi sözlerin yüzüne kimse bakmıyor. Sanırım işimize de gelmiyor…
Hafız Mustafa Efe’yi sosyal medyadan takip ediyorum.
Hafız Mustafa Efe, Kurban Bayramı'na ilişkin yaptığı konuşma dikkat çekiciydi:
-Bayramlarda kurbanlar şöyle algılanmasın. Efendim etlerimizi nasıl daha fazla muhafaza edebiliriz diye TV programlarında gündemler dönmeye başladı. Öyle bir metot var ki kıyamete kadar saklıyoruz. Peygamberimiz buyuruyor. Filanca derin dondurucuda demiyor ama diyor ki; "Ya Ayşe kestiğimiz kurbandan ne kaldı. Bir kürek kemiği! Desene Ya Ayşe, bir kürek kemiği dışında hepsi bize kaldı.
-Fakire, ihtiyaç sahibine verdiğiniz her bir kurban eti kıyamete saklanıyor. Kurban bayramı et istif edeceğiniz, etleri derin dondurucuda saklayacağımız bir bayram değil. Et bayramı değil. Fedakarlık et bayramı.
…/…
Şu sıralar hangi gruptan, hangi meslekten, hangi siyasi görüşten olursa olsun kötü sözleri değil, iyi sözleri yaymaya ihtiyacımız var!
 

YENİ ÖĞRENDİM!

Sabır çiçeği yılda bir kez açarmış…
Mersin’de deniz kenarında bulunan sabır çiçeği, 60 yaşından sonra ilk kez çiçek açmış…
Son 1 ayda 5 metreden fazla boylanarak çiçek açmış! Bu çiçek, sabır çiçeğinin hayatındaki ilk ve son çiçeği olacakmış. Yeni öğrendim…
Birçoğumuza göre gereksiz bir bilgi! Ancak dünyadaki mucizelere küçük bir örnek!
…/
Ne güzel bir sözdür:
-Sabreden derviş muradına ermiş!
 

GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ!

1930'lu yıllar. O zaman ki adı Yunak Caddesi olan Hamamyolu’ndan bir görünüm…
 

ÖLÜM TARİFİ!

Filozoflara göre ölüm nedir? Hepsinin tarifi farklı:
Sokrates: Amaçtır
Mevlana: Kavuşmaktır
Spinoza: Hiçtir
Schopenhauer: Kurtulmaktır
Nietzsche: Bayramdır
Heidegger: Anlamdır.
 

GÜNÜN SÖZÜ!

Üç istek sizi başkalarının kölesi yapar; sevilme isteği, beğenilme isteği, takdir edilme isteği.