Yaşadığımız şehre yabancıyız. 50 – 100 kilometrelik bir yarıçapta keşfedebileceğimiz nice güzellikten, değerden ve doğal güzelliklerden bihaberiz
Yaşadığımız şehre yabancıyız. 50 – 100 kilometrelik bir yarıçapta keşfedebileceğimiz nice güzellikten, değerden ve doğal güzelliklerden bihaberiz.
Gerçi bu durum sadece Eskişehir’e özgü değil. Lakin Eskişehir’de biraz daha hissedilir bir kopukluk var.
İsterseniz ufak bir test yapalım
Frig Vadisi ve Yazılıkaya’ya hiç gittiniz mi?
Ballıhisar’da bulunan Pessinus Antik Kentini gördünüz ya da duydunuz mu?
Sakarbaşı ve çevresindeki gözelerde yürüyüş ya da dalış yaptınız mı?
Han’a navigasyon kullanmadan gidebilir misiniz? Yer altı mağaralarını bilir misiniz?
Demirspor ve Tülomsaş Müzelerine bırakın gitmeyi, yerini biliyor musunuz?
Hekimdağ geçidi ya da Şoförler Çeşmesi’nin yerini biliyor musunuz?
Mihalıççık Ömerköy göletinden haberdar mısınız?
Sarıcakaya’da rafting yapabileceğinizi biliyor muydunuz?
Sivrihisar Balık Damı veya Açık Hava Heykel Müzesi’ne gittiniz mi?
Peki, hiç Metristepe’ye çıkıp o havayı soludunuz mu?
Nasrettin Hoca, Seyit Battal Gazi, Yunus Emre türbe ve mezarlarını saymıyorum bile. Ama çok bilinen, çok duyduğumuz bu yerlere dahi gitmeden ömrünü geçirenin çok olduğunu biliyorum.
Bu yüzden de herkes yaşadığı şehre biraz yabancı ama Eskişehir’de bu daha fazla diye iddialı bir tespitte bulunuyorum. Ancak eskiye göre bu tespiti tersine çevirecek ufak bir hareketlenme ve sosyal medya paylaşımları olduğunu da belirtmem lazım.
Önce ESGİAD’ın Eskişehir ilçeleri ve doğal güzellikleri ile ilgili paylaşımlarını gördüm, Başkan Ulaş Entok’un özellikle Frig Vadisi ile ilgili düşüncelerini dinledim. Önceki günde ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş ve dostlarının yine Eskişehir ilçelerindeki gezi paylaşımları ve notlarını okudum.
Ayrıca İlçe Belediyelerinin de eskiye oranla sosyal medyayı daha etkili kullandığı ve daha çekici fotoğraflarla davetkâr bir hava oluşturduğu ortada.
Ama bu güzelliklerin ve keşfe değer yerlerin daha çok insan tarafından bilinmesi ve teşvik edici yatırımlarla güçlendirilmesi gerekiyor.
Kimi yerde yol, kimi yerde tesis, kimi yerde tanıtım, kimi yerde ise güvenlik gibi bazı önemli sorunlar var.
Kimi yerde yerel yönetimlerin, kimi yerde devlet kurumlarının kimi yerde de Eskişehir Valiliği’nin biraz daha çözüm üretmesi ve koordineli çalışması gerekiyor.
İddia ediyorum ciddi bir seferberlik ilan etsek, birkaç donatı, yol, tabela gibi ufak yatırımlar yapsak ve bu değerleri düzgünce tanıtsak Eskişehir ekonomisine büyük bir turizm geliri kazandırırız. İyi bir istihdam kaynağı yaratır ve şehrin marka imajına büyük bir artı daha kazandırırız.
Hafta sonları gezecek yer arayıp, Eskişehir’de yer bulamayan ve doğal reklamı bolca yapılan Bursa’ya balık yemeye, Bilecik’e kahvaltıya, Afyon’a Hamama giden çok insan var. Önce onlarda başlayalım tanıtmaya, geresi mutlaka gelecektir. Çaba harcarsak, Neden olmasın?
Tabi şunu da ekleyelim. İyi bir tanıtım ve stratejik yatırımlarla Eskişehir merkezinin 20 yılda nasıl turistik bir hale getirdiğini iyi gözlemleyelim. Bu durumu siyaseten inkâr etmek yerine rehber bellersek hepimiz bundan kazançlı çıkarız. Hepimiz olabildiğine şahit oluruz.
Yeter ki şehre yabancı, fikirlere karşıcı olmayalım.