Bir Başhekim ben sağlık bakanının sınıf arkadaşıyım diye caka satar mı? Benim arkamda siyasi güç var diye diğer hastane personeline bağırır, çağırır, onları çocuk gibi azarlayabilir mi?
Bir Başhekim ben sağlık bakanının sınıf arkadaşıyım diye caka satar mı? Benim arkamda siyasi güç var diye diğer hastane personeline bağırır, çağırır, onları çocuk gibi azarlayabilir mi?
Bir Başhekim kendisini gören personel ayağa kalksın diye bir beklenti içine girer mi?
Peki, bir Başhekim sorumlu olduğu hastane bünyesinde görev yapan doktorları hastane daha çok fatura üretsin diye ameliyat baskısı altına alır mı?
Sağlık çalışanları hür iradeye sahipken aşı konusunda bölgede rekor sayıya ulaşayım diye aşı yaptırmayan personele yaptırım uygulayıp, aşı olmadan özellikli birimlerde çalıştırmamazlık yapar mı?
Peki, bir Başhekim hastane babasının özel malı gibi beğenmeyen çeksin gitsin, hemen tayin istesin diye herkesin içinde rahat rahat konuşur mu?
Peki, aynı Başhekim hastane koşullarından şikâyet eden olursa, sendikalara ya da siyasetçilere bir şey diyen duyarsam bir daha burada çalışamaz diye onlarca hemşireyi tehdit edecek kadar gözü kara olabilir mi?
Devam edelim bir Başhekim kendi çalışanına fazla mesai ya da nöbet parası vermemek için 2 hastaya 1 hemşire düşmesi gerekirken bu oranı 3 ya da 4 hastaya çıkarıp hem sağlık çalışanı hem de hastaları riske atar mı?
Sağlık Bakanlığına şirin gözükmek, hastaneye kâğıt üzerinde prim yaptırmak için doktorundan, hemşiresine, hastabakıcısına kadar kimseye acımayan ve adeta krallık ilan ederek bana kimse bir şey yapamaz diyen bir Başhekim olabilir mi?
Normal koşullarda olamaz daha doğrusu olmamalı.
İnşallah aslı yoktur diyeceğim ama Eskişehir Şehir Hastanesi’nde yukarıda yazdıklarımın çok daha fazlasını iddia edenlerin sayısı yüzleri buluyor.
Dün Şehir Hastanesinde Neler Oluyor başlıklı yazımdan sonra telefonum neredeyse hiç susmadı. Sadece Şehir Hastanesi değil Eskişehir’de çeşitli hastanelerde çalışan ve dün dile getirdiğimiz ücretsiz izne çıkarma huzursuzluğunun devede kulak olduğunu söyleyen o kadar çok kişi oldu ki…
Anlatılanların bir kısmı bile inanması güç, kabullenmesi kolay olmayan iddialar.
Üstelik AK Parti kurmaylarının bile bu konuda karşı karşıya geldiği de söyleniyor.
Hak aramak, şikâyette bulunmak isteyenlerinin evrakları hastane tarafından kabul edilmiyor, korkudan şikayet etmekten vazgeçen çok insan oluyormuş.
İlla şikâyette bulunmak isteyenler de evraklarını ancak Sağlık Müdürlüğü’ne verebiliyormuş.
Yani ortada huzursuzluk, kaos gibi bir durumunda ötesinde bir vahamet var.
Tam 1 yıldır kahramanımız dediğimiz sağlık çalışanlarına haklarını teslim edemediğimiz gibi onların fedakârlıklarına böyle bir tutumla karşılık vermek büyük, çok büyük bir yanlıştır.
Bu duruma bir an önce açıklık getirilmesi ve huzur ortamının inşa edilmesi elzem bir ihtiyaçtır.
Ayrıca bu sadece Sağlık Müdürlüğü’nün değil aynı zamanda artık AK Parti’nin de bir sorunudur.
Çünkü iddialar içinde AK Parti kurmaylarının da ismi geçmekte ve sorunların bu sebeple üstünün kapandığı, sorumluların korunduğu da sıkça geçmekte.
Bu böyleyse ise müdahale edilmeli, değil ise neden insanların hastaneden kaçmak için bu kadar istekli olduğu ve bu şikâyetlerin neden gerçekleştiği aydınlatılmalı.
Üstelik böylesi önemli bir yatırımın bu şekilde dile gelmesi en çok AK Parti’yi rahatsız etmeli değil mi?
İddiaların daha ağırı var ama ben onları şimdilik saklı tutuyorum. İlgili isimlere tekrar belirteyim ki kapımız, ekranımız, köşemiz sonuna kadar açık.
Eğer cevap vermek isterlerse seve seve onlara da yer veririz.
Çünkü bu konu susarak, görmezden gelinerek geçiştirilecek bir konu değil.