Seçmeyi bilmek

Rahmi Turan’ın köşesinde okudum…
İtalyan demiş ki:
“Bizim kızlar harika…”
Alman demiş ki:
“Bizim otomobiller süper...”
İngiliz demiş ki:
“Bizim bira çok meşhur…”
Fransız demiş ki:
“Bizim villalar tasarım harikasıdır…”
İranlı demiş ki:
“Bizim el dokuması halılarımız şahanedir…”
Rus övünmüş:
“Bizim radarlarımızın üstüne yoktur…”
Sıra bizim Karadenizli Temel’e gelmiş…
Eline aldığı notlara bakan Temel şöyle demiş:
“Bunlar da bir şey mi, kardeşim. Bizim uşaklar alır İtalyan kızını. Atar Alman arabasına… İçer İngiliz birasını… Götürür Fransız  villasına… Yatırır İran halısına… Değil Rus radarlarının… Dünyanın ruhu duymaz…”
 
--//--
 
Dün Kurban pazarını yazmıştım ya…
Kurbanlık sattığını belirten bir dostum arayıp şöyle dedi:
“Pazara gitmenize gerek yok… Telefon edin eve getirelim. Beğenmezseniz para vermezsiniz…”
Ardından da ekledi:
“Kesmesi bize ait.”
Teşekkür ettim kendisine ve dedim ki:
“Biz kararı verdik. Kurbanı Emirdağ’da keseceğiz…”
Daha sonra beni tanıdığını ve yazılarımı okuduğunu söyleyen, Hacı bey arayarak şöyle dedi:
“Yazınız güzel olmuş. Kurban kesmek ve halletmek zor iş. Biz yaşlı iki kişiyiz… Onun için eşimle keseceğimiz iki kurbanı da her yıl olduğu gibi bu yıl da bilip tanıdığımız hayır kurumuna bağışlayacağız”…
Ve, bütün ısrarıma karşın:
“Hayır kurumunun adını ve adresini vermedi.”
Yalnız dedi ki:
“Önemli, değil.”
Ardından da ekledi:
“Sorarsanız öğrenirsiniz.”
Demek ki:
“Halen bazı dernek ve vakıflar kurban işini yürütüyorlar.”
Tıpkı:
“Kurban derisi olayı gibi…”
 
--//--
 
Güzel bir söz geldi aklıma…
“Pirincin içindeki siyah taşları görürsün…
Sen beyaz olanından kork.”
İlginç değil mi?
Fazla yorum yapmadan alıyorum köşeme...
Önemli olan:
“Toplumsal yaşamda siyah ve beyaz taşları görebilmek” değil mi?
Evet…
Dört gün kala:
“Kurban Bayramı hazırlıkları sürüyor…”
Kimisi kesecek…
Kimisi kesmeyecek…
Belirttiğim gibi:
“Dokuz günlük tatile kimisi gidecek kimisi gitmeyecek.”
Toplumsal yaşamın:
“Değişkenliği tüm bunlar...” Günlerin getirdiği
 
--Taşı gediğine koymak—
Büyükşehir Belediye Meclisi’nde ılımlı havayı  görenler “Ülke genelinde yaşanan politik hava yerele de yansıyacağa benziyor… Daha önce 1/25 binlik planlara karşı çıkan AKP’liler suskundu. Hatta AKP Grubu adına söz alan, her zaman sert çıkışlar yapan Mustafa Birsen’in “Bu konuyu gelecek toplantımızda görüşelim” demesi çok yumuşaktı” diyorlar…
İlginç değil mi?
Bu durumu değerlendiren Büyükşehir Belediye Başkanı Prof.Dr. Yılmaz Büyükerşen de taşı gediğine koyarak şöyle demiş:
“Belediyemiz yüz halk otobüsü alacaktı. Ben size hemen başvuralım sıraya girelim dediğimde beni dinlemediniz. Şimdi otobüs alım ihalesi 2017’ye sarkacak... Yaptığınız hata görüyorsunuz nerelere kadar  uzuyor.”
Bir okurum sorduğu için alıyorum köşeme:
“Bu yoruma AKP’li üyeler ne dediler” acaba?..
 
-Biz hazırız Manisa düşünsün—
 
Eskişehirspor’da hazırlıklar sürüyor. Milli maçlar nedeniyle verilen arayı çok iyi değerlendiren Eskişehirspor’un teknik direktörü Alpay Özalan diyor ki “Biz hazırız. Bu konuda yapacağımız maçı Manisa düşünsün. Eskişehirspor’da hedef galibiyet. Başka türlüsü aklımızdan geçmiyor… Takım olarak galibiyete kilitlendik… Daha önce oynadığımız Şanlıurfa maçı bir kazaydı. Manisaspor karşısında puan kaybetmek istemiyoruz… Tüm hazırlıklarımızı yaptık… Yarın yola çıkıp maç saatını bekleyeceğiz. Oyuncularımız da Manisa’dan üç puanla dönmek için kararlı biçimde hazırlandılar… Şunu tekrarlayalım. Eskişehirspor’un artık puan kaybına tahammülü yok”