Sen ve Ben!

Sen buna müstehcen bir heykel dersin
Ben ise sanat derim
Sen günah dersin, ben emek derim
Bu heykel ikimizin farklı organlarını uyarır
Senin malum yerini, benim gönül gözümü
Sen bu heykelde iki noktaya bakarsın
Ben her noktasını seyretmeye doyamam
Senin suların akar, benim yüreğim akar
İşte bu yüzden, sırf bu yüzden
Senin karanlığa, benim aydınlığadır özlemim
Senin ideal rengin siyah
Benim favorim özgürlük mavisidir
Senin pusulan her daim geçmişi
Benimkiyse geleceği işaret eder
Sen öbür dünyadaki cenneti arzularsın
Ben bu dünyanın herkese cennet olmasını
Sen günahlarla sınırlandırırsın yaşamı
Ben sevaplarla teşvik ederim yaşanası olanı
Sen ancak ümmetlikte bulursun kimliğini
Ben milletin bireyi olmakta, yurttaşlıkta
Sen dünyada her şey insan içindir dersin
Ben dünya hepimiz içindir bilirim
Sence, insan dünyanın efendisidir
Bence paylaşımcı her insan efendidir
Sence kadın çocuk doğran cinsel bir objedir
Bence erkeğin yâridir, yoldaşıdır
Sen kediye cin dersin, tavşana mundar
Ben tümüne pati derim, can derim, aşk derim
Sen bugünü de yarını da konu etmezsin
Ya bin yıl öncesi, ya da ahrettir örneklemen
Yaşanası bir dünya için yarını konuşurum ben
İlim, bilim, sanat, spor uzaktır sana
Benim içinse bir yaşam biçimidir
Erkek erkeğe bir dünyadadır paylaşımların
Kadınlı erkekli bir dünyadır nefeslendiğim
Sen baktığında kadın-erkek diye algılarsın
Ben iyi insan, kötü insan olarak okurum
Sen iman dersin her sözünde
Ben Vatanı da iman olarak bilirim
Sen imanın şartlarını tekrarlarsın hep
Ben buna insan olmanın şartlarını de eklerim
Sen kutsal kitaba göre dünyayı yönetmek
Ben evrensel hukuk ölçülerinde yaşamak
Sen erkek kadından üstündür sayarsın gerçeği
Oysa ben eşit kılmak isterim dünyayı herkese
Hak deyince ilahi güç gelir aklına sadece
Oysa tüyü bitmedik yetimin geleceğidir de
Hukuk sende guguk çağrışımı yapar
Bende hakça bir dünyanın teminatıdır
Sende ümmet olmaksa bende millet olmaktır
Sence orijinal dili ile yorumlamaya kalkmak
Bence TÜRKÇE yorumlamaktır hakkın dilini
Sence Anadolu’da Arapça yaşamak
Bence Türkçe yaşamaktır aslolan dinimi
Sen faize haram der, bankasız yapamazsın
Ben kapitalizmin dayatmalarını reddederim
Sen yetindiğin kadarı ile doyarsın ama
Ben doyduğum kadarı ile yetinirim
Vatan senin kaçıncı sıralamadaki değerindir
Beni doğran anamla vatanım aynı değerdedir
İkisi de kutsaldır, doğurandır beni
Sen iliklerine kadar kişilere bağlısındır
Biat kelimesini tanımaksızın yasalara bağlıyım
Sen korkarsın hep Allah’tan, korku yayarsın
Benim yaşama gücüm, aşkım, taptığımdır oysa
Sen günah işlememek üzere programlanırsın
Ben gönül kırmamak, hak yememek üzerine
Senin vaatlerinde daima öbür dünya vardır
Ben vaat bilmem, umut veririm yarınlara
Sen din kardeşim dediğini mezhepte ayırırsın
Cemaatlere böler, sevgisizliğinle gırtlaklarsın
Ben insanlıkta birleştiririm dünyayı
Sorgulamak-özeleştiri, suçtur günahtır sence
Bence insani birer donatıdır erdemdir
Sen ve ben, ikimiz de insanız sonuçta
Ama senin dünyanda sırf sen ve nefsin var
Benim dünyamda herkes var, herkese yer var!
 
 
 
SİZİN SESİNİZ
 
Din adına dinden soğutan misyonerler!
 
“Altı yaşında çocukla evlenilebilir, Üç yaşında kız çocukları amcalarının yanına külotla çıkmamalı” gibi sözleriyle tepki çeken Nurettin Yıldız,  bu kez “Kız çocukları cehennem kadar risktir" açıklamasında bulundu…
Sosyal Doku Vakfı Başkanı Nurettin Yıldız bakın neler diyor; “Kız çocuğuna bir şey demem ama Müslüman bir baba-anne Allah kendilerine ayakta duracak kadar sıhhat ve para verdiği halde kız çocuğunu okutur da muhasebeci yaptırır da; bir iş adamının sekreteri yaptırır da kız çocuğundan gelecek paraya tamah ettirir! Bir Müslüman bunu nasıl yapar? Haydi, Müslümanlığı unuttuk diyelim nerede bu Anadolu’nun erkekliği?”
Şimdi!
Misyoner dediğimizde hep başka dinin propagandasını yaparak dinimizden insanları kandıranlar, kendi tarafına çekenler gelir öyle değil mi? Peki bu tür saçma sapan (ortaçağ) kafası ile açıklamalar yaparak toplumu dinden, imandan soğutanların bu misyonerlerden daha tehlikeli olabileceğini düşünen yok mu içinizde? Nedir bu kadından nefret kardeşim, sizi de bir ana doğurmadı mı yoksa?
 
 
OZANCA
 
Cümle canlı hep topraktan
Var olmuştur emir Haktan
Rahmet dile sen Allah’tan
Tükenmez rahmet deryası…  Âşık Veysel Şatıroğlu