3 Aralık Dünya Engeliler Günü nedeniyle Sakatlar Derneği Başkanı Cafer Eşen ile ES TV’de bir saatlik bir sohbet yaptık.
Başkan Eşen, Eskişehir’de tekerlekli sandalye bekleyen özellikle dar gelirli engelli olduğunu, bu engellilerin hepsine tekerlekli sandalye temin etmelerinde çok büyük sıkıntılar yaşadıklarını söylemişti.
Eskişehir’de öğrencilerin, bazı özel ve kamu kuruluşlarının ve duyarlı vatandaşların biriktirdikleri mavi kapaklar Sakatlar Derneğine verdiler. Dermekte bu kapakları satarak engellilere tekerlekli sandalye aldı.
Sakatlar Derneği mavi plastik kapaklardan elde ettiği gelirle Eskişehir’de özellikle dar gelirli veya hiçbir geliri olamayan 80 kişiye tekerlekli sandalye alarak hediye etmiş.
İmkan daha fazla olsa, daha fazla ihtiyaç sahibine ulaşacaklar elbette. Bu konuda sadece Sakatlar Derneği Değil, Eskişehir’deki sivil toplum örgütleri, Sanayi ve Ticaret Odaları ile Türkiye genelinde isim yapmış fabrikalar var. Bu fabrikaların sahipleri de bu konuda biraz daha duyarlılık gösterirse, tekerlekli sandalye bekleyenlerin sayısı düşer.
30 AKÜLÜ ARAÇ
HEDİYE ETMİŞ
Bu yazı okuduğum bir haberden esinlenerek yazdım. Bozüyüklü iş adamı, eski Devlet Bakanı ve bugün MHP Milletvekili olan Bahattin Şeker, Bozüyük ve Bilecik illerinde yaşayan 30 engelli vatandaşa 30 akülü tekerlekli sandalye hediye etmiş.
Bir akülü tekerlekli sandalyenin maliyeti 2 ile 2500 TL arasında değişiyor. Bahattin Şeker, ortalama 60 bin TL’lik bir hayır işi yapmış.
Bahattin Şeker, Bozüyüklü bir iş adamı. Kazancı Eskişehir’deki birçok iş adamına göre daha düşük. Eskişehir’de kazancı Şeker’i üçe-dörde hatta daha fazlasını katlayan iş adamları var. Onlarda 3’er, 5’er akülü tekerlekli sandalye alırlarsa, evlerine kapanmış bedensel engelliler bu modern hapishanelerden kurtularak sokakla tanışırlar.
Ben şahsen Eskişehirli iş adamlarımızın da Bozüyüklü iş adamı, eski Devlet Bakanı ve MHP Milletvekili Bahattin Şeker kadar duyarlı olduklarına inanıyorum. Onları harekete geçirecek bir kıvılcım lazım.
İŞ ADAMLARINI
ZİYARET ETMELİ
İşte bunun için ben Sakatlar Derneği Başkanı Cafer Eşen’e buradan çağrıda bulunuyorum. Yanına alacağın bir ortopedik engelli ile birlikte Eskişehir’de hizmet vermekte olan Türkiye genelinde isim yapmış fabrikaları, Sanayi ve Ticaret Odaları’nın başkanlarını, SİAD’ları ziyaret ederek durumlarını anlatacak olursa, gereken desteği bulacaklarına inanıyorum.
*-********
‘Mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz’
Özel Halk Otobüsçüleri Odası Başkanı İbrahim Altunoğlu telefon etti. Perşembe günü akşam ES TV’de benimle birlikte dört gazeteci arkadaşlarımla birlikte yapmış olduğumuz programı izlemiş.
Programın ilk bölümünde Özel Halk Otobüsçüleri’nin 8 Aralık 2014 Pazartesi gününden itibaren,’65 yaş ve üzeri vatandaşların ücretsiz otobüslere bindirmeyeceğiz’ diye yaptıkları açıklamaları tartıştık.
Murat Taşkın ve Vedat Celal Alp, Özel Halk Otobüsü işletmecilerinin zarar ettiklerine inanmadıklarını, uygulamanın yanlış olduğu görüşünü savundular.
Kemal Aydoğmuş’ta bir halk otobüsünün eski parayla 3 milyara satıldığını, 65 yaş ve üzeri vatandaşlara da ücretsiz şehir içindeki toplu taşıtlardan yararlanma hakkı verilmesiyle otobüsçülerin mağdur olduklarını, ancak bu vatandaşların otobüslere alınmama gibi bir karar uygulanırsa yanlış bulduğunu kaydetti.
Ben ise 65 yaş ve üzeri vatandaşların ücretsiz şehir içi toplu ulaşım araçları olan Özel Halk Otobüslerinden ücretsiz yararlanmalarına karşı olmadığımı, ancak bu uygulama ile gelir kaybına uğradıklarını, bu kaybın telafisi edilmesi için en azından kendilerine yüzde 50 ucuza mazot verilmesini talep ettim.
Böyle bir hak verilmesi halinde Özel Halk Otobüsçülerinin yaşadıkları mağduriyetlerinin telefi edilebileceğini ifade ettim.
KARTLARI YAKINLARINA
KULLANDIRANLAR VAR
Özel Halk Otobüsçüleri Odasının bugünkü başkanı İbrahim Altunoğlu ile de daha önceki başkan Hürcan Alhan ile zaman zaman ziyaret ederek sohbet ederim.
Hürcan Alhan ile 30 mart 2014 seçimleri öncesi 65 yaş ve üzeri vatandaşların Özel Halk Otobüslerinden ücretsiz yararlanma hakkının verilmesinden sonra konuşmuştuk.
Sanıyorum 30 Mart 2014 seçimleri sonrasıydı ziyaretim. Bu ziyarette Özel Halk Otobüsçüleri Odası Başkanı sıfatıyla Hürcan Alhan şöyle bir yakınmada bulunmuştu.
“Yapılan denetimler sırasında kendisine ait olmayan serbest Es Kart ile yolculuk yapanları incelediğimizde basın mensupları 98 biniş yapmış. Bu rakam yıllarca değişmiyor. Ne 97 oldu ne de 99. Demek ki ihtiyaç 98 biniş. Buna kimsenin lafı olamaz. Ancak 65 yaş üzeri binişler her gün 9 bin 094 olarak karşımıza çıkıyor. Devlet bu hakkı 65 yaşındakilere verdi. Onların çocuklarına, akrabalarına, komşularına vermedi. O ağlayan vatandaşlarda başkasının pasosu ile yakalanıp, mağdur rolü oynayanlar. Her gün bu şekilde kaçak kullanan yolcu yakalıyoruz. Şoförlerin tespit anında kullanan kişinin ismi ve TC Kimlik Numarasının olduğu bir tutanak tutmaları gerekiyor. Ancak o an böyle bir uygulama yapmak mümkün olmuyor. Ben kartı elinden zor almışım isim alıp, imzayı nasıl attırayım? Zaten çoğu yakalanınca kartı atıp kaçıyor. Biz BİLEM’e genel bir tutanak yazıp yolluyoruz. Normalde Encümen’e bildirmemiz, onların da bu kartları iptal etmesi lazım. Fakat tutanak yok diye hiçbir şey yapılamıyor. Diğer taraftan da vatandaşımız o kadar akıllı ki, kartı alınınca direk BİLEM’ e giderek kartımı kaybettim diyor, yeni başvuru ile alıyor. Biz götürünce iş işten geçmiş oluyor. Tutanak da tutamadığımız için hiçbir işlem yapılamıyor. Söyleyin şimdi biz kime ağlayalım?”
MAĞDURİYETİMİZ
GİDERİLMELİ
Perşembe akşamı yaptığımız programı izleyen Özel Halk Otobüsçüler Odası Başkanı İbrahim Altunoğlu dün telefon etti.
‘Sadi Bey siz bizi savundunuz. Teşekkür ederiz. Murat Bey ile Kemal Bey’de az çok bizim mağduriyetimizi anlatmaya çalıştılar. Ancak diğer arkadaşınızın üslubu bizi rahatsız etti. Biz 65 yaş ve üzerindeki vatandaşların ücretsiz ulaşım hakkını kullanmalarına karşı değiliz. Onlara bu hak verilirken bundan bizlerin mağdur olacağımız düşünülmemiş. Biz mağduriyetimizin giderilmesi için mücadele ediyoruz. Sesimizi bu şekilde duyurmaya çalışıyoruz. Hükümet bize ucuz mazot versin. Bizde ücretsiz taşımaya devam edelim.’
KANAYAN YARA
DURDURULMALI
Programda da söyledim. Kimse zararına işyerinin kapısını açmaz. Ancak Özel halk Otobüsçüleri zamanında bu otobüslerin işletme hakkını alırken kimisi belediyedeki emekli ikramiyesini yatırmış. Kimisi tazminatını vermiş. Kimisi bankalardan kredi çekmiş, kimileri ise evlerini satmış.
Bugün bu insanlara,’zarar ediyorsanız satın veya bırakın yapmayın, devredin’ demek doğru olmaz. Böyle demek işin en kolay tarafı, ancak ortada kanayan bir yara var. Bu kanın durdurulması lazım. Bu kan akmaya devam ederse, kimse durdurmak için parmağını kıpırdatmaz ise yarın tek tek ölürler. O zamanda kimlerin vicdanı sızlar artık bilemem.